İran'ın Koronavirüs Aşılarını Yapma Hususundaki Rekorları
DELTA olarak bilinen Koronavirüsün mutasyona uğramış yeni varyantının yayılması, bu ölümcül virüse yakalanmalar, birçok ülkede aşılamayı hızlandırma zaruretini ortaya çıkarmıştır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei yaklaşık bir ay önce televizyonda yaptığı konuşmada koronavirüs ile mücadele hususunu ülkenin acil ve öncelikli meselesi olduğunu belirtmiş ve şöyle bir vurguda bulunmuştu: " Aşı, ister ithalat ister iç üretim ile artan çabalar ile her hangi bir şekilde temin edilmeli ve tüm insanlara sunulmalıdır. " Aşı üretimi hususundaki teknik ve uzmanlık girişimleri ve sipariş için yürütülen diplomasi ayrıca ihtiyaç olan aşının ithalatının yapılması şimdi de olumlu etkilerini göstermeye başlamıştır.
İran İslam Cumhuriyeti sağlık ve tedavi bakanı Dr. Behram Aynullahi Salı günü yerli üretim aşıların teminin yanı sıra bu sürece paralel olarak ithalatın da arttırılması ile bu hafta İran'da haftalık koronavirüs aşılama rekoru kıracağı tahmin edilmektedir. Bu bağlamda Almanya'nın haftalık 5 milyon doz aşılama hızı ile dünya genelinde ilk sırada olduğu belirtildi. İran'da aşılanmış toplam aşıların sayısı şimdi de 38 milyonu aşmıştır. Yerli aşının üretiminin artması ile bir ay içerisinde aşı oranının 50 milyona ulaşacağı belirtilmektedir.
İmam Humeyni Fermanlarını Uygulayan Kurmayı Koordinatör Yardımcısı Seyyid Mustafa Haşemi Salı günü bu hususta yaptığı açıklamada, Şefa Farmed şirketinin ikinci etabındaki üretimin geliştiğini duyurdu ve şöyle bir açıklamada bulundu: " Bereket Aşısının bu üretim hattında 6 ila 8 milyon doz üretilebilecektir. Bu üretim hattı gelecek günlerde üretime başlayacaktır. Bereket aşısının üretimi halihazırda 10 milyon dozu aşmıştır. Buna ilaveten yerli üretim olan Cinnagen, Razi, Pastör, Fahra ve Bereket aşılarının üretim ruhsatı da çıkarılmıştır. "
Koronavirüs pandemsinin dizginlenmesi aslında dünya genelinde koordineli küresel bir çabaya bağlıdır. Dünya genelinde koronavirüs aşısının üretimi için yürütülen onlarca başarılı projeye ve kaydedilen gelişmelere rağmen, ilaç ve tıp piyasalarındaki tekelciliğin tüm ülkelerine koronavirüs aşısına adil bir erişim sağlamalarına izin verip vermeyeceği sorusu gündeme gelmektedir.
Bu bağlamda İran İslam Cumhuriyeti sağlık ve tedavi bakan yardımcısı Alirıza Reisi Dünya Sağlık Örgütünün İran temsilcisi Cafer Hüseyin ile görüşmesinde bu hususa değindi ve aşı apartheid'ı ve ayrımcılığı hususunda uyarılarda bulundu.
İranlı yetkili şu açıklamalarda bulundu: " Pfizer, Moderna, Astrazenka veya Johson and Johnson gibi aşıların sadece bir kaç ülkeye verilmesinin bildirilmesi çok tehlikelidir. Kimi büyük ülkelerin alevlendirmekte olduğu aşı apartheid'ı bu aşıları üreten sayılı ülkelerin çıkarlarından başka kimsenin işine yaramayacak. Bu aşı apartheid'ı dünya insanlarının sağlığı lehine olmayacaktır.
Koronavirüsün Delta varyantı ilk kez Hindistan'da görülmüştür. Şimdi de dünyanın geneline yayılmış ve tehlike çanlarını çaldırmıştır. Hızlı bir şekilde dünyanın farklı ülkelerinde aşılanmış kişilere bile bulaşmıştır. Dünya Sağlık Örgütünün değerlendirmeleri ise 2022 yılına dek dünya hala koronavirüs ile mücadele etmekte olacaktır. Çünkü bu yıla kadar dünya insanlarının sadece yüzde 40'ı kadarı aşılanmış olacaktır. Bu da gerekli görülen yüzde 70'e ulaşılamayacağı anlamına geliyor.
Washington Times gazetesi ise Dünya Sağlık Örgütü genel sekreteri Tedros Adhanom'dan naklen şöyle bir yazı paylaşmıştır: " Yeni koronavirüs varyantının dünyaya yayılmasına paralel olarak aşı rezervlerinin sadece yüzde 0.3'ü kadarı az gelirli ülkelere aktarılmıştır. "
Halihazırda aşı stratejik bir ürüne dönüşmüştür. Dünya Sağlık Örgütünün sloganı ise "ilk aşı en iyi aşı" olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda İran aşı üretimi için bilimsel ve araştırma alanındaki çalışmalarını arttırmıştır. İran sağlık bakanının açıklamaları da bu yönde değerlendirilmelidir.