İran'ın Şanghay Örgütüne Daimi ve Tam Üyeliği
Şanghay İşbirliği Örgütünün İran İslam Cumhuriyeti'nin daimi ve tam üyeliğine onay vermesi bu örgütün son yıllardaki en önemli kararı olmuştur. Daha önce ise Şanghay İşbirliği Örgütü, Hindistan ve Pakistan'ın daimi üyeliğine onay vermişti.
Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkelerinin İran İslam Cumhuriyeti'nin bu örgüte tam olarak üye olarak alınmasına sıcak tepkileri ve bu üyeliği memnuniyetle karşılamaları, İran'ın küresel ve bölgesel arenada ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğunu gösteriyor. Kuşkusuz, İran'ın katılımı bu örgütün gücünü ve konumunu daha da güçlendirecektir. Daha önce ise İran İslam Cumhuriyeti Şanghay İşbirliği örgütünün üye ülkesi olarak bu örgütün oturumlarına katılıyordu. Ancak Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de düzenlenen Şanghay İşbirliği teşkilatında İran'ın daimi ve tam üyeliğine onay verildi. Böylece bu örgütün asıl üyeleri 9'a yükseldi ve daha geniş bir coğrafyayı kapsadı.
Bu hususta, İran'ın Azerbaycan Cumhuriyetindeki eski büyükelçisi ve bölge meseleleri uzmanı Muhsin Pakayin şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır: " Şanghay İşbirliği Örgütü, ekonomik olarak da zengin kaynaklara sahip bölgede istikrar oluşturan, Doğu Asya ve Batı Asya köprüsü Kuzey ve Güney köprüsü olan bir ülke olarak İran gibi bir güçle beraber olunca ve yakın ilişkiler kurunca konumunu iyileştirecektir. "
Şanghay İşbirliği Teşkilatı ilk başlarda güvenlik hedefleri ve güvenlik sorunlar ile mücadele kapsamında kurulmuştu. İlk başlarda özellikle de NATO'nun bölgeden uzak tutulması ve Çin ile Rusya'nın Batı ülkelerine karşı bölgesel ve küresel rekabetleri çerçevesinde kurulan bu örgüt yavaş yavaş ağırlıklı olarak ekonomik işbirliklere yönelmiştir.
Buna rağmen Şanghay Örgütünün amacı ve görevi üyelerin güvenliğini temin etmeye yardım etmek olarak değerlendirilmelidir. Ancak Batı'da bu hususta hassasiyetin oluşturulmasını önlemek için şimdiye dek resmi askeri faaliyetler başlatılmamıştır. Ancak kimi Batılı çevreler Şanghay İşbirliği Örgütünün NATO gibi askeri bir yapıya dönüşmesi hususunda kaygılarını belirtmişlerdir.
Güvenlik meseleler ve Şanghay üyelerinin işbirliği göz önüne alındığında 21'inci ŞİÖ'nün gündeminde Afganistan meselelerinin olacağı kesindi.
Afganistan'ın ekonomik sorunlarının çözülmesine yardımcı olmak ve yapılanma çalışmalarında pay sahibi olmak ayrıca Afganistan güvenliği ve bağımsızlığının istikrarlı olmasına destek sağlamak Şanghay İşbirliği Örgütünün liderlerinin ana maddelerini oluşturmakta idi. Bu da Afganistan komşuları ve bölge ülkelerinin işbirliği için uygun bir zemin sayılırdı.
Buna rağmen bu örgüt, Afganistan'da siyasi ve güvenlik kaosun askeri ve güvenlik sonuçlarının Amerika'nın müdahaleleri sonucu Orta Asya'ya sıçramasından kaygı duymaktadır.
Siyasi meseleler uzmanı Ali Asger Zerger bu hususta şöyle diyor: " Şanghay örgütü dünyanın Doğusundaki iki önemli gücün liderliğinde bir şekilde Afganistan dahil bölgede sorunları ve gerilimleri arttırabilecek kapasiteye sahip Amerika ve Batı karşısında dengeyi kurmayı çalışıyor. "
Taliban'ın küresel çevreler tarafından tanınmaması ise Taliban'ın Duşanbe'ye davet edilmesini engelledi. Halbuki Afganistan da Şanghay İşbirliği Örgütünün gözlemci üyesidir. Buna rağmen birkaç önemli nokta Afganistan hususunda dikkat çekmektedir.
İlk önce Taliban, kapsayıcı hükümet kurma yönündeki taahhütlerine bağlı kalarak ve Afganistan vatandaşlarının haklarına önem vererek küresel ve bölgesel işbirliklere dahil olabilmesidir.
İkinci husus, Şanghay İşbirliği Teşkilatındaki etkili devletlerin bu örgütü Afganistan'a sızma ve etkinliğini arttırma platformu olarak kullanmaması ve durumu suistimal etmemesidir. Üçüncü mesele Afganistan'ın son yıllarda küresel güçlerine rekabet sahasına dönüşmesi ve vekalet savaşlarının alanında çevrilmesidir.
Bu yüzden Afganistan halkı Şanghay Örgütü dahil bölgesel kurum ve kuruluşların bu ülkenin kamu çıkarları doğrultusunda hareket etmelerini böylece bu ülkede barış, istikrar, güvenliğe destek vermesini bekliyor.