İran ve Türkiye'nin Ekonomik İlişkileri Geliştirme Zarureti
https://parstoday.ir/tr/news/iran-i187798-İran_ve_türkiye'nin_ekonomik_İlişkileri_geliştirme_zarureti
Son günlerde İran İslam Cumhuriyeti ve Türkiye yetkilileri, ikili görüşmelerde ve telefon görüşmelerinde ikili ilişkilerin ekonomik alanda geliştirilmesi ve bölgesel işbirliğinin önemine vurgu yaparak herhangi bir gerginliğin önlenmesi gerektiğini belirttiler.
(last modified 2024-12-09T07:52:16+00:00 )
Ekim 24, 2021 08:18 Europe/Istanbul
  • İran ve Türkiye'nin Ekonomik İlişkileri Geliştirme Zarureti

Son günlerde İran İslam Cumhuriyeti ve Türkiye yetkilileri, ikili görüşmelerde ve telefon görüşmelerinde ikili ilişkilerin ekonomik alanda geliştirilmesi ve bölgesel işbirliğinin önemine vurgu yaparak herhangi bir gerginliğin önlenmesi gerektiğini belirttiler.

Bu bağlamda İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde, İran İslam Cumhuriyeti'nin komşularının bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygıya dayalı hareket ettiğini ve kötülük yapanların komşuluk ilişkilerinde sorun yaratmasına izin vermeme politikasını vurguladı. 

Bir kaç gün önce ise İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi 20 Ekim Çarşamba günü Tahran'da Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yaptığı görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri çok derin olarak nitelendirerek, "İran İslam Cumhuriyeti ve Türkiye'nin her alanda ilişkilerini ve işbirliğini geliştirmek istiyoruz." dedi.

Türkiye İçişleri Bakanı da görüşmede "ilişkilerimizin sadece diplomatik değil, aynı zamanda dostane ve kardeşçe olduğunu biliyoruz" açıklamasında bulunarak  iki ülkenin lehine yeni bir dönemin başlamasını ve düşmanların hezimete uğramasını ümit ettiğini kaydetti .

Türkiye, İran'ın en önemli komşularından biridir.  İki ülke birçok konuda ortak siyasi ve güvenlik çıkarlarını paylaşıyor ve 400 yıldan fazla bir süredir iyi komşuluğu vurguluyor.

İran-Türkiye ilişkilerinin tarihine bakıldığında, ekonomi, ticaret ve enerji alanlarının işbirliği eksenleri olduğu görülüyor. Buna rağmen iki ülke arasındaki ihtilafların başlıca alanları siyasi ve jeopolitik konular olduğu görülmektedir. Buna bağlı olarak, İran ve Türkiye arasındaki ilişkiler farklı zaman dilimlerinde, rekabet nedeniyle bölgesel ve uluslararası gelişmelerden de etkilenerek,kimi zaman uzaklaşmış ve zayıflamıştır. 

 

Ancak bu rekabet ve anlaşmazlıklar hiçbir zaman iki ülke arasındaki ilişkileri soğutmada ve işbirliğini durdurmada bir etken olmamıştır.  İranlı ve Türkiyeli yetkililer her zaman istişare ve işbirliğine devam edilmesi gerektiğini vurgulayabilmişlerdir. Örneğin  Türkiye İran'ın nükleer enerjiyi barışçıl kullanma hakkını savunan ülkelerden biri olmuştur.  İran İslam Cumhuriyeti de , Türkiye'deki 2016 darbesi sırasında Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin yanında yer almıştır. 

 

Bu nedenle, iki ülkenin her alanda işbirliğini genişletmedeki çıkarları, iki ülke ortak sınır güvenliği sorunları, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ile mücadelenin yanı sıra terörle mücadele konusunda yakından ilişkili olmuştur.  Ancak iki ülkenin ekonomik ilişkileri son yıllarda  hükümetlerin iradesi dışında kalan etkenler yüzünden örneğin Amerika'nın İran'a karşı tek taraflı ve yasa dışı yaptırımları veya koronavirüs salgını yüzünden düşüşe geçmiştir. Bu durum ise iki ülkenin çıkarları lehine değildir.  

İran ve Türkiye daha önce iki ülke arasındaki ticaretin 2015 yılına kadar 30 milyar dolara çıkacağını tahmin etmişti. Ancak iki ülke arasındaki maksimum  ticaret miktarı yaklaşık 21 milyar dolarla 2012 yılında gerçekleşti. Son 5 yılda bu rakam yaklaşık 10 milyar dolara düştü.

İran İslam Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Muhammed Farazmand, " Farklı güçler tarafından yaptırımlar ile tehdit edilen İran ve Türkiye birbirinin ekonomik ihtiyaçlarını tamamlayabilir.  İkili sistemleri çalıştırarak dövize ihtiyaç duymadan birbirleriyle ticareti yürütebilirler. "

Doğal olarak, mevcut durumda özellikle iki komşu ülke olmak üzere ülkelerin uyum faktörlerinden biri olan ekonominin siyasetteki artan rolü göz önünde bulundurularak, İran ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin iyileştirilmesinde herhangi bir gecikmenin olumsuz sonuçları olacağı açıktır.  Aslında İran ve Türkiye'nin jeopolitik konumu, İran ve Türkiye arasındaki ikili ekonomik ve ticari işbirliğinin temelidir. Bu bağlamda kazan kazan yaklaşımı çerçevesinde ekonomik ilişkiler git gide arttırılmalıdır.