Viyana Müzakerelerinin Devam Etmesi, İran'ın Kararlılığı ve Batı'nın Tereddütleri
Viyana görüşmelerinin yeni turu İran'ın zalimane yaptırımların kaldırılması ve nükleer meseleler hususundaki iki önerisi çerçevesinde Perşembe akşam itibarı ile İran temsilcileri ve 4+1 temsilcilerinin katılımı ile başladı.
İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanı Hüseyin Emir Abdullahian ise Rusya, Çin, Fransa, Britanya ve Almanya’dan oluşan 4+1 ve iran arasında Viyana'da devam eden müzakereler ile ilgili mesajında Batılı tarafları geçmişteki vaatlerini hayata geçirmeye davet etti.
Dışişleri bakanı, İran'ın nükleer programının tamamen barışçıl olduğunu ancak Batılı tarafların iddia ettiği nükleer kaygıların BERCAM nükleer anlaşması ile ilgili olan yaptırımların tam olarak kaldırılması ile doğrudan ilişkili olduğunu belitti.
Diyalogların yeni turunda İran heyeti, yeni bir inisiyatif çerçevesinde "zalimane yaptırımların kaldırılması" ve "nükleer meseleler" dahil olmak üzere iki konu içerikli önerilerini karşı tarafa sundu.
Bu tur müzakerelerin başında, katılımcı ülkeler, önceki tura göre yapılan toplantılar hakkında daha olumlu bir yaklaşıma sahiptirler. Rusya'nın müzakerelerdeki temsilcisi Mihail Ulyanov ikinci turun açılışında yaptığı açıklamada, "Müzakere heyetlerinin görüşmelerinde bazı önemli belirsizlikler çözüldü ve müzakereler ileriye dönük olarak değerlendiriliyor" dedi.
İran sorumlu bir ülke olduğu için Amerika’nın Bercam anlaşmasını ihlal eden taraf olarak yaptırımları kaldırarak anlaşmaya geri dönmesi ve bunların denetlenebilmesi gerektiğini istiyor.
Avrupa Birliği ve ABD, İran’ın önerilerini sunması ardından kendi taleplerini değiştirdiğini, bunun ise müzakerelerin başarısız olmasına yol açabileceğini ima etmeye çalıştı, fakat aslında İran heyeti taslaklarını daha önceki müzakerelerde elde edilen metinlere dayanarak ve BERCAM nükleer anlaşması çerçevesinde sundu ve sonuçta hükümet değişikliğine rağmen İran'ın müzakere yaklaşımı değişmedi.
Bu hususta bir diğer önemli nokta da Batı medyasının İran'ın ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmeyeceğine dair garanti talebini müzakerelere engel olarak lanse etmesidir. Amerika’da iç anlaşmazlıkların devam etmesi ve bazı Kongre üyelerinin nükleer anlaşmadan tekrar çekilme tehdidinin yanı sıra, ülkenin 2018'de BERCAM'dan çekilme geçmişi, İran'ın talebi için oldukça mantıklı ve gerekli zemini oluşturmuştur. Olası herhangi bir anlaşmanın başarısı için bu konuya uyulması şart.
Fransa'nın eski ABD büyükelçisi Gerard Arro, "BERCAM nükleer anlaşması yeniden başlasa bile, 2025'te yaptırımlara dönüş tehdidi varken hiçbir Batılı şirket İran'a yatırım yapmaya cesaret edemez. İranlılar da bunu biliyor." dedi.
Hiç şüphesiz, İran İslam Cumhuriyeti heyeti, en iyi bir anlaşmaya varmak için gerektiğinde Viyana'da kalmaya hazır olduğunu vurgulamaktadır. İran'ın bir anlaşmaya varma konusunda ciddi olduğunun bir işareti olarak Rusya ve Çin de dahil olmak üzere diğer taraflarca memnuniyetle karşılanan bir teklif söz konusudur.
Buna göre İran İslam Cumhuriyeti, diğer tarafların İran'ın kaygılarını ve ilkeli duruşlarını anlayarak yeni fikir ve önerilerde bulunmasını ve böylece anlaşma metni üzerinde ciddi bir müzakerenin oluşmasına yardımcı olmasını beklemektedir.
Cuma sabahı Viyana görüşmelerinde İran'ın baş müzakerecisi Ali Bakıri Keni, bazı tarafların yaptırımların kaldırılması konusunda bir anlaşmaya varma konusunda ciddi olmadıklarını söyleyerek İran İslam Cumhuriyeti'nin bu hususta çok ciddi olduğunu diğer randevularını iptal ederek Viyana’da olduklarını bunun da İran'ın ciddi iradesini gösterdiğini belirtti./