Küba Devlet Başkanı'nın Tahran ziyareti
Küba Cumhuriyeti Devlet Başkanı, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın resmi daveti üzerine üst düzey siyasi ve ekonomik heyetin başkanlığında Tahran'ı ziyaret etti.
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel, merhum Devlet Başkanı Fidel Castro'nun Tahran'a yaptığı son ziyaretten 22 yıl sonra, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Seyid İbrahim Reisi ve ülkenin bazı üst düzey yetkilileriyle bir araya geldi. Canel ve beraberindeki heyet ayrıca İran İslam Cumhuriyeti'nin kabiliyetler ve son teknolojik başarıları sergisini de ziyaret etti.
Bu ziyaret, İran ve Küba'nın özellikle son yıllarda siyasi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine sürekli vurgu yaptığı bir dönemde gerçekleştiriliyor, bu bağlamda iki ülke yetkilileri, İran ve Küba arasındaki işbirliğini genişletmek amacıyla Tahran ve Havana'ya çeşitli ziyaretler ve temaslar gerçekleştirdi.
Coğrafi olarak birbirinden uzak ülkeler olan İran ve Küba, kendilerini siyasi ve ekonomik açıdan yakınlaştıran ortak ideallerin peşinde ilerliyorlar. Sultacı güçlerden bağımsızlık istemi, emperyalizme karşı mücadele, iç güce güvenmek, kurtuluş hareketlerini desteklemek ve dünya mazlumlarına destek olmak, halk devrimlerini yaşamış olan İran ve Küba'nın ortak idealleri arasındadır.
Bu arada Amerikan müdahalelerine karşı mücadele Tahran ile Havana'nın ortak noktası olarak değerlendiriliyor. ABD, 1960'lı yılların başından itibaren Washington'dan bağımsız ve devrimci politikaları nedeniyle Küba'ya ambargo uygulamış ve bu yaptırımlar, İran'daki İslam Devrimi'nin ardından 1980'li yılların başından itibaren daha geniş bir şekilde uygulanmıştır.
Her iki ülke de Amerikan yaptırımlarının neden olduğu ekonomik baskılara katlanmalarına rağmen Amerikan yaptırım politikasını etkisiz hale getirme konusunda nispeten başarılı bir model ortaya koymayı başardılar.
Küba, geniş doğal kaynaklara sahip olmamasına rağmen sağlık ve eğitim gibi alanlarda büyük ilerlemeler kaydetti öyle ki, Latin Amerika bölgesindeki bazı ülkeler, Küba'dan ürün ve hizmet almaya ve hatta teknik ve bilimsel alanlardaki ilerlemelerinden yararlanmaya başladılar.
İran, son yıllarda sadece günlük ihtiyaçlarını karşılamak için değil, havacılık, savunma ve ana sanayi gibi bilimsel ve endüstriyel alanlarda da önemli başarılara imza atarak Amerikan yaptırımlarını etkisizleştirmeyi başarmıştır.
Şimdi Küba Devlet Başkanı'nın İran ziyareti sırasında, siyasi ve ekonomik ortaklıklar da dikkate alınarak iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi gerekiyor.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle diyor: İran ve Küba, dünyanın her iki tarafında kurulan koalisyonlarda birbirlerinin var olmasına olanak sağlayabilecek bölgesel yakınlaşmanın geliştirilmesinde öncüler arasında yer almaktalar ve biyoteknoloji, teknoloji, tıp ve enerji alanları işbirliği merkezinde olacak.
Öte yandan, mazlum Filistin milletinin savunulması İran ile Küba'nın bir diğer ortak özelliği olmuştur. İki ülke, Filistin milletinin davasını destekliyor ve uluslararası forumlarda sıklıkla İsrail'in suçlarını kınıyor. Filistin halkına karşı benzeri görülmemiş bir soykırım başlatan Siyonistlerin Gazze'de yeni suçlarının başlamasıyla birlikte Tahran ve Havana'nın Filistinlileri savunma yönündeki görüşleri yoğunlaştı.
Birleşmiş Milletler’deki Küba Derneği Başkanı "Norma Guicochea" geçtiğimiz günlerde ülkenin sivil toplumu adına "Filistin'in haklı davasına" bağlılığını ifade ederek şunları söyledi: "Toprağın işgali ve Filistinli ailelerin zorla yerinden edilmesi insanlık için bir utançtır."
İşte İran İslam Cumhuriyeti’nin izlediği yaklaşım ile Küba hükümetinin takip ettiği sözkonusu yaklaşım birbiriyle örtüşmekte./