Ocak 12, 2024 05:40 Europe/Istanbul
  • Terör, İsrail'in yenilgiden kaçma taktiği

Siyonist rejim İsrail'in Gazze'de askeri hedeflerine ulaşamaması üzerine bu rejim, direniş komutanlarına suikast taktiğine yöneldi.

Amerika ve Siyonist rejim, son günlerde direniş komutanlarına yönelik 4 terör operasyonu gerçekleştirdi. İran'ın Suriye'deki komutanlarından Seyyid Rezi Musevi, Lübnan Hizbullah operasyon departmanının önde gelen komutanlarından ve yetkililerinden Vesam el-Tevil, Hamas hareketinin siyasi ofis başkan yardımcısı Salih el-Aruri suikasta kurban gitti. Geçtiğimiz günlerde Siyonist rejim tarafından düzenlenen saldırıda Irak'taki El-Nuceba hareketinin komutanı Ebu Tagavi el-Saidi de, Amerikan insansız hava aracı ile yapılan saldırıda şehit edilmişti. Bu arada İbrani kaynakların yayınladığı bir belgeye göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu rejimin güvenlik birimlerine direnişin liderlerini ortadan kaldırmak için kapsamlı bir plan hazırlama talimatı vermiştir.
Bu suikastlar hangi koşullar altında ve hangi amaçla gerçekleştiriliyor? Bu suikastlar, Siyonist rejimin Gazze'ye karşı 3 ay süren savaşta iki temel askeri hedefi olan esirlerin serbest bırakılması ve Hamas'ın yok edilmesinin gerçekleştirilemediği bir ortamda gerçekleştirildi. Öte yandan bu suikastlar, işgal altındaki topraklarda Netanyahu kabinesine yönelik gösterilerin arttığı, aynı zamanda Netanyahu kabinesi içindeki gerginliklerin ve görüş ayrılıklarının kamuoyuna açık hale geldiği bir ortamda gerçekleştirildi. Dolayısıyla böyle bir durumda Netanyahu'nun kabinesi, kazanım elde etmek ve kabine üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla direniş komutanlarına suikast girişiminde bulunuyor.
Dolayısıyla Siyonist rejimin suikastlardan elde ettiği hedeflerin, iç alanda elde edilen kazanımların yanı sıra iki durumdan daha söz edebiliriz: Direnişin caydırıcılığını gözden düşürmek ve savaşı Hamas-Siyonist rejimden, direniş- ABD ve Siyonist rejime dönüştürmek.
Aslında Siyonist rejim Gazze'de yenilgiyi önlemek için Amerika'nın varlığıyla Batı Asya bölgesinde daha büyük bir savaş yaratmaya çalışıyor. Tel Aviv, Amerika'nın doğrudan savaşa dahil olması ve İran'ın da svaşa karıştırılmasıyla Gazze'de aşağılanmasının önüne geçileceğini düşünüyor. 


Siyonist rejimin direniş komutanlarına suikast düzenlemekteki bir diğer önemli hedefi de direniş içindeki morali bozmak ve komuta yapılarını zayıflatmak, buna karşı Siyonist ordunun direniş ağına karşı özgüvenini ve caydırıcılığını yeniden kazanmaktır. Yani Siyonist rejim askeri alanda başaramadığını terörle ve direnişe karşı psikolojik savaşla kazanmaya çalışıyor.
Anlaşılan o ki Siyonist rejimin terör makinesinin son haftalardaki eylemleri, Tel Aviv'in Batı Asya'daki direniş komutanlarına suikast düzenlemek için bir terör kampanyası oluşturmayı planladığını gösteriyor. Aksa Tufanı  operasyonu, terörün direnişi durduramadığını hatta tam tersi sonuç verdiğini ve direnişi güçlendirdiğini ortaya koydu. Aynı zamanda Siyonist rejim, direnişin stratejik sabrının sınırsız bir sabır olmadığını ve bu rejimi sert bir intikamın beklediğini de unutmamalıdır.
Direniş hareketi liderlerine yapılan terör saldırıları ve onların şehit edilmesi, direnişin son bulmasına sebep olsaydı, daha önce direniş komutanları ve liderlerine yapılan saldırı ardından dağılması gerekirdi, fakat direniş hareketi bu saldırılarla zayıflayıp dağılmazken, daha da güçlü ve coşkulu bir motivasyonla yoluna devam etti; öyle ki bir zamanlar Siyonist işgalcilere karşı taş ve sapan ile mücadele eden direniş, günümüzde anti tank füzeler ve İHA’lar ile mücadelesine, tüm işgal topraklarının özgürleşmesine kadar devam edeceğini, kendini bölgenin en güçlü ordusuna sahip olduğu Siyonist rejimi darmadağın etmeyi başardığını dünyaya göstermiş oldu./

 

Etiketler