İranda Cumhurbaşkanlığı seçimlerin düzenlenmesi
İran'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması, dini demokrasinin somut bir örneğidir ve halk, cumhurbaşkanını sandık başına giderek dört yıllık bir dönem için seçmektedir.
İran İslam Cumhuriyeti'nin 13. Cumhurbaşkanı Seyed İbrahim Raisi'nin uçak kazasında şehit olması, İran'da erken cumhurbaşkanlığı seçimine yol açtı. İran'da yaklaşık 61 milyon kişinin oy kullanma hakkına sahip olduğu 14. cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, farklı siyasi yelpaze ve akımlardan altı adayın yer aldığı seçimde, çeşitli sanal ve saha reklamlarının yanı sıra 5 televizyon tartışmasında programlarını kamuoyuna tanıttılar.
İran'da cumhurbaşkanlığı seçimi için aday sayısının çok olması, elbette ikisinin çekilmesi, seme şartlarına sahip uygun seçmenlerin kendi görüşlerine yakın, yazılı ve verimli bir programa sahip herhangi bir adayı kendi isteklerine göre seçmelerine bu fırsatı sağlıyor. İran İslam Cumhuriyeti'nde 14. dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerinin halk tarafından olumlu karşılanacağı görülüyor ve anketler, seçmenlerin sandıklara büyük bir katılımının olduğunu gösteriyor.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyit Ali Hamenei halkı seçimlere geniş şekilde katılmaya ve kendi kaderlerini belirleme hakkına sahip oldukları fırsatı kullanmalarını tavsiye ederek, bu sabah oyunu kullandıktan sonra yaptığı açıklamada, seçim gününün İranlılar için coşku ve mutluluk günü olduğunu belirterek, İran İslam Cumhuriyeti’nin halkın seçimlere katılımı nedeni ile sahip olduğu güce işaretle, “İran’ın aziz halkı oy kullanma ve bu önemli siyasi sınava katılma meselesini ciddiye alsınlar ve asla şüpheye düşmesinler” vurgusunda bulundu.
Siyasi konularda uzman Ali Hasanpur bu bağlamda görüşlerini açıklayarak şöyle diyor: "İran İslam Cumhuriyeti devriminin ve sisteminin temel direği halktır ve onun hayatta kalmasının ve güçlü bir şekilde devam etmesinin sırrı, halkın sahadaki geniş varlığıdır ve seçimler, halkın kendi kaderini belirleme arenalarından biridir ve İran halkı bunu farklı dönemlerde sandıklardaki büyük varlığıyla kanıtladı."
İran İslam Cumhuriyeti İslam ülkeleri arasında halkın meydanlardaki huzurunun en yüksek seviyesine sahiptir ve Cumhurbaşkanlık seçileri de bunun somut tezahürlerinden biridir.
Halkın seçimlere güçlü ve geniş çaplı katılımı, İran'ın bölgesel ve uluslararası konumunu çok sağlamlaştırdı ve güçlendirdi öyle ki, hiç kimse bu ülkeye karşı yan gözle bile bakamaz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine, ülke içinde ve farklı ülkelerde yaşayan İranlılar katılabiliyor ve İranlıların yurtdışındaki coşkulu katılımı her zaman çeşitli dünya medyasının ilgisini çekmiştir.
Bu bağlamda seçim merkezi başkanı, 14'üncü cumhurbaşkanlığı dönemi için oylamanın ülke içinde ve dışında 90 bin noktada yapılacağını açıklayarak, “Yurt dışında 99 ülkede 138 temsilciliğimiz var, İran dağılımına göre 344 sandık planlanmış durumda.” Diyen Shahcheraghi şunları ekledi: Örneğin Amerika'nın farklı eyaletlerinde 30 sandık, Almanya'da ise 5 sandık ön görülmüştür. Irak ve Suudi Arabistan'da oy verme işlemimiz sadece büyükelçilik ve konsolosluklarda yapılıyor.” dedi.
Halen Tahran Büyükşehir Belediye Başkanı olan Alireza Zakani ve Gazizade Haşimi'nin adaylıktan çekilmeleri ile birlikte, Muhammed Bager Galibaf, Said Celili, Mesud Pezeşkiyan ve Mustafa Pur Muhammedi, cumhurbaşkanlığı seçim yarışına giren dört aday oldu. Sahanın gerçeği, İran İslam Cumhuriyeti'nin İslam dünyasının demokrasi modeli olduğudur ve halkın sandıklardaki coşkulu varlığı, İslam Cumhuriyeti'nin ilerlediğini bir kez daha İslam İran'ın düşmanlarına kanıtlayacaktır. Bu arada düşman medyası da yürüttükleri çeşitli karalama kampanyaları ve propagandalarıyla insanların sandıkta oy kullanmasını engellemeye çalışıyor.
İran İslam Cumhuriyeti Anayasasına göre cumhurbaşkanı, İran İslam Cumhuriyeti'nde dini Lider'den sonra ikinci makamdır. Aslında yürütme erki cumhurbaşkanının elindedir ve hiç şüphesiz yetkin adayın halk tarafından seçilmesiyle İran İslam Cumhuriyeti bölgesel ve uluslararası gelişmeler alanında daha güçlü olacaktır./