İran Dışişleri Bakanı Vekili: Kimyasal silah kullananlara karşı açılan davalar zaman aşımına uğramayacak
İran Dışişleri Bakan Vekili, İran'a karşı kimyasal silah kullanımının failleri, iş birlikçileri ve girişimcileri hakkında yürütülen soruşturmanın zaman aşımına tabi olmayacağını söyledi.
28 Haziran 1987'de Irak Baas rejimi, İran'ın kuzeybatısındaki Batı Azerbaycan ilinin Serdeşt şehrinde dört kalabalık yeri kimyasal bombalarla bombaladı. Bu saldırı sonucu 19 sivil şehit olurken 8 bini aşkın insan da zehirli gazlara maruz kalıp, yaralandı.
Sınır kenti Serdeşt'e yapılan kimyasal bombalama, pek çok olumsuz etki ve soruna yol açan en iğrenç kimyasal saldırı olmuş ve bu şehir, Hiroşima'ya atılan nükleer bombadan sonra dünyada kimyasal silahların ilk kurbanı olarak adlandırılmıştır.
IRNA'nın haberine göre, İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri Keni, Cumartesi günü Serdeşt şehrine düzenlenen kimyasal bombalamanın yıl dönümü vesilesiyle yayımladığı mesajda, ulusal ve uluslararası mahkemelerin suçluları sorumlu tutma ve kimysal kurbanların manevi ve maddi haklarının iadesi için kendi sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
Bakıri Keni, Serdeşt'e düzenlenen kimyasal bombalamanın yıl dönümünü kimyasal ve mikrobiyal silahlarla mücadelenin ulusal günü olarak seçmenin amacının, İran İslam Cumhuriyeti'nin kimyasal silahların yaygın kullanımının en büyük kurbanı olduğu gerçeğini anlatmak olduğunu ifade etti.
İran Dışişleri Bakanı Vekili, bazı Batılı güçlerin gerçekleştirilen dayatma savaşı sırasında Saddam rejiminin kimyasal saldırılarının boyutlarının ve uluslararası kuruluşların ölümcül sessizliğinin, çağdaş tarihe benzeri bir örneği bulunamayacak kadar büyük olduğunu sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı Vekili, Saddam rejiminin sekiz yıllık kutsal savunma yılları sırasında, başta Almanya, Hollanda ve İngiltere olmak üzere bazı Avrupalı hükûmetlerin ve şirketlerin etkin malzeme, bilimsel ve teknik desteğine ve ABD ve İngiltere'nin siyasi, askerî ve diplomatik yardımına dayanarak kimyasal silahların yaygın bir şekilde kullanıldığını söyledi.
İran Dışişleri Bakanı Vekili, bu tür önlemlerin bazı batılı hükûmetlerin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve Gazze'de Siyonist çocuk katliamı rejiminin son 9 aydır devam eden kitlesel soykırımının bunun açık bir göstergesi olduğunu vurguladı.