Haziran 29, 2024 12:28 Europe/Istanbul
  • İmam Hamenei: Türbeyi savunanların hareketi İran'ı ve bölgeyi kurtardı/ türbeyi savunmak insanlığın ideallerini savunmaktır

Pars Today- İslam İnkılabı Lideri, Uluslararası Direniş Şehitleri ve Türbe Savunucuları (Batı Asya'nın güvenliğinin ve İslam Peygamberi Ehl-i Beyti -s- türbelerinin savunucuları) üyeleriyle yaptığı toplantıda, türbe savunucularını önemli bir olgu ve İran İslam Cumhuriyeti'nin dünya görüşünün tezahürlerinden bir olarak nitelendirdi.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamenei beyanatının devamında şöyle dedi: Türbenin savunucuları şeklinde farklı milletlerden gençlerin varlığı, İslam devriminin 40 sene sonra aynı tutkuyu ve destanı yeniden yaratma gücüne sahip olduğunu gösterdi.

İmam Hamenei, türbeyi (Batı Asya'nın güvenliğinin ve İslam Peygamberi Ehl-i Beyti -s- türbelerinin savunucuları) ve direniş cephesini, özellikle de General Şehit Süleymani'yi savunan tüm şehitleri anarak, Kutsal Türbe'yi savunmanın Türbe sahibinin düşünce ve ideallerini savunmanın sembolik bir yönü olduğunu kaydederek şöyle dedi:  Ehl-i Beyt -s- mektebinin adalet, özgürlük, zalim ile mücadele ve hak yolunda fedakârlık gibi yüce idealleri, pak vicdanlar tarafından her zaman talep edilen bir husustur.

Pars Today'ın haberine göre İslam İnkılabı Lideri Amerikalı üniversite öğrencilerinin Gazze halkını savunma hareketini, dünyada pak vicdanların varlığına örnek olarak göstererek şunları söyledi:

Aslında insanlığın ideallerini savunan bu türbeyi savunma mesajının, dünyadaki temiz vicdanlı insanların kulaklarına ulaşması önemlidir.

İslam İnkılabı Lideri türbe savunuculuğunun boyutlarından birinin İslam İnkılabının dünya görüşü olduğunu kaydederek şöyle dedi: Uluslararası ve bölgesel ortamını ihmal eden herhangi bir hareket ve devrim, kesinlikle zarar görecektir. Nitekim İran halkının Meşruta ve Petrol sanayisinin millileştirilmesi konusunda hareketi, iç meselelerle meşgul olmak ve yabancı müdahalecilerden gaflet edildiği için zarar gördü ve hedefe ulaşmadı.

İslam İnkılabı Lideri beyanatının devamında şöyle dedi:

İmam Humeyni (r.a.), İslam Hareketi'nin başlangıcından ve İslam İnkılabı'nın zaferinin başlangıcından itibaren her zaman yabancıların müdahalesinin, bölgesel ve dünya görüşünü dikkate alarak, iç meselelerle meşgul olunmamanın farkındaydı ve beyanatında bu konuyla ilgili gerekli uyarılarda bulunuyordu.

 

İmam Hamenei, düşmanın çok tehlikeli bir plan tasarladığı ülkelerde türbeyi savunan mücahitlerin (Batı Asya'nın güvenliğinin ve Peygamber ehli Beyti'nin -s- türbesinin savunucuları) varlığını İslam Devrimi'nin dünya görüşünün bir tezahürü olarak değerlendirerek şöyle dedi:

Düşman, planında bölgeyi işgal ederek, aynı zamanda İran'a ekonomik ve siyasi baskıların yanı sıra "ideolojik ve dinî" baskılar da uygulayarak İslami sistemi yok etmeyi planlamıştı, ancak İran İslam Cumhuriyeti merkezli bir grup imanlı gençler, istikbarın ağır masraflı planını hezimete uğrattı.

İslam İnkılabı Lideri açıklamasının devamında şöyle dedi: Böyle bir bakış açısıyla türbeyi savunanların hareketinin İran'ı ve bölgeyi kurtardığını söylemek gerekir.

İslam İnkılabı Rehberi, Amerika ve Batı'nın silah ve propaganda desteğiyle oluşan IŞİD örgütü ve ona bağlı grupların şiddet dolu, zalim ve insanlık dışı yapısına değinerek şunları söyledi:

Bu örgütlerin amacı bölgeyi ve özellikle İran'ı güvensiz hâle getirmekti, ancak türbenin savunucuları bu büyük tehlikeyi etkisiz hâle getirdi.

İmam Hamenei, İslam İnkılabı'nın zaferin başlangıcındaki coşkusunu ve destanını yeniden yaratma gücünün gösterilmesini, türbeyi savunanların hareketinin bir başka boyutu olarak değerlendirdi ve şunları ekledi:

İmam'ı ve türbeyi savunmak için kutsal savunma dönemini görmemiş gençlerin varlığı, İslam devriminin kırk yıl önce aynı dinî ve devrimci motivasyonları yeniden yaratmadaki müthiş gücünü gösteriyor.

İslam İnkılabı Lideri İmam Hamenei, Batılı temellere sahip bazı kişilerin İslam devriminin, düşünce ve ideallerinin zayıflamasına ilişkin beklenti ve analizlerine değinerek şunları vurguladı:

Türbeyi savunan gençlerin saflığı, yiğitliği, fedakârlığı, samimiyeti ve "dinî temellere olan derin inancı" Batılıların analizlerinin yanlışlığını gösteren harika ve eşsiz bir olgudur ve bu konu Allah'ü teala Ehli Beyt -s- lutfü olmasaydı, şekillenemezdi.

İslam İnkılabı Lideri hicri şemsî 22 Behmen yürüyüşleri veya Şehit General Süleymani veya hizmet şehitleri için düzenlenen müthiş cenaze törenlerinin İslam İnkılabı'nın kendini yenileme gücünün tezahürleri olduğunu kaydederek şöyle dedi: Türbe savunucusu şehitleri ve onların aileleri İslami İran'ın onur, yücelik, kurtuluş ve saadetinin vesilesidir ve İslam İnkılabı kesinlikle bu şehitler ve onların ailelerine borçludur.