İsrail rejimi için apartheid komitesi kurmanın gerekliliği
(last modified Sat, 26 Oct 2024 17:50:17 GMT )
Ekim 26, 2024 20:50 Europe/Istanbul
  • İsrail rejimi için apartheid komitesi kurmanın gerekliliği

Sahab – İran İslam Cumhuriyeti'nin Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne hitaben yazdığı bir mektupta, İsrail rejiminin Filistin halkına yönelik ırkçı politikalarını araştırmak ve bunlarla mücadele etmek için özel bir komite kurulması çağrısında bulundu.

Siyonist rejim, mevcut dünya sistemindeki apartheid'ın en açık ve bariz örneğidir. Bu rejim bir yandan işgal altındaki topraklardaki vatandaşlara karşı, diğer yandan da Filistinlilere karşı apartheid suçunu işliyor. İsrail rejimi, işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinlilere ve Araplara karşı katı yasalar uygularken, Yahudi yerleşimcilere de özel ayrıcalıklar tanıyor.

Bu bağlamda İran İslam Cumhuriyeti BM temsilcisi, İsrail rejiminin Filistinlilere inşaat ruhsatı verilmesi alanında kısıtlayıcı kanunlar uyguladığını vurgularken, son 20 yılda Filistinlilerden gelen binlerce inşaat izni talebinden yalnızca 245'ine verildiğini, bunun da tüm taleplerin %4'ünden azını oluşturduğunu belirtti. Buna karşılık, 2009 ile 2020 yılları arasında Batı Şeria'da İsrailli yerleşimciler için 23.000'den fazla konut inşa edildi.

Ancak Filistin halkına yönelik apartheid çok daha ciddi ve şiddetlidir. Bir yandan Filistin coğrafyası Siyonist sahte rejimi tarafından işgal edilirken, diğer yandan Filistinliler bazı haklarından ve bazı coğrafi menfaatlerinden mahrum bırakıldı. İran İslam Cumhuriyeti'nin Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi'nin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne hitaben yazdığı mektupta şöyle deniliyor: "İsrail rejimi, toprak gaspının yanı sıra Batı Şeria ve Gazze'deki su kaynaklarını da yağmaladı ve bunları yerleşim yerlerinin kalkınması için kullanıyor. İsrail, Filistinlilere ait yer altı suyunun yüzde 90'ını çıkarıyor; fakat Filistinliler ise bu kaynakların yalnızca yüzde 10'undan yararlanıyor. İsrail ayrıca, askeri emirler yayınlayarak Filistinlilerin Ürdün Nehri gibi su kaynaklarına erişimini engelledi ve 2009 ile 2019 yılları arasında 547'den fazla Filistin su yapısını ve sağlık hizmetini yok etti veya bunlara el koydu. Bu dönemde Batı Şeria'daki İsrailli yerleşimcilerin tükettiği su miktarı Filistinlilerin tükettiği su miktarının dört katıydı.”

İsrail, BM Apartheid Sözleşmesi kapsamında yasaklanan çeşitli eylemler gerçekleştiriyor. Örneğin, yasadışı İsrail yerleşimlerine olanak sağlamak için Filistinlilerin zorla yer değiştirmesi, sürgündeki milyonlarca mülteci dahil Filistinlilerin evlerine ve topraklarına dönmelerinin engellenmesi, Filistinlilerin kimlikleri nedeniyle temel insan haklarından sistematik ve ciddi şekilde mahrum bırakılması, Filistinlilerin hareket ve ikamet özgürlüğü hakkının ihlal edilmesi, cinayet, işkence, yasa dışı hapsetme, ciddi oranda fiziksel özgürlükten mahrum bırakma, Apartheid'ı protesto ettikleri için Filistinlilerin gözaltına alınması. Filistinlilere yönelik Siyonist apartheid sistemi geçtiğimiz yıl daha da şiddetli hale geldi. Son 13 ayda Filistinliler, sivilleri bombalardan koruma bahanesiyle evlerini terk etmek zorunda bıraktı.

Siyonist rejimin Filistinlilere karşı uyguladığı apartheid, farklı ülkelerin yetkilileri ve uluslararası insan hakları örgütlerinin yetkilileri bile Gazze'de son 13 ayda işlenen suçların Siyonist rejimin Filistinlilere karşı uyguladığı geniş çaplı apartheid uygulamasının sonucu olduğuna inanacak kadar yoğundu. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 79. oturumunda Gazze'deki suçların İsrail'in Filistin halkına karşı yarım asırdır uyguladığı apartheid uygulamasının sonucu olduğunu söyledi.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard da Batı ile ABD'nin insan hakları konusunda çifte standart uyguladığına ve İsrail'in Gazze halkına karşı işlediği suçlarda ortak olduğuna dikkat çekerek, kalıcı barışın İsrail'deki apartheid rejiminin yıkılmasını gerektirdiğini vurguladı.

Bu durumu göz önünde bulunduran İran İslam Cumhuriyeti, İsrail rejiminin Filistin halkına yönelik ırkçı politikalarının araştırılması ve ele alınması için özel bir komite kurulmasını talep etti./