Avrupa, insan hakları alanında ikiyüzlülüğün sembolüdür

Sahab- Avrupa Birliği dış politika yetkilisinin İran hakkındaki asılsız iddialarına tepki gösteren İran dışişleri bakanı, Avrupa'nın insan onuru gibi kavramlar konusundaki ikiyüzlü tutumuna meydan okudu.

Muhabirimizin bildirdiğine göre Seyyid Abbas Irakçi, Avrupa Birliği'nin dış politikasından sorumlu Joseph Burrell'in açıklamalarına gösterdiği tepkide "X" sosyal medya hesabında "AB dış politika yetkilisi, insan hayatının ve onurunun korunması gerektiğini söylediğinizde inanmak isterim; ama sorun şu ki, Avrupa'daki meslektaşlarınız Gazze'deki soykırımı ve Lübnan'daki cinayetleri utanmadan destekliyorlar." diye yazdı.
Irakçi mesajının devamında şunları kaydetti: "Gazze'de 50 binden fazla Filistinlinin öldürülmesinin sona erdirilmesi için "Avrupa Birliği tarafından önlem alınması" konusunda bir fikriniz yok mu? Lübnan'daki 1,5 milyon mültecinin yerlerinden edilmesinin sona erdirilmesi ve evlerine geri döndürülmesi için "Avrupa Birliği tarafından alınan tedbirler" hakkında ne dersiniz? Veya Cemşid Şarmehd tarafından öldürülenlerin ailelerini desteklemek için "Avrupa Birliği tarafından önlemler alınması" hakkında ne düşünüyorsunuz? Cevabınız yoksa Avrupa'nın sadece ikiyüzlülüğün sembolü olduğunu söylemek gerekir."
Dışişleri bakanı ayrıca Siyonist rejimin sürekli soykırımında Almanya’nın yardımlarını hatırlatarak Saddam rejimine silah ve kimyasal silah sağlayan ikinci ülke konumunda olmasına işaretle, Almanya’nın insanlığa karşı işlenen suçların ortağı olduğunu belirtti ve Şarmehd cinayetlerinin listesini açıklayarak şöyle dedi: Alman pasaportu kimseye, hele de bir terörist suçluya dokunulmazlık sağlamaz.örtbas etmek ve psikolojik oyunlardan el çekin bayan Baerbok!”
İran dışişleri bakanının, Avrupa Birliği'nin Gazze savaşı ve Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik acımasız saldırılarına ilişkin zayıf ve ikili tutumunu sert bir şekilde eleştirmesi, bir yandan Avrupalıların Siyonist rejim ile pratikte işbirliği diğer yandan onların Gazze’deki Filistinlilerin durumuna ilişkin endişe duyduklarına dair iddiaları ve de Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik saldırılarının durdurulması yönünde taleplerde bulunmaları ile anlam kazanıyor. 
Avrupa Birliği, ABD'nin başını çektiği Batı'nın ikili politikaları doğrultusunda, Ukrayna ve Gazze savaşlarında olduğu gibi Avrupa ve Batı Asya'da halihazırda yaşanan çatışmalara, insan hakları ve terörizm gibi konularda açıkça farklı yaklaşımlar benimsemiştir. Avrupa ülkeleri Gazze savaşının başlangıcından bu yana Siyonist rejimi destekliyor ve Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin başkanları da işgal altındaki Filistin'i ziyaret ederek İsrail'in acımasız savaşını ve Filistinlilere yönelik soykırımını açıkça desteklediler.
Savaşın ilk aylarında Avrupa Birliği, Siyonist rejime eşlik etme yaklaşımını benimsedi. Her ne kadar son birkaç ayda ve Gazze Şeridi'nin yaygın yıkımının yanı sıra, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere mazlum Gazze halkına yönelik soykırımın ortaya çıkması ve İsrail'in, kıtlığa neden olmak ve savaşın harabeye çevirdiği bu bölgede yaşayanların kademeli olarak ölmesine sebep olmak amacıyla Gazze halkına yardım sağlanmasını engellemesi, AB’yi bu konuda eleştirel bir pozisyon almaya zorlamıştır. Bu konu, Avrupa Birliği'nin dış politika departmanı ve AB dış politika yetkilisi Josep Burrell'in açıklamalarına karşı olarak dile getirildi. Buna rağmen Avrupa Birliği ve üye devletleri, Siyonist rejimin Gazze savaşında işlediği suçları sürdürmesini durdurmak için herhangi bir etkili önlem almayı reddetti. 
Avrupalıların, İsrail'i ve işlediği suçları her zaman ve her koşulda destekleyen ABD'den farklı olarak, Avrupa Birliği'nin, prestijini korumak amacıyla, insan hakları ve benzeri sloganlar doğrultusunda bazı durumlarda İsrail'i eleştirdiği söylenebilir. Ancak Tel Aviv'e karşı etkili ve caydırıcı yaptırımlar uygulanması gibi etkili tedbirlerden kaçındı ve hatta Almanya gibi üye ülkelerden bazıları, İsrail'e silah göndermenin yanı sıra, Hamas'a karşı çıkma bahanesiyle Siyonist rejim tarafından Gazze'deki savunmasız halkın öldürülmesini hâlâ destekliyor./