Medeniyetin Kaynağı: İran'ın En Gizemli Tarihi Bölgesindeki Arkeolojik Kazılardan Yeni Detaylar + Fotoğraflar
(last modified Sat, 23 Nov 2024 12:29:26 GMT )
Kasım 23, 2024 14:29 Europe/Istanbul
  • Medeniyetin Kaynağı: İran'ın En Gizemli Tarihi Bölgesindeki Arkeolojik Kazılardan Yeni Detaylar + Fotoğraflar

Pars Today - Dünyaca ünlü bir arkeoloğa göre, arkeolojik kanıtlar ve bulgular ışığında Jiroft şehri ve İran'ın Tunç Çağı'nda insanlık medeniyetinin kaynaklarından biri olduğu büyük ölçüde kabul edilmiştir.

Güney İran'ın Kerman eyaletinde, 400 kilometre uzunluğundaki Halil Nehri'nin kenarında yer alan Jiroft ovası, İran'ın en geniş arkeolojik alanlarından biridir. Şehr-i Sukhte (Yanık Şehir) kazılarındaki çalışmalarıyla bu medeniyetin UNESCO Dünya Mirası olarak tescil edilmesini sağlayan arkeolog Seyyid Sacadi, 1984 yılında Halil Nehri çevresindeki Jiroft ovasında 42 tarih öncesi alan keşfettiğini belirtiyor. Pars Today, İtlaat gazetesine dayandırdığı haberinde, Dr. Seyyid Mansur Seyyid Sacadi'nin liderliğindeki 20 kişilik bir İranlı arkeolog, mimar ve antropolog grubunun birkaç gündür bu bölgede kazı çalışmaları yaptığını bildirdi. Yeni kazı sezonu 10 Kasım'da başladı ve 45 gün sürecek.

Sol Resim: Arkeolog Dr. Seyyid Mansur Seyyid Sacadi

Konarsandal: Gizemli ve Öne Çıkan Bir Bölge

Jiroft ovasındaki en tanınmış ve aynı zamanda en gizemli alan olan Konarsandal, bugüne kadar keşfedilmiş en eski ve nadir şehirleşme örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.İlk kez 2000'li yılların başlarında bir sel felaketi, bu medeniyetin üzerindeki tarih tozunu kaldırmış ve ardından Dr. Mecidzade ve ekibi bölgeye gelerek kazılara başlamıştı. Mecidzade, bu kazılar sırasında ünlü teorisini ortaya attı: Konarsandal'ın kayıp medeniyet Aratta ya da Doğu'nun en eski uygarlığı olabileceği.

16 yıl sonra, 2024 yılının Ocak ayında arkeologlar Konarsandal'a döndü, ancak bu kez çalışmaları Dr. Seyyid Sacadi yürütüyor. Mecidzade, İran Kültürel Miras Araştırma Enstitüsü'ne yazdığı bir mektupta Sacadi'yi bu görev için en uygun kişi olarak tanımlamıştı.

Mimari Yapılar Arayışında

Bugünlerde Konarsandal'ı ziyaret eden herkes, tepenin çevresinde çalışan grupları görünce heyecanlanıyor. Herkes, İranlı arkeologlardan yeni haberler bekliyor. Tepenin eteklerinde Sacadi'nin çevresini sararak bu sezonki kazılarda hangi sorulara yanıt arandığını sorduk.

Gizemli Konarsandal bölgesi

Sacadi, İttilaat gazetesi muhabirine verdiği yanıtta şunları söyledi:"Bu kazı sezonunda bazı mimari yapıları bulmayı hedefliyoruz. Bulduğumuz materyaller sayesinde, bu bölgede yönetim, atölyeler, sanayi ve halkın yaşam alanlarının nerede olduğunu tespit edebiliriz. Bu yapıları bulduktan sonra, bunların dağılımını haritalar üzerinde göstererek şehrin genel durumunu ortaya koyacağız. Ayrıca bu antik şehrin bir savunma duvarı ya da suru olup olmadığını öğrenmek istiyoruz."

Ekip ayrıca, "büyük bir hazine" olarak adlandırılabilecek bir şeyi de arıyor: Şehrin arşivi. Sacadi, bu konuda şunları söylüyor:"Bu şehrin arşivini bulmayı çok istiyoruz. Arşivi bulursak, pek çok soru yanıtlanacaktır."

Muhabir "Şehir arşiviyle neyi kastediyorsunuz?" diye sorduğunda Sacadi, "Nasıl ki günümüzde valilikler, belediyeler ve benzeri kurumlar belgelerini arşivlerinde saklıyor, geçmişte de bu böyleydi. Eğer Konarsandal'ın arşivine ulaşabilirsek bu çok önemli bir gelişme olur," dedi.

Jiroft Tabletlerinin Şifrelerinin Çözülmesi

2000'li yıllardaki kazılarda Konarsandal'da üzerinde yazıya benzeyen semboller bulunan bazı tabletler ve yazıtlar keşfedilmişti. Bu tabletler henüz deşifre edilmedi ancak arkeologlar mevcut kanıtlara dayanarak, bu antik şehrin sakinlerinin yalnızca okuryazar olmadıklarını, aynı zamanda yazının kurucularından biri olduklarını düşünüyor.

Konarsandal'daki bir heykel

Sacadi, tabletlerin çözülmesiyle ilgili olarak, "Herkes dua etsin ki çift dilli bir yazıt bulabilelim, böylece diğer tabletleri de çözebiliriz," dedi.Daha fazla açıklama yaparken şunları ekledi:"Bu tür tabletlerde kullanılan yazı ve semboller öyle basitçe anlaşılamaz. Babil, Asur ve Sümer yazıları Mezopotamya'da keşfedilen Büyük Darius'un üç dilli Bistun yazıtı sayesinde çözülebildi. Bistun yazıtı Eski Farsça, Elamca ve Akadca yazılmıştı. Eski Farsça bilindiği için, diğer iki dil de bu sayede çözülebildi."

Konarsandal'daki tarihi eserler

 

Konarsandal'ın Kesintisiz Hayatı

Basit bir bölge ayrımıyla, Konarsandal kale, yukarı şehir ve aşağı şehir olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Aşağı şehir, yerleşim ve sanayi alanlarını içeriyor ve Sacadi'ye göre, büyük olasılıkla bir kısmı yönetim merkezine de ev sahipliği yapıyordu.Konarsandal tepesinin oldukça yüksek bir yapısı var. Ahşap merdivenler, ziyaretçileri tepenin zirvesine ulaştırıyor. Tepenin eteklerinde yeşil hurma bahçeleri, bu ovanın canlılığını ve sürekli yaşamı gözler önüne seriyor. Sacadi, "Bu ovadaki yaşam, insanın burada var olduğu zamandan bugüne kadar kesintisiz devam etti," diyor.

Kazıların Sürekliliği Vurgulanıyor

Konarsandal Jiroft'un kazı çalışmalarıyla ilgili teorileri dünya çapında yankı bulan ünlü arkeolog Dr. Yusuf Mecidzade, yeni kazı sezonunun başlaması dolayısıyla Kültürel Miras Araştırma Enstitüsü Başkanı'na yazdığı bir mektupta şunları hatırlatıyor:"Tüm doğubilimciler, Jiroft ve İran'ın arkeolojik kanıtlar ışığında Tunç Çağı'nda insanlık medeniyetinin kaynaklarından biri olduğunu büyük ölçüde kabul ediyor."

Konarsandal kompleksinde keşfedilen yazıtlar ve eserler

Mecidzade ayrıca kazıların sürdürülmesinin önemini vurgulayarak, "Bu kazılar, Mezopotamya merkezli medeniyet teorilerini sorguluyor ve bu açıdan İran arkeolojisinde bir dönüm noktası olmuştur ve olmaya devam edecektir," diye ekliyor.