Devrim Lideri: İran Milletinin Birliği Düşmanı Umutsuzluğa Sürükledi
Parstoday – İslam devrim Lideri, İran milletinin birliği hakkında yaptığı konuşmada, “İlk sözüm şu ki, 12 günlük savaşta İran milletinin birliği ve bütünlüğü düşmanı umutsuzluğa sürükledi” diyerek, düşmanın savaşın ortalarından itibaren hedeflerine ulaşamayacağını anladığını vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamenei, Salı akşamı televizyondan İran halkına hitaben yaptığı konuşmada, “Bu günlerde, büyük mücahit şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın şehadet yıldönümü vesilesiyle kendisini anmayı gerekli görüyorum. Seyyid Hasan Nasrallah İslam dünyası için büyük bir değerdir, sadece Şiilik veya Lübnan için değil, tüm İslam dünyası için bir servetti. Elbette bu servet kaybolmadı. O gitti ama oluşturduğu servet hâlâ mevcut” ifadelerini kullandı.
Parstoday’ın IRNA’ya dayandırdığı haberine göre Ayetullah Hamenei sözlerine şöyle devam etti: “İran milletinin birliği hakkında ilk sözüm şu ki, 12 günlük savaşta İran milletinin birliği ve bütünlüğü düşmanı umutsuzluğa sürükledi. Yani düşman savaşın başlarında ve ortalarında hedeflerine ulaşamayacağını anladı.”
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamenei, şöyle devam etti: Düşmanın Amacı Komutanları Vurmak Değildi. Bu Bir Araçtı. Düşman kendi içinde şöyle düşünmüştü: Askeri komutanları vurursa, bazı etkili isimleri hedef alırsa, ülkede kargaşa çıkar, özellikle Tahran’da onların unsurları ayaklanır, halktan bazı kişileri sokağa çeker, İslami Cumhuriyet’e karşı halk eliyle bir olay yaratır. Asıl hedef buydu. Dolayısıyla hedef İslam Cumhuriyet’iydi.”
Ayetullah Seyyid Ali Hamenei şöyle devam etti: Düşmanın hedefi nizamı bozmak, işlevsiz hale getirmekti. Daha önceki bir konuşmamda da söylemiştim; bunlar İslam Cumhuriyet’inden sonraki dönem için bile oturup plan yapmışlardı, düşünmüşlerdi. Fitne çıkarmak, sokak olayları başlatmak, gruplar oluşturmak ve ülkede İslam’ın kökünü kazımak istiyorlardı. Düşmanın hedefi buydu.
İslam İnkılabı Lideri şöyle buyurdu: Bu hedef daha ilk adımlarda başarısız oldu. Ancak komutanlar ve diğerleri neredeyse hemen yerlerine atandı, onların yerine kişiler belirlendi ve silahlı kuvvetlerin düzeni, sistemi, yapısı aynı sağlamlıkla ve daha yüksek bir moral ile devam etti.
Devrim Lideri şu vurguyu yaptı: Ancak halk, en etkili unsur olan halk, kesinlikle düşmanın istediği şeyden etkilenmedi. Gösteriler oldu, sokaklar doldu ama düşmana karşı, İslami düzene karşı değil./