İranlı Üst Düzey Diplomat: AB Yaptırımları İran Halkına Yönelik Toplu Cezalandırmadır
Parstoday – İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, Avrupa Birliği'nin İran'a yönelik yaptırımlarının herhangi bir hukuki zeminden yoksun olduğunu ve milyonlarca sıradan insanın yaşamını zorlaştırmayı hedefleyen bir politika olduğunu belirterek, bu yaptırımları "toplu cezalandırma" olarak nitelendirdi.
Parsoday'in haberine göre, İran Dışişleri Bakanlığı Ekonomik Diplomasi Bakan Yardımcısı Hamid Ganbari, "Avrupa’nın İran’a Yaptırımları: Başka Bir İsimle Toplu Cezalandırma" başlıklı yazısında, Batı'nın, İran’a karşı snapback (geri getirme) mekanizmasını uygulamaya koymasının ardından yürürlüğe giren yaptırım politikasını eleştirdi. Daha önce Tahran bu mekanizmanın ne hukuki ne de ahlaki bir temeli olduğunu ifade etmişti. 2015 Nükleer Anlaşması çerçevesinde kaldırılan yaptırımlar, 28 Eylül’den itibaren yeniden devreye sokuldu.
Hamid Ganbari, Telegram kanalında yayımladığı yazısında şunları ifade etti:
"Avrupa Birliği, 2025 Eylül ayı sonunda İran’a karşı yeni bir dizi yaptırım kararı aldı. Görünüşte bu düzenlemeler yalnızca teknik bir uyum süreci gibi görünse de, maddeler, ekler ve atıflar satır satır incelendiğinde gerçekte ne anlama geldikleri ortaya çıkıyor: Bir milletin hayati damarlarını kesmek."
AB'nin sözde insani muafiyetleri işlevsiz
İranlı üst düzey diplomat, yazısının devamında şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu nedenle bu yaptırımlar, hatta Irak’a uygulanan eski ‘petrol karşılığı gıda’ programından bile daha sert görünüyor. En azından o programda sınırlı da olsa petrol satışı yapılarak temel ihtiyaçların karşılanmasına izin verilmişti. Ancak burada ülkenin ana gelir kaynakları tamamen tıkanmış durumda. İnsani istisnalar ise öyle dar ve bürokratik ki, neredeyse işlevsiz kalıyor."
Yazar, bunun sadece bir ekonomik mesele olmadığını, aynı zamanda bir insan hakları sorunu olduğunu vurguladı:
"İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, herkesin gıda, sağlık ve insanca yaşam standardına erişme hakkını garanti altına alır. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi de bunu destekler. Bir ülkenin bu temel ihtiyaçları karşılayacak geliri elde etmesini engellemek yalnızca hükümeti değil, doğrudan halkı cezalandırmaktır. Uluslararası hukuk buna ‘toplu cezalandırma’ der."
Yaptırımlar siyasi hedeflerine ulaşamadı ama halkın yaşamını zorlaştırdı
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, İran İslam Cumhuriyeti'nin bu baskılara rağmen çökmediğini, ekonominin olumsuz etkilenmesine rağmen ayakta kaldığını belirterek yazısını şöyle sonlandırdı:
"Avrupa bu yaptırımları teknik ve yasal adımlar olarak göstermeye çalışıyor. Ancak bu hukuki kılıfı kaldırdığınızda geriye kalan şey çok basittir: Milyonlarca insanın geçimini engellemeye çalışan bir politika. Bunun insani hiçbir yönü yok."