Bekayi: İran’ın Füze Programı Kesinlikle Müzakere Konusu Değildir
Parstoday – İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ülkenin füze programı hakkında herhangi bir müzakereyi reddederek vurguladı: İran’ın füze programı, ülkenin varlığını savunmak amacıyla geliştirilmiştir, müzakere için değil.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında şunları söyledi: Saldırganları İran’a yönelik herhangi bir saldırı düşüncesinden caydırmak için tasarlanan İran’ın savunma kabiliyetleri, müzakere edilebilecek bir konu değildir.
Parstoday’in aktardığına göre Bekayi, siyonist rejimin İran’a yönelik olası yeni bir askeri saldırısını füze programı bahanesiyle gündeme getiren İsrail ve ABD medyasındaki propagandalara değinerek şu vurguyu yaptı: İran İslam Cumhuriyeti’nin savunma kabiliyetleri, saldırganları her türlü saldırı niyetinden caydırmak amacıyla tasarlanmıştır ve hiçbir şekilde pazarlık ya da müzakere konusu olamaz.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, siyonistlerin ABD’yi İran’a karşı yeniden askeri saldırıya ikna etme çabalarına ilişkin olarak da şunları kaydetti: Açık bir ikiyüzlülükle karşı karşıyayız; bir yandan İran’ın füze programı tehdit olarak gösteriliyor, diğer yandan ise soykırım yapan ve son iki yılda yedi ülkeye saldırmış olan siyonist rejime kitle imha silahları akıtılıyor. Bu çelişki konusunda ABD ve bu rejimin diğer destekçileri hesap vermelidir.
Bekayi, İran’a karşı yürütülen hibrit ve medya savaşına da değinerek şu güvenceyi verdi: İran Silahlı Kuvvetleri, ne zaman ve nasıl İran halkını savunmaları gerektiğini çok iyi bilmektedir ve bu tür algı operasyonlarına aldırmadan görevlerini sürdürmektedir.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü sözlerini şöyle sürdürdü: Gerçek şu ki Batı Asya bölgesi hâlâ kronik bir sorunla karşı karşıyadır ve bu da siyonist rejimin suçlarının devam etmesidir. Gazze’deki gelişmeler, Batı Şeria’da işlenmekte olan suçları gözden kaçırmamıza yol açmamalıdır. Keyfi tutuklamaların sürmesi, işkence, Filistinlilerin öldürülmesi ve son derece insanlık dışı muamelelerin tümü insanlığa karşı suç kapsamındadır.
Direniş konusuna da değinen Bekayi, şunları söyledi: Direniş köklü ve fıtri bir olgudur; işgal, zulüm ve ırkçılık devam ettiği sürece doğal olarak varlığını ve yeniden doğuşunu sürdürecektir. Direniş, bu bölgenin toplumlarının ve halklarının kalbinde yer almaktadır ve bunun nedeni son derece açıktır; çünkü bölgemizde doğal olmayan bir durumla karşı karşıyayız ve bu da işgalci ve ırkçı bir yapının oluşturulmuş olmasıdır.