Eylül 06, 2016 05:40 Europe/Istanbul
  • İslam inkılabı rehberi'nin Hac kongresi mesajında Suudi krallık rejiminin cinayetlerini vurgulaması

Ayetullah Hamenei bu gün Görkemli hac kongresiyle ilgili yayınladığı mesajında, Hac mevsiminin Müslümanlar için, tüm beşeriyetin gözünde onur ve ihtişam mevsimi ve alemleri Yaratan Allah'ın indinde gönüllerin Nuraniyeti, huşu ve yakarış mevsimi olduğunu, Hac'ın kutsi, dünyevi, ilahi ve insani bir farize kılındığını belirtti.

İslam İnkılabı rehberi ayrıca, İbrahimi Haccın İslam'ın Müslümanlara verdiği bir hediye, maneviyat ve vahdet mazharı olduğunu, Hac'ın İslam Ümmetinin azametini ve İlahi güce dayandıklarını düşmanların gözleri önüne serdiğini, küresel zorba güçlerin beşeri topluma dayattıkları fesat ve tahkir edici durumdan uzak durduklarını ortaya koyduğunu belirtti. Bu bakış açısıyla Hac, Müşriklerden Beraat ve Müminlerle vahdet merkezidir.

İslam inkılabı rehberinın hac mesajının siyasi ve manevi boyutları söz konusudur. Nitekim Ayetullah Hamenei, "Hac farz ibadetinin bir ziyaret – seyahat seviyesine indirgeyen, Mümin ve İnkılapçı İran milletine karşı kin ve düşmanlıklarını “Haccı siyasileştirme” başlığı altında gizleyenler, büyük şeytan Amerika’nın çıkarlarının tehlikeye girmesinden tir tir titreyenler alçak ve hor şeytanlardır." Diye vurguda bulundu.  

Bu yılki Hac merasimine katılmak isteyen İranlı mümin Hacıların Kabe ziyareti ve ilahi hac yapma hakkının yolu dikta ve Siyonizm işbirlikçisi ve Amerika Kuklası Suudi rejimi elebaşıları tarafından kapatıldı. Suudi hanedan rejimi ihanetleri doğrultusunda Suriye ve Yemen olaylarında olduğu gibi, diğer alanlarda alışık inkâr ve gizlilik politikalarını sürdürmekte ve insani facia yaratmaktadırlar. Ancak, geçen sene hac Merasiminde Mina mekanındaki katliam ve insani facia konusundaki Suudi Krallık rejiminin mesuliyet asla inkar edilemez.

İslam inkılabı rehberi Ayetullah hamenei'nin Hac Mesajında da vurgulandığı gibi, hiç şüphe yok ki; Suudi rejimi yöneticileri Mina faciası olayının vuku bulması konusunda suçludurlar. Onların bu olay konusunda müsamahakâr davrandıkları varsayımı ispatlanmamış hoşgörülü ve safdil yaklaşımdır. Aslında Suudi krallık rejiminin kasıtlı olarak hacıları Mina'da ölüme terk ettiği daha ciddi kanıtları vardır.

Mina faciası yaralılarını kurtarma konusunda savsaklama ispatlanmış açık bir suçtur ve Suudi hanedan rejimi bu konuda sorgulanmalıdır. Çünkü işlenen bu cinayet ve katliam sonucu binlerce hacının aile efradı da acı ve çile çekmektedir. Mina faciası Arabistan'a sulta kurmuş olan Suudi Hanedan rejiminin açık bir kifayetsizliği ve salahiyetsizlerini gözler önüne seriyor.  Geçen seneki hac merasimi sırasında farklı olaylar sonucu binlerce Hacı adayı ve Hacı Hayatını kaybetti. Bunun asıl nedeni de Suudi krallık rejiminin yönetiminin kifayetsizliği ve öngörüsüzlüğüdür. İran İslam cumhuriyeti Vatandaşı yaklaşık 500 kişi de Mina faciasında diğer ülkelerin Hacılarıyla birlikte Şehit edildi. Müslüman milletlerle İslam ülkeleri, bu konuda gerekli ve ikna edici izahatın yapılması gerektiğine inanıyorlar. Mina faciasını detaylı bir şekilde inceleme ve arasştırma komitesi kurulmalı ve gizli saklı meseleler aydınlığa kavuşturulmalı ve cevapsız sorulara gerçekçi cevaplar verilmelidir. Sorumlulukları ve suçlarının ortaya çıkmasından korkan Suudi krallık rejimi İslam ülkeleri temsilcilerinden oluşan hakikati arama komitesinin de kurulmasını engellemektedir. Suudi hanedan rejimi buna karşılık İran hükümetini İranlı hacı adaylarının Hac yapma hakkını çiğnediğini iddia etmektedirler.

İslam inkılabı rehberi Ayetullah hamenei'nin vurguladığı gibi, fitneci Suudi rejimi elebaşları şirret ve tekfirci terör örgütlerini kurdurup silahlandırıp besleyerek, İslam ülkelerine iç savaş dayatarak, masum insanları katliamdan geçirme gibi şirret politikalar yürütmektedir. Suddi krallık rejimi Yemen, ırak, Suriye ve Libya ile diğer İslam ülkelerini terör çeteleriyle ve doğrudan müdahaleyle kan gölüne çevirmektedir. Suudi hanedan rejimi geçen senelerde de Mescid Haram'da ve Kurban Bayramında Hacıların katledilmesine sebep oldular. Geçen seneki Mina faciacı da bu cinayetlerin en bariz örneğidir. Bu cinayetlere rağmen Suudi krallık rejimi, Hac merasiminin siyasileşmemesi iddiasında bulunup, işledikleri cinayetler ile ilgili olarak hedef saptırmak ve suçlarını örtmek amacıyla başkalarını suçlamaya çalışıyorlar. Müslüman Milletler ve İslam devletlerinin ağır mesuliyetlerinden biri Arabistan, Mekke'yi Mükerreme ve Medine'yi münevvere'ye hüküm süren Suudi hanedan rejiminin iç yüzünün bilincinde olarak, İslam ülkelerine dayattıkları cinayetler, tekfirci terörizm ve katliamlardan dolayı onlardan hesap sormalıdırlar.     

 

Etiketler