Ocak 24, 2023 11:49 Europe/Istanbul
  • Geçmişten Geleceği Fars Körfezi adının kalıcılığı 

"Fars Körfezi", M.Ö. yüzyıllara kadar uzanan en eski tarihi kaynaklardan kalan bir isimdir. Aslen "Pers" ve "Pars" topraklarına ve milletine ait olan bu isim, İran kimliğine bağlıdır ve tahrif edilmesi hiçbir yerde ve hiç kimse tarafından kabul edilemez ve tarihin tahrif edilmesinden başka bir isim verilemeyen bir eylem sayılmaktadır.

Fars Körfezi, geçmişten bu yana stratejik önemi nedeniyle son yıllarda herkesin ilgi odağı haline gelen dünyanın en önemli coğrafi ve su bölgelerinden biri olarak kabul edilmelidir. Bu önem, onun için planlar çizilmesine neden olmuş ve masmavi sularının sakinliği ve stratejik önemi,  bazı Batılı ve Arap ülkelerinin , her zaman Fars olarak bilinen bu önemli su bölgesine asılsız kelimeler atfetmelerine ve adını çarpıtmak için çabalarına neden olmuştur. Bu aktörler kendi yayılmacı çıkarları doğrultusunda bu tarihi adı müsadere etmeye çalışmışlardır. 

Bu hareketlerin en sonuncusu İran'ın komşu ülkesi Irak'ta yaşandı. Turnuvanın Irak'ta düzenlenmesi ve bölge ülkelerinin ve FIFA'nın bu ülkeye ev sahipliği yapacaklarına olan güvenlerinin, İran'ın yardım ve desteğiyle son yıllarda sağlanan istikrar ve güvenlikten kaynaklandığı yadsınamaz bir gerçektir. Irak, 1979'dan bu yana ilk kez uluslararası bir spor müsabakasına ev sahipliği yaptı ve son olarak Basra şehri, Fars Körfezi Arap Kupası katılımcılarına ev sahipliği yaptı. İki yılda bir düzenlenen bu yarışmada Kuveyt, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Bahreyn ile Irak ve Yemen birbiriyle yarıştı. Ancak bu yarışmalar sırasında bazı Iraklı yetkililer, bölgesel yakınlaşma ve gerilimi azaltma ilkesinden uzak konumlarda yer alarak  inkar edilemez tarihsel gerçekleri görmezden gelerek Fars Körfezi'nin adı yerine sahte kelimeler kullandılar. Irak Başbakanı "Muhammed Şiya el Sudani "nin Fars Körfezi Uluslar Kupası ile ilgili açıklaması ve Mukteda Sadr'ın Twitter mesajında sözde "Arap Körfezi" takma adını kullanması, tarihsel gerçeklerden uzak bir tutumu gözler önüne serdi ve kesinlikle Gözden geçirilip düzeltilmesi gereken bir durum haline geldi. Öte yandan İran Futbol Federasyonu'nun protestosu ile karşı karşıya kalan FIFA başkanı "Gianni Infantino" da bir Instagram metninde Fars Körfezi yerine sahte bir isim kullandı.

Ancak mevcut tarihi belgelere hızlıca bir göz atalım ve bu sahte isimlerin temel ve esasa sahip olmadıklarını nasıl açık bir şekilde ifade edildiğini görelim, çünkü Fars  Körfezi'nin adı, başta Arap dili olmak üzere tüm dillerde sürekli olarak var olmuştur. Fars Körfezi'ndeki İran denizcileri, miladdan yaklaşık beş yüz yıl önce bu bölgede var olmuş birinci  Daryuş'un hükümdarlığı sırasında başlamıştır. Daryuş, dünyanın ilk deniz filosunu burada yaratmıştır. Gemileri İndus Nehri boyunca Hint Okyanusu kıyılarına, Umman Denizi'ne ve Fars  Körfezi'ne gitti ve ardından Arap Yarımadası'nı da geçerek şimdiki Kızıldeniz'in sonuna kadar ilerledi. İlk defa Süveyş Kanalı yakınında bir kanal kazılmasını emretti ve gemileri bu kanaldan Akdeniz'e soktu.  Bu kanalın bir yerinde kazılarda bulunan yazıtta şöyle yazılmıştır: "Ben İranlıyım. Mısır'ı Fars'tan gelerek fethettim. Mısır'da İran'dan gelen denize akan nehirde bu kanalın yapılmasını ben emrettim. Yani bu dere benim emrettiğim gibi kazıldı ve gemiler Mısır'dan bu su yolundan benim istediğim gibi Fars'a gelecekler.

Pisagor'un MÖ 570'teki seyahatnamesinden 1958'e kadar Fars Körfezi'nin adı veya diğer dillerdeki karşılıkları dünyanın tüm yazılı kaynaklarında kayıtlıdır. Daryuş döneminde, General Sadasep liderliğindeki bir İran filosu dünyanın çevresini dolaşmakla görevlendirildi. Birkaç gemiden oluşan filosu Akdeniz'e ve Şankıt (Moritanya) kıyılarına doğru yola çıkarak Benin kıyılarına kadar gitmiş, ancak vahşi kabilelerle karşılaşması nedeniyle yolculuğunu yarım bırakmıştır.  Bu mavi bölge, güçlü bir yönetimin sahibi olan ve imparatorluğu yüzyıllar boyunca hem ekonomik hem de askeri açıdan çok geniş ve güçlü olan İranlılar için her zaman olağanüstü bir öneme sahip olmuştur. Bu sayede İranlılar gemileriyle açık denizlere açılabiliyor, ekonomik ve askeri hedeflere ulaşabiliyorlardı.

Timurlular döneminin ünlü tarihçisi ve coğrafyacısı (ö. 833 Hicri Kameri) "Hafız Abru", İslam ve İran tarihi üzerine eserler kaleme almıştır. Coğrafya kitabının İran ve Nil ötesi ile ilgili bölümlerinde önemli tarihi bilgilerle doludur ve denizler ve körfezlerden bahsetmesi bu konuyu yakından ilgilendirmektedir. Tarihçi kitabında Fars Körfezi'nin adından bahsediyor ve avantajlarını sıralıyor.   Çağdaş Arap tarihçisi "George Zidan" da bu bağlamda şunları söylüyor: "İran Denizi, Arap dünyasını çevreleyen sularla sınırlıdır. Eskilere göre, Dicle'nin ağzından Abla bölgesine kadar Arap topraklarını çevreleyen tüm denizler İran ve Fars Denizi olarak yorumlanırdı ve şimdi Fars  Körfezi, Arap Denizi, Aden Körfezi dediğimiz denizleri ayrıca  Kızıldeniz ve Akabe Körfezi dahil bunların hepsi İran denizleri olarak bilinirdi. " Bazı ülkelerde ise Fars Körfezi adı "Persian Gulf" , Almanya'da Persischer Golf, Fransa'da Persique Golf, İtalya'da Golfe Persico, Rusya'da Persidskiy Zalir ve Arap ülkelerinde de "el Halic el Farsi " olarak  geçmektedir. 

Fars Körfezi ve diğer dillerdeki eş anlamlıları M.Ö. yüzyıllardan beri tüm dillerde ve dünya edebiyatında sürekli olarak kullanılmış en eski kaynaklardan kalan en orijinal isimdir. Birleşmiş Milletler ve uluslararası ve uzman kuruluşları bile Fars Körfezi'nin adını hala orijinal ve geçerli ad olarak kabul etmekte ve Far Körfezi'nin adını değiştirmeye hep hayır demeye devam etmiştir.Bu durumun kabul etmez olduğunu. Birleşmiş Milletler Sekreteryası, "5 Mart 1971 tarihli AD311/1 Gen" nolu belgesinde, Fars Körfezi'nin atlaslarda ve coğrafya kitaplarında uzun ve sürekli bir kullanıma sahip olduğunu ilk kez doğrulamıştır. Güney Denizi'nin resmi adı olan 10 Ağustos 1984 tarihli UNLA45.8.2(C) numaralı notada ikinci kez ve 10 Ocak 1990 tarihli ST/CS/sER.A/29 numaralı notta üçüncü kez İran'ın "Fars Körfezi" adının kullanılması talebine onay verilmiştir. Bu kuruluş, "coğrafi adların kullanılmasına dair koordinasyon" alanında düzenlediği yıllık konferanslarında, bu uluslararası su yolunun Farsça adını vurgulamış ve onaylamıştır. Kongre Kütüphanesi ve New York Argosy Kütüphanesi'nde ve İngiltere, Rusya ve Hindistan ile diğer birçok Avrupa ülkesinde 200'den fazla tarihi harita bulunmaktadır, Fars Körfezi'nin kayıt altına alındığı tarihi ve müze değeri olan haritalar bulunmaktadır. orijinal adın ise Fars Körfezi olduğu defalarca tespit edilebilmektedir. 

Britnya Milli Kütüphanesi (Londra), Hindistan işleri bakanlığı belgeleri ve kütüphanesi (Londra), Londra Genel Belgeler Merkezi ve Londra Ortadoğu Araştırmaları Fakültesi'nde bile Fars Körfezi'nin adını taşıyan 300'den fazla harita bulunmaktadır. Mısır gibi Arap ülkelerindeki birçok müze, kütüphane ve hatta otel ya da özel arşivlerde Fars Körfezi adını taşıyan yüzlerce tarihi harita bulunmaktadır. Haritalar Batlamyus döneminden antik haritalara, Samuel Dan'in haritası gibi son yüzyılların haritalarına, 1747 Efşariye dönemine kadar farklı dönemlere aittir.  Ayrıca geçen yüzyıla ait yaklaşık 30 tarihi atlas da Fars Körfezi'ni aynı adla kaydetmiştir. Bunların arasında: 1628  yılına ait Thomas Herbert Atlası , 1863  yılına ait Paris Losage Üniversitesi Atlası , 1861 yılına ait Almanya Atlası , 1760 yılına ait Paris Enville Atlası , 1890 yılına ait Modern Coğrafya Atlası yer alıyor. Bu atlas Mısır Ulusal Kayıtlar Merkezi'nde (Dar al-Vesaik Kumi) saklanmaktadır ayrıca üç Fars Körfezi adası 40 numaralı haritasında İran'a ait olarak çizilmiştir.

İranolog ve Tahran Üniversitesi öğretim görevlisi "Ali Şehidi", Daryuş'un Süveyş Kanalı'ndaki yazıtını, Fars Körfezi'nin adını bugüne kadar canlı tutan tarihin en eski kaynaklarından biri olarak görüyor. Diyor ki: Birkaç yazıt dışında genellikle Ahameniş yazıtları üç dillidir ve eski Farsça, Elamca ve Babil dillerinde yazılmıştır. İran'ın bugünkü sınırları içinde olmayan ve bundan yıllar önce Kuzey Afrika ve Mısır'da bulunan ve içeriğinden dolayı bugün Süveyş (Süveyş Kanalı) yazıtı olarak anılan bir yazıt da bulundu. Bu yazıtın metni Büyük Ahameniş Daryuş tarafından yazılmıştır ve içeriği Kızıldeniz'i Nil'e bağlayan bir su kemeri veya kanalın yapımından bahsetmektedir. Bu yazıt, bu su yolunun "Fars Körfezi"nden Mısır'a ulaştığını ve yolu kısaltmak için su yolunun ucuna bir kanal açıldığını söylemektedir.

Dr. Şehidi, 25 asır önceki tanımların bugünden farklı olduğunu ekliyor ve Büyük Daryuş'un 25 asır önce bir Ahameniş yazıtında şöyle dediğini ekliyor: "İran'dan gelen denize bağlanmak için Nil adlı nehirden denize bir kanal yapılmasını emrettim. "... bu bir ipucu. Tarihsel olarak ilginç bir nokta  da Ahamenişlilerin Pers Denizi ve İran denizinden kastettiklerinin "İran'dan gelen" Far Körfezi'dir. "Anne Sophie Jean" tarafından yazılan bir raporda Yunan ve ardından Romalı düşünürlerin kullandığı isimler arasında "Fars  Denizi" veya "Fars Körfezi" isimlerine değinilmektedir. MS 9. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar çoğu Arapça yazan İslam dönemi tarihçileri, seyyahları ve coğrafyacıları bu ismi kullanmışlardır. Bu süreç 20. yüzyıla kadar devam etmiştir. Le Point, diğer isimlerin taraflı kullanılmasından sonra Birleşmiş Milletler Coğrafi İsimler Grubu'nun konuyu araştırdığını ve 2006'da yayınlanan Coğrafi İsimler Uzman Raporunda "Fars Körfezi" tanımlamasını uluslararası yasal standart olarak kabul ettiğini belirtmektedir. Le Point yazarı Anne-Sophie Jean, bu durumun, kendi çıkarları için tarihi bile çarpıtan ve coğrafi isim değiştirmekten çekinmeyen Batı bloğunun politikalarındaki ahlaksızlığın zirvesini gösterdiğini de belirtiyor. 

 

Etiketler