Mart 04, 2024 17:34 Europe/Istanbul
  • Afganistan'da açlığın ve yoksulluğun kötüleştiği konusunda uluslararası kuruluşlara uyarı

Afganistan'da uluslararası yardımların azalması bu ülkede yoksulluğun ve açlığın daha da kötüleşmesine neden oldu.

Dünya Gıda Programı, bir raporunda Afganistan'da dört milyon yetersiz beslenen çocuk ve annenin bulunduğunu, üstelik yardımların azalmasıyla birlikte Afganistan'da yoksulluk ve açlığın daha da arttığını belirtti.  Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) da Afganistan'daki birçok yardım programının fon yetersizliği nedeniyle kesintiye uğradığını duyurdu. OCHA ayrıca, bu yıl Afganistan'a yardım için gereken 3,6 milyar doların yalnızca 87 milyon dolarının sağlandığını sözlerine ekledi. Daha önce Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi, sosyal hizmet ve sağlık hizmetleri eksikliği de dahil olmak üzere mevcut eşitsizlikler ve zayıflıklar nedeniyle Afganistan'ın ciddi bir insani krizle karşı karşıya olduğunu söyledi.
BM istatistiklerine göre Afganistan'daki 40 milyon insanın üçte birinden fazlası gıda kıtlığıyla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri "Antonio Guterres" de bu örgütün şu ana kadar Afganistan'daki insani krizle başa çıkmak için gereken bütçenin küçük bir kısmını elde ettiğini doğruladı. Bu, Birleşmiş Milletler'e bağlı kuruluşlar da dahil olmak üzere uluslararası kurumların, Afganistan'da gıda güvenliğinin kötüleştiği ve bu ülkede milyonlarca insanın yaşadığı açlık krizi konusunda ikinci kez uyarıda bulunmasıdır.
Taliban'ın Ağustos 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinin ardından çeşitli faktörler bu ülkede gıda güvenliğinin giderek tehlikeye girmesine neden oldu. Taliban'ın iktidara gelmesi bahanesiyle yaklaşık 10 milyar dolarlık Afganistan varlığının ABD hükümeti tarafından bloke edilmesi ve bu grubun gıda ithal etme konusundaki mali gücünün azaltılması, Afganistan'daki ekonomik göstergelerde gözle görülür düşüşün yaşanması, temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarındaki artış, uluslararası yardımların kesintiye uğraması veya ciddi oranda azalması, bu ülkenin açlık kriziyle karşı karşıya kalmasının ve gıda güvenliğinin tehlikeye atılmasının temel etkenleridir.  


Böyle bir durumda Taliban hükümeti, otoriter yaklaşımlarda ısrar etmesi ve kadınların bazı işlerde ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmasının yasaklanması da dahil olmak üzere kısıtlayıcı politikalar uygulaması nedeniyle Afganistan üzerindeki uluslararası baskıyı azaltacak zemini sağlayamadı. 
Aslına bakılırsa, iç ve dış baskıların toplamı, Afganistan'ı vatandaşlarının şiddetli yoksulluk ve açlıkla karşı karşıya olduğu 7 ülkeden oluşan gruba yerleştirdi. Afganistan fakir ve aç ülkeler arasında yer alırken, bu ülke halkının tarım ve hayvancılık konusundaki yapısı ve birikimi nedeniyle, biraz planlama ve akıl yürütme ile sadece gıda ihtiyacını karşılamakla kalmayıp aynı zamanda bölgenin tahıl deposu haline de gelebilir.
Her halükarda Afganistan'da gıda krizinin yaşanmasıyla birlikte geçmiş hükümetlerin ve işgalcilerin bu ülke halkına yönelik ihanetleri ve suçları daha da görünür hale gelirken, Batılı hükümetler ve onlara bağlı kuruluşların, Afgan halkının gıda sorunlarının çözümüne yönelik ciddi bir adım atmak istediği görünmüyor. 
Dolayısıyla bu durumda Afganistan halkı ve yetkilileri, yoksulluk ve açlık sorunun köklerini çözmek için, sonuçsuz anlaşmazlık ve çatışmaları çözerek, gıda sorunlarının çözülmesine ve krizin sona erdirilmesine yardımcı olmak için başta İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere bölgesel kurumların desteğine umut bağlaması gerekiyor. /
 

Etiketler