İlk Cuma Namazının Ayasofya'da Kılınması
24 Temmuz Cuma günü Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kimi kabine üyesi ve Müslüman Türkiye halkının katılımı ile 86 yılın ardından Ayasofya camisinde ilk kez Cuma namazı kılındı.
Ayasofya'nın Camiye ve kutsal mekana dönüştürülmesinin ardından ilk Cuma namazı canlı olarak kimi Türkiye kanalları tarafından yayımlandı. Ayasofya Camisindeki ilk Cuma namazı için Müslüman Türkiye halkından büyük kitleler akın edip sosyal mesafe ilkelerine uyarak caminin içinde, avlusunda ve etrafında namaz kılmaya başladı.
Ayasofya Camiinde ilk Cuma namazının kılınması Türkiye halkı ve hükümeti ayrıca İslam alemi için de çok büyük bir öneme sahipti. Gerçekte Türkiye hükümetinin bu girişimi Batı dünyasının önemli bir kesimine karşı büyük bir zaferi addedilebilir. Özellikle de Mayıs ayında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ayasofya müzesini camiye dönüştürmeye hazırlandığı sırada Amerika, birçok Batılı devlet ve hatta uluslararası kurum ve kuruluşlar bile bu girişime karşı çıkmış ve olumsuz sert tepkiler göstermelerine rağmen bu gelişmenin tamamlanması çok anlamlı idi. Bu bağlamda Yunanistan ve Fransa gibi Batılı devlet Ankara hükümeti aleyhinde tehditlerde bile bulunmuşlardı. Örneğin Yunanistan hükümeti Türkiye ile gerilim dolu çalkantılı ilişkilerinin devamında 29 Mayıs tarihinde Ayasofya'da Kuran-ı Kerim ayetlerinin okunmasının kabul edilemez olduğunu ve bunun Hristiyan aleminin dini duygularını zedelediğini öne sürmüştü. Daha önce ise Yunanistan dışişleri bakanı şöyle bir açıklamada bulunmuştu:"Yine de Türkiye'ye uluslararası taahhütlerine bağlı kalmasını hatırlatıp dünya insanlığının mirası sayılan Ayasofya gibi önemli binaların korunmasını kendi milli ve yerli çıkarlarına tercih etmemesini istiyoruz. "
Yunanistan hükümeti makamları bu açıklamaları yaptı yapmasına da ancak Yunanistan'ın başkenti Atina'nın tek camisiz Avrupa ülkesi olması da dikkatten kaçmadı. Aynı zamanda Yunanistan'ın Türkiye ile ihtilaflarının devamında Atina makamları bu ülkedeki kutsal İslami mekanları özellikle de camileri tahrip edip yıktı. Aynı zamanda Yunanistan kültür bakanı da Türkiye mahkemesinin Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi kararının da kışkırtıcı olduğunu öne sürdü.
UNESCO uluslararası örgütü genel sekreteri ise Türkiye hükümetinin bu yöndeki kararını esefle karşıladığını ileri sürerek şöyle bir vurguda bulundu:" Ayasofya'nın statüsündeki her türlü değişiklik UNESCO'nun bilgilendirilmesi ile dünya mirası komitesinin bu değişiklikleri incelemesinin ardından yapılmalı idi. "
Avrupa Birliği dış siyaset temsilcisi aynı zamanda güvenlik siyasetleri sorumlusu Josep Borrel ise bir bildiri yayımlayarak Türkiye hükümetinin Ayasoya'yı camiye dönüştürme kararından esef duyduğunu belirtti.
Amerika dışişleri bakanlığı ise Türkiye hükümetinin bu kararı ile umustuzlaştıklarını belirtti.
Aslında Ayasofya binası 900 yıl kadar uzun bir süre Yunan Ortodoks kilisesi olarak Hristiyanların kutsal mekanı olarak görev yapmış. Ancak İstanbul'un Osmanlı İmparatoru Fatih Mehmet tarafından 1453 yılında fethedilmesinin ardından camiye dönüştürülmüş ve Müslümanların en sembolik kutsal mekanlarından birine dönüşmüştür.
Genel olarak bu gelişme ile ilgili şöyle bir değerlendirme yapmak mümkün: " Tüm Batılı devletler ve ülkelerin kaygılarına rağmen Ayasofya camisinde ilk cuma namazının kılınması Türkiye halkı ve hükümetini daha fazla birbirine yakınlaştıracak ve milli kenetlenmeye yol açacaktır.