Türkiye'nin Yunanistan ile anlaşmazlıkların diyalog yoluyla çözümlenmesine vurgusu
Türk yetkilileri, Yunanistan ile anlaşmazlıklar ve sorunların diyalog yoluyla çözüme kavuşturulmasına vurgu yapmaya devam ediyorlar.
Bu doğrultuda Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Ankara'nın Atina ile anlaşmazlıkların diyalog ve müzakere yoluyla çözüme kavuşmasından yana olduğunu belirterek, Yunanistan hükümetinden de bölgedeki kışkırtıcı girişimlerine son vermesini istedi.
Ankara yetkililerinin diyalog yoluyla Yunanistan ile yaşanan anlaşmazlıkların çözümüne vurgu yapmasına rağmen, iki taraf arasında müzakere süreci, Ankara yetkililerinin pratik olarak her daim kendi yaklaşımları üzerine diretmiş olduklarını gösteriyor. Atina yetkilileri de, milliyetçi yaklaşımlarına rağmen hep AB ve ABD gibi destekçilerinin yardım ve görüşlerine bel bağlamıştır.
Tarafların kendi yaklaşım ve pozisyonlarına vurgu yapıp, taviz vermemeleri ve Doğu Akdeniz ve Ege Denizi ile ilgili meselelere yönelik sahip oldukları bakışları, şimdiye kadar sorunların artmasına yol açmıştır. bu bağlamda El Cezire Araştırma Merkezi uzmanlarından Beşir Nafi, yaptığı bir değerlendirmede, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunun bir takım ada üzerinde olduğunu, Türkiye açısından Ege Denizi'nin etrafı kara ile çevrili olduğu için serbest bir deniz sayılmadığını, Ankara yetkililerinin Yunanistan'ın Endonezya gibi adalar takımından oluşan bir ülke olmadığına inandıklarını kaydetti.
Bundan önce Türkiye, sınırlar, hava sahası ve Ege'deki adalar üzerindeki adalar üzerindeki egemenliğin belirlenmesi hakkında müzakereler yapmış, ancak Türk yetkililerinin Ege Denizi'nde üzerinde anlaşmazlık yaşanan meseleler hakkında özel tanım yaptıkları gibi, Yunan tarafı da tek taraflı olarak müzakere sürecini askıya almıştır.
Aslında, Ankara yetkililerinin Ege Denizi'ne yönelik bakışları ve yaptıkları tanımlarından Türkiye'nin Yunanistan ile sorun ve anlaşmazlıklarının kolaylıkla çözüme kavuşabileceğini göstermiyor. Taraflar bu hususta uluslararası örgütler ve BM kararlar ve uluslararası normlara başvurmaları gerekiyor. Ankara yetkililerinin Ege Denizi ile ilgili meselelere yönelik yaptıkları tanıma göre, taraflar sorunlarını ikili müzakere ve diyalog yoluyla çözüme kavuşturabilecekleri pek düşünülmüyor. Bu nedenle, Türkiye ile Yunanistan arasındaki görüşme süreci her daim yeni sorunlara takılıyor ve sonuçsuz kalıyor.
Her ikisi NATO üyesi olan Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilim ve anlaşmazlıkların türü, iki ülke arasındaki müzakerelerle çözüme kavuşabilmesi kolay değil. Mevcut gidişata göre, taraflar arasındaki görüşmelerin de bir yere varacağı düşünülmüyor. Daha önce taraflar arasındaki anlaşmazlıklar kıta sahanlığı ve sınırlar ile kısıtlı olurken gelinen noktada anlaşmazlık yelpazesi genişlemiş ve iki ülke arasında başka sorunlar da patlak vermiştir. Bu sorunlar da ikili ilişkilerin çerçevesini aşmaktadır. Kuşkusuz, Ankara ile Atina arasındaki anlaşmazlıkların çözümü, sultacı güçler dahil uluslararası aktörlerin bölgeye gelmesine yol açacaktır ve yabancı güçlerin müdahalesi olmadan taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözüme kavuşması mümkün gözükmüyor.
ABD ve AB, Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan anlaşmazlıklar konusunda Yunanistan'ın tarafını tutması da, sorunların çözümüne katkı sağlamadığı gibi, Ankara'nın daha sert tavır takınmasına yol açmıştır.