Gazeteci Sedef Kabaş tutuklandı
"Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan tutuklanma talebiyle İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen gazeteci Sedef Kabaş tutuklandı. Karara Kabaş'ın "kaçma ve saklanma ihitmalinin yüksek" olması gerekçe gösterildi.
"Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan tutuklanma talebiyle İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen gazeteci Sedef Kabaş tutuklandı. Karara Kabaş'ın "kaçma ve saklanma ihitmalinin yüksek" olması gerekçe gösterildi.
Kabaş: Hakaret etme gibi bir kastım yoktur
Sedef Kabaş suçlamayı reddederek serbest bırakılmayı talep etti. Kabaş ifadesinde, "Ben bu hususta savcılıkta ifade vermiştim. O ifadem doğrudur ve aynen tekrar ederim. Sözün orjinali bir atasözüdür, hatta sözün orjinalini de değiştirerek sarf ettim, bundan da anlaşılacağı üzere hakaret etme gibi bir kastım yoktur, kast etmek istediğim toplumu kucaklayan birleştirici üslup olması gerektiğidir, bunu vurgulamak istedim, atılı suçlamayı kabul etmiyorum, serbest bırakılmayı talep ederim" sözlerine yer verdi.
Kabaş'ın avukatı: Hukuk cinayeti
Kararda yer alan ifadelere göre Sedef Kabaş'ın avukatı Uğur Poyraz ise kararın bir "hukuk cinayeti" olduğunu savundu. Poyraz, hakimlikte “Bu ülkede bir sürü hırsız bir takım suçlular varken devlet Sedef’i mi bulmuştur, lütfen bir hukuk cinayetine ortak olmayın, bu tutuklama talebi bir hukuk cinayetidir" ifadelerini kullandı.
Tutuklamanın gerekçesi: Kaçma ve saklanma ihtimali yüksek
Tutuklama kararında Sedef Kabaş'ın tutuklanma gerekçesi de yer aldı. Karara göre, Kabaş'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldığını söylemesine rağmen hakimlikte aksi yönde kanaat oluştuğu belirtildi. Kararda, "Müsnet eylemin televizyon programında gerçekleştirilmiş olması sebebi ve suçun nitelikli hali kapsamına girdiği ve cezada aktarım öngörüldüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin üzerine atılı suçu işlemiş olduğu hususunda kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu” ifadeleri yer aldı. Kararda Kabaş'ın "kanunda öngörülen cezasının alt ve üst sınırı nedeniyle kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek" olduğu bu nedenle adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı ve bu durumda tutuklamanın "ölçülü olduğu" kanaatine varıldığı belirtildi.
Ne olmuştu?
Sedef Kabaş katıldığı bir televizyon programında "Şu meşhur bir söz vardır; 'Taçlanan baş akıllanır' diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Hadi onu söylemeyeyim, büyükbaş hayvan diyeyim. Büyükbaş bir hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz, o saray ahır olur, denir. Yani tam tersini ifade eder" demişti.
Bu sözlerin ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Kabaş hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla soruşturma başlattı. Soruşturmayı ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı devraldı.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Kabaş'ın gözaltına alınması sonrası sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Kaftancıoğlu "Davet edilse gideceği bilinmesine rağmen gece yarısı avukatına bile ulaşamadığı bir saatte gözaltına alınmasının tek bir sebebi var. Korkutmak ve korku toplumu yaratmak" dedi.
Gazeteci Yavuz Baydar da Kabaş'ın ifadelerine ilişkin "Anayasa'nın 90. Maddesiyle güvence altına alınmış olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre bu düpedüz ifade özgürlüğüdür. Ama Türkiye Avrupa'da değil. Doğu despotluğuna kaymış bir polis devleti" dedi.