Türkiye'de seçim sürecinde yolsuzluk iddiası

Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bağlı Star haberin internet sitesi, konya'da CHP'ye bağlı bir grubun seçim yolsuzluğunu duyurdu. Söz konusu medya, haberi "Kılıçdaroğlu oyları çöpten çıktı'' yaygarası yapacaklardı!" başlığı ile verdi.

Haberde şöyle denildi: Yapılan ihbar üzerine harekete geçen emniyet güçleri, Konya'da CHP Derbent İlçe Başkanı Salih Çakıllıkoyak'ı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'ye mühür basılmış 41 adet Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimi oy pusulası ile yakaladı. CHP İlçe Başkanı Salih Çakıllıkoyak ve sahte oyları teslim eden Cafer Y. isimli şahıs hakkında 'Seçim Kanununa Muhalefet' suçundan şüpheli sıfatıyla adli işlem yapıldı."
Burada önemli olan konu, söz konusu haberin Türkiye medyasında yankı bulmamasıdır. Türkiye'de seçim propaganda ve çalışmaları sırasında adayların birbirini suçlayan ithamlarda bulunması sıradan göründüğü için, CHP'ye yönelik seçim yolsuzluğu iddiasının da bu doğrultuda yapıldığı tahmin ediliyor. 
Türkiye güvenlik güçlerinin bu iddiası, anketlere göre Millet İttifakının Cumhur İttifakını en az yüzde beş oranında geride bıraktığı bir ortamda medyada yayınlandı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin bağımsız adayı Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesi ardından Millet İttifakının ilk turu kazanma konusunda daha umutlandı. 
Bu arada, Türkiye'deki iktidar hareketi, başta Millet İttifakı adayı olmak üzere seçim rakiplerine karşı çeşitli suçlamalarda bulunarak, Kılıçdaroğlu'nu seçim yarışlarından kenara itmeye çalışıyor fakat şimdiye kadar bu konuda fazla başarılı olamamıştır. Recep Tayyip Erdoğan'ın işte bu başarısızlığı ise Millet İttifakı'nın Türkiye'nin siyasi arenası ve seçim rekabetlerinde daha da güçlenmesine sebep oluyor.

Başta İranpress olmak üzere bağımsız medyanın meydan araştırmaları Türkiye halkının başlıca sorunu, ekonomi ve adaletsizlik üzerinde odaklandığını gösteriyor. Türkiye halkının istediği birçok konu olmasına rağmen halk daha çok, yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve ekonomik krizin sona erdirilmesini istiyor. Aynı zamanda, son 20 yılda Erdoğan hükümetinde zirveye ulaşan adaletsizlik, Türk halkının bir başka büyük endişesidir. Millet İttifakı da son haftalarda sürekli bu eksende Erdoğan iktidarına yönelik sert açıklamalarda bulundu. 
Erdoğan ise hükümetinin başarıları ve getirilerini ön plana çıkartarak halkın oylarını kazanmaya çalışıyor. Ankara yetkilileri mevcut hükümeti Amerika ve batı karşıtı eksen olarak tanıtmaya çalışıyorlar. Fakat halka bu süreç ve hükümet kazanımlarının maliyetinin ne olduğunu anlatmıyorlar. 
Recep Tayyip Erdoğan 10 yıldan az bir süre içinde tüm komşu ülkeleri ile ilişkilerini sıfıra yakın bir düzeyde azalttı. Fakat son bir yılda siyonist rejim, mısır, Arabistan, BAE ve diğer bazı bölge ülkeleri ile ilişkilerini onarmaya çalıştı, fakat bu hareket Türkiye halkının gözünden kaçmadı. 
Fakat Millet İttifakı temsilcileri ve özellikle Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakının propagandalarına karşı açık bir şekilde Erdoğan'ın siyasetlerine karşı tutum sergiledi. Kılıçdaroğlu batıdan uzak durmayı Erdoğan hükümetinn dış siyasetindeki yanlışı belirterek, zafer kazanması durumunda Ankara dış siyasetini değiştireceğini söyledi.
Gerçi Türkçülük, bir asır öncesinden beri CHP'nin asli siyaseti olarak kabul ediliyor fakat Kılıçdaroğlu bu eğilimin aksine gelecek hükümetin bu akıma karşı olacağını belirtti.
Türkiye meseleleri uzmanı Rahman Kahramanpur Türkiye cumhurbaşkanlık seçimi hakkındaki değerlendirmesinde şöyle diyor: Erdoğan veya Kılıçdaroğlu'nun zaferi, Türkiye dış siyaset önceliklerini değiştirebilir fakat bu, Türkiye dış siyasetinde hissedilir bir değişikliğin anlamına gelmiyor. /