Türkiye’nin Suriye işgalinden hala imtiyaz koparmaya çalışması
Ankara, Türk hükümetinin Suriye ile ilişkileri normalleştirmek amacıyla İran ve Rusya ile müzakereleri yeniden başlatmaya hazır olduğunu bir kez daha duyurdu.
Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Ankara, Türkiye, Rusya, İran ve Suriye savunma bakanları arasındaki müzakereleri yeniden başlatmaya hazır" dedi. AKP başkanı Recep Tayyip Erdoğan kabinesinin Savunma Bakanı Güler ayrıca “Erdoğan hükümeti her zaman konuşmaya ve müzakere masasına oturmaya hazırdır. Suriye tarafının talepleri hemen kabul edilebilecek bir şey değil." İfadelerini kullandı.
Öte yandan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Ankara’nın bölgedeki terör örgütleriyle, özellikle de PKK ve Türkiye’nin PKK’nın Suriye’deki bir kolu olarak gördüğü Kürt Halk Savunma Birlikleri (YPG-SDG’nin en büyük bileşeni) ile mücadele etme kararlılığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında MGK’nın yaklaşık beş saat süren toplantısının sonunda perşembeyi cumaya bağlayan gece yapılan açıklamada, toplantıda YPG’nin tehditlerinin ele alındığına işaret edilerek Suriye halkının “terör örgütü’ne karşı gösterdiği meşru direnişin; masum insanları katleden, çocukları zorla silah altına alan ve ülkenin tabii kaynaklarını sömüren bu taşeron örgütün, barış ve huzurun önündeki en büyük engel olduğunu teyit ettiği” ifade edildi.
Bu, Ankara hükümetinden bir yetkilinin İran ve Rusya'dan Türkiye-Suriye ilişkileri konusunda müzakere yapmasını istediği ilk sefer değil; Ankara hükümetinden bir kabine yetkilisi, Türkiye-Suriye ilişkileri hakkında kaçıncı kez yorumda bulunuyor. Daha önce Türkiye ile Suriye arasındaki anlaşmazlıkların çözümü ve her iki tarafın Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi yönünde harekete geçmesi konusunda olumlu görüşmeler yapılmıştı. Ancak Erdoğan hükümeti ilişkilerin normalleşmesine yönelik müzakereleri her defasında erteledi.
Bağımsız siyasi çevrelerden bir çok uzman, Türk hükümetinin Suriye konusunda İran ve Rusya ile müzakere yapma talebini, Ankara hükümetinin diğer yetkililerinin Batı Asya'nın önemli bölgelerinin güvenliğini garanti altına alan iki ülkeden taviz alma girişimi olarak değerlendiriyor. Bu tavizin Türk ordusunun Suriye işgalini adeta rehin alınması anlamına geldiği açıktır.
Ama gerçek şu ki, Türkiye'nin Suriye işgaline son vermekten başka seçeneği yok. Çünkü Suriye topraklarının işgali yılda 100 milyonlarca dolar gerektiriyor ve mevcut ekonomik krizde Erdoğan hükümetinin bu maliyetleri karşılaması mümkün değil. Elbette bu bağlamda bazı Arap hükümetlerinin Suriye işgalinin devamı için Türkiye'ye yaptığı yardımları da göz ardı etmemek gerekiyor.
Her hal karda Ankara yetkililerinin Suriye topraklarından zorla çıkış gibi her türlü bahaneyi, İran ve Rusya’dan taviz kopartmak için kullanacaklardır. Bu bağlamda Suriye’nin uluslararası ilişkileri uzmanı Talib İbrahim Arapça Sputnik’e verdiği demeçte, “Suriye'deki Kürtler konusunda İran ve Rusya Türkiye'ye garanti verebilir” dedi.
Türk hükümetinin Suriye topraklarının yasadışı işgali konusundaki çelişkili çabalarına ve aynı zamanda İran ve Rusya ile müzakere planına rağmen, Türk Savunma Bakanı, Suriye'nin kuzeyindeki askeri varlığın ve müdahalenin devam ettiğini bir kez daha vurguladı. Açıkçası bu, Türkiye'nin Suriye'den çekilmeye istekli olmadığı anlamına gelirken, Batı Asya'nın önemli bölgelerinin güvenliğini garanti altına alan ülkelerin de Türkiye'nin şartlarını kabul ederken Erdoğan hükümetine de taviz vermesi gerekiyor.
Erdoğan hükümetinin İran ve Rusya ile müzakere talebinde bulunarak, tali konuları gündeme getirmekle Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları için iki ülkenin resmi duruşlarından bazı gerçekleri çıkarmaya çalıştığı ihtimalini de göz ardı etmemeliyiz. Fakat bu arada Tahran ve Moskova'daki yetkililer Ankara'daki yetkililere göre çok daha tetikte görünüyor./