Türkiye’nin ırak ve Suriye’ye hava saldırılarının devamının sebeplerine bir bakış

Türkiye Millî Savunma Bakanlığı, Irak ve Suriye'nin kuzey bölgelerindeki Kürt milis gruplarının çok sayıda karargâhına hava saldırılarının devam ettiğini duyurdu.

Türkiye Millî Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, şöyle denildi: "Bu ülkenin savaş uçakları son saldırılarında aralarında sığınaklar ve silah depolarının da bulunduğu Kürt milislere ait 29 hedef imha edildi. Bu saldırılar, Kürt milislerin Kuzey Irak ve Suriye'den Türk hükûmeti ve güvenlik güçlerine yönelik saldırılarını etkisiz hale getirmeyi, sınır güvenliğini sağlamayı ve Türkiye PKK mensuplarını öldürmeyi amaçlamaktadır."

Türkiye Millî Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına rağmen geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak'ta sınır bölgesine Kürt milislerin düzenlediği saldırıda 6 Türk askeri öldürüldü. Görünüşe göre Türkiye ordusunun hava saldırıları, PKK’nin bu saldırılarına misilleme olarak gerçekleşti.

Bilindiği gibi Ankara yönetimi, Kürdistan İşçi Partisi'ni (PKK) ve Suriye Halk Savunma Birimleri (YPG)'yi terörist gruplar listesine almıştır ve her iki gruba karşı operasyon bahanesiyle zaman zaman Irak ve Suriye'nin kuzey bölgelerine saldırarak bu iki ülkenin toprak bütünlüğünü ihlal ediyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce yaptığı açıklamada, "Ordunun Kuzey Irak ve Suriye'deki terör gruplarına yönelik hava saldırıları devam edecek. Türk ordusu, hava kuvvetleriyle, topçu birlikleriyle ve gerekirse kara unsurlarıyla her zaman teröristlerin hareketlenmelerini kontrol altında bulunduruyor” demişti.

Erdoğan’ın açıklamaları, TBMM'nin 2024 yılında ülkenin askeri bütçesinde yüzde 150'lik bir artış yapılmasına karar vermesinin ardından dile getirildi. Bu yüzden Savunma Bakanlığı bütçesinin artırılmasının nedenlerinden birinin Suriye ve Irak'a askeri müdahalenin devam etmesi olduğu kesin olarak açıklanabilir.

Türkiye'nin Irak ve Suriye'de yaptığı şaşırtıcı askeri harcamalar Türk halkının ekonomisine ve geçimine büyük zararlar vermektedir. Aslında son birkaç yıldır bu ülkede yaşanan ekonomik krizin ardından Türk halkının yaşadığı sorunlar,  daha da yoğunlaştı.

Aslında Türkiye'nin Kuzey Atlantik Paktı Örgütü'ndeki (NATO) müttefikleri olan Amerika ve müttefiklerinin Kürtlerin ana ve ciddi destekçileri olarak görüldüğü bir ortamda Türkiye'nin bu ülkedeki Kürtlerle ve Suriye'de yaşayan Kürtlerle savaşı çeşitli bahanelerle yoğunlaşıyor.

Uzmanlar, Amerika'nın bölgede planladığı misyonların çoğunun Amerikan dostu Kürt milisler tarafından yürütüldüğüne inanıyor. Buna rağmen Amerika hükûmeti defalarca Türk devlet adamlarını 18 yaşın altındaki çocuklara yönelik terör operasyonları düzenlemekle suçladı.

Bu suçlamaya tepki olarak Türk gazeteleri sürekli olarak Amerika'nın bölgedeki politikalarını ifşa etti. Örneğin geçtiğimiz yıl Yeni Şafak Amerika'nın Türkiye'ye yönelik 18 yaş altı çocukların asker olarak kullanıldığı yönündeki suçlamalarına tepki olarak şöyle bir haber yayımladı: "IŞİD'in oluşumunun ve çocukların terör örgütlerinde kullanılmasının arkasındaki temel faktör Amerika’dır".

Görünüşe göre, Ankaralı siyasetçiler Türkiye'nin siyasi ve askeri nüfuz alanını bu ülke topraklarından komşu ülkelere doğru genişletmeye çalışıyor. Bu eylemin amacının Türk ekonomisine daha az zarar vermek olduğu düşünülebilir. Türkiye hükûmeti aynı zamanda Suriye ve Irak'taki Kürt milislerle savaşı gösterirken, aynı zamanda Irak Kürdistan Özerk Cumhuriyeti ile özel ekonomik ve siyasi iş birliği kurmaya çalışıyor.

Türk birliklerinin Irak ve Suriye'nin kuzey bölgelerindeki yasa dışı varlığı her zaman bu iki ülke halkının ve hükûmetlerinin sert tepkisi ve muhalefetiyle karşı karşıya kalmıştır. Irak ve Suriye hükûmetleri de Ankara'nın işgalini açık bir işgal örneği olarak değerlendiriyor. Birleşmiş Milletler her zaman Türkiye'nin Suriye ve Irak'a yönelik saldırılarının durdurulmasının altını önemle çizmiştir. Buna rağmen Türk ordusunun iki komşu ülkeye, yani Suriye ve Irak'a yönelik askeri saldırıları artarak devam ediyor ve önümüzdeki yılda da şüphesiz devam edecektir./