Pars Today

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu geçen gün Ankara’yı kana bulayan terör saldırısının ardından yaptığı açıklamada, saldırının PKK’nin işi olduğunu kanıtlayan belgelere ulaştıklarını ileri sürdü.

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu geçen gün Ankara’yı kana bulayan terör saldırısının ardından yaptığı açıklamada, saldırının PKK’nin işi olduğunu kanıtlayan belgelere ulaştıklarını ileri sürdü.

Geçen Pazar günü başkent Ankara’da bir otobüs terminalinde bomba yüklü araçla düzenlenen terör saldırısında en az 34 kişi hayatını kaybetti, 120 kişi de yaralandı.

Olaydan sonra Başbakan Davutoğlu güvenlik güçleri saldırıyla ilgili 11 zanlıyı gözaltına aldıklarını açıkladı. Davutoğlu’nun Ankara saldırısının PKK’nin işi olduğunu açıklamasının ardından Ankara yönetimi ülkenin güneydoğusunda yer alan ve kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Şirnak ilinde PKK güçlerine karşı operasyon düzenlemek amacıyla  sıkıyönetim uygulandığını duyurdu.

Davutoğlu bu açıklamayı, PKK söz konusu terör saldırısının sorumluluğunu üstlenmediği halde ve üstelik Türkiyeli kürtlerin partisi sayılan HDP da Ankara saldırısını kınadığı bir sırada gündeme getirdi.

Gerçekte son beş ayda başkent Ankara’da terör saldırıları, iktidar AKP geçen Haziran ayında Suruç kentinde gerçekleşen terör saldırısının ardından ülkede kesin güvenliği sağlama vaatleri ile erken seçimleri kazandığı bir sırada arttığı gözleniyor. O günlerde bazı siyaset ve medya çevreleri Suruç terör saldırısının AKP için getirdiği siyasi olumlu sonuçlara dikkat çekerek bu saldırı her nedense AKP’yi tek başına iktidara taşıdığı yorumunu yapmış ve bu yüzden Suruç saldırısı MİT tarafından planlanarak düzenlendiğini belirtmişti. Bu saldırıdan sonra Türkiye ordusu muhalif kürtlerin mevzilerine karşı saldırıya geçti ve ardından İstanbul ve Ankara’da bir dizi terör saldırı ve patlamaları yaşandı.

Şimdi de Türkiye’de bazı siyaset ve medya çevreleri Başbakan Davutoğlu’nun Ankara saldırısından PKK’yi sorumlu tuttuğu iddiası kabul edilse bile, PKK’nin bu muhtemel saldırısı Türkiye ordusunun PKK mevzilerine yönelik düzenlediği operasyonların sonucu olduğunu belirtiyor.

Öte yandan Ankara’da, gerçekleşen son terör saldırısı hakkında MİT’in Türkiye’de güvensizliği körükleme sürecinde eli bulunduğu ile ilgili eski senaryonun üzerinde duruyor. Bu varsayımın temelini ise bölgede yaşanan gelişmeler ve dengeler oluşturuyor, özellikle Amerika ve Rusya’nın Suriye’nin kuzeyi bu ülkede yaşayan kürtlerce ve federal bir yapı çerçevesinde yönetilmesi üzerinde mutabakata vardıklarından söz ediliyor. Ankara ise bunu kesinlikle Türkiye’ye yönelik güvenlik tehdidi şeklinde algılıyor. Bu yüzden Türkiye istihbarat servisleri AKP iktidarı ile eşgüdümlü hareket ederek, Moskova ve Washington’un ortaklaşa aldıkları kararın bölge ülkelerini nasıl etkileyebileceğini göstermek amacıyla hatta Türkiye’nin güvenliğine aykırı bu tür senaryoları uygulamaya başladığı belirtiliyor. Gerçekte bu süreç bir yandan PKK’nin terör örgütü gibi tanıtılmasına zemin oluşturuyor ve öbür yandan da Türkiye güvenlik güçlerinin bu örgüte karşı operasyonlarına meşruiyet kazandırıyor. Bir başka ifade ile Türkiye’de güvensizliğin körüklenmesi Türkiye ordusunun muhalif kürtlere karşı operasyonlarını kamuoyu gözünde meşru ve haklı gösterme amacını taşıyor.

Belki de bu yüzden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geçenlerde yaptığı açıklamada, AKP iktidarı iktidarın başında kalmak için her yola başvurduğunu açıkladı.

AKP iktidarını ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Türkiye’de özgürlükleri hiçe sayma ve en ilkel hakları gözardı etmeleri yüzünden eleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara yönetimi ve Erdoğan adım adım Türkiye’de diktatörlüğe doğru ilerlediğini vurguladı.

Güvenlik meselesine de temas eden Kılıçdaroğlu, bugün Türkiye halkının özellikle doğuda ve güneydoğuda en büyük kaygısı güvenlik meselesi olduğunu kaydetti. 015