Erdoğan’dan ABD ile ilişkileri kesme tehdidi
(last modified Sun, 07 Jan 2018 13:49:13 GMT )
Ocak 07, 2018 15:49 Europe/Istanbul
  • Erdoğan’dan ABD ile ilişkileri kesme tehdidi

Amerika yönetimi Halkbank’ın eski Başkan yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’yı mahkum etmesinin ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkesinin ABD ile ilişkilerini kesme ihtimalinden söz etti.

Türkiye Cumhurbaşbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika yargı sisteminin Türkiye aleyhinde iddialarını reddederek ülkesinin Amerika ile ikili anlaşmalarını feshetme tehdidinde bulundu.
Bilindiği üzere geçen Çarşamba günü Amerika’da bir mahkeme Halkbank’ın eski Başkan yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’yı mahkum etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan mahkemenin kararı hakkında ilk tepkisinde bu dosyayı Amerika yönetiminin Türkiye yönetimini ve ekonomisi üzerinde soru işareti yaratma yönündeki komplosu niteleyerek, sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, "eğer bu karar Amerika yönetiminin adalet anlayışını gösteriyorsa dünyanın vay haline", dedi. Erdoğan tepkisinin devamında "Amerika bu yöntemi izleyecek olursa Türkiye ile Amerika arasındaki ikili anlaşmaların itibar kaybına uğrayacağını" vurguladı.
Amerika mahkemesi Halkbank’ın eski Başkan yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’yı Washington’un İran İslam Cumhuriyeti nizamına dayattığı tek yanlı yaptırımları delmekle suçlayarak hakkında mahkumiyet kararı aldı. Bu arada mahkemenin duruşmaları sırasında gündeme gelen bazı şahadet durumları başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türkiye’nin üst düzey yetkililerini hedef aldı. Ankara yönetimi ise bu dosyanın tamamen sahte şahitlerin ve belgelerin üzerinde inşa edildiğini belirtti.
Aslında Amerikan mahkemesinin bu kararı Türkiye’nin milli egemenliğinin ihlali ve bu ülkenin içişlerine karışma niteliğindedir. Söz konusu mahkemenin amacı Türkiye devletine baskı uygulama ve sonuçta bu ülkenin üst düzey yetkililerinin hareket alanını kısıtlamaktır.  Oysa uluslararası yasalara ve BM bildirgesine göre devletlerin birbirinin içişlerine karışmaktan kaçınmaları gerekir. Bu yüzden Türkiye Dışişleri Bakanlığı karar açıklandıktan sonra yayımladığı bir bildiride kararı kınayarak, mahkeminin kararı şimdiye kadar Türkiye’nin içişlerine görülmemiş bir şekilde yapılan müdahale olarak niteledi.
Aslında şimdiye kadar bu tür tek yanlı dayatmaların hiç bir hedef ülkenin yararına olmadığı ve sadece Amerika yönetiminin sultacılığını sürdürmesi yönünde birer malzeme olduğu gerçeği görülmüştür. Nitekim Amerika yönetimi bu tür tek yanlı uygulamaları ve iktisadi yaptırımların dayatılmasından nemalanarak dünya genelinde yeni bir hukuki sömürü düzeni kurmaya ve bu yoldan diğer ülkelerin hareket özgürlüğünü ve milli egemenlik haklarını ve uluslararası arenada bağımsızlığını kısıtlamaya ve hatta feshetmeye çalışıyor.
Amerikalı avukat ve hukuk uzmanı Joon Kim ise bu konuda şöyle diyor: Bu tür yaptırımların amacı, ülkeleri Amerika’ya muhalif olan ve Washington tarafından yaptırımlara maruz kalan ülkelerin yanında yer almak ve küresel ekonomi arenasında kalmak arasında bir seçim yapmaya zorlamaktır. Ancak kesin olan şu ki bu ülkeler her iki yolu eşzamanlı seçemez.
Türkiye devleti geçen bir yıl içinde ister iç arenada ve ister bölgesel düzeyde Amerika yönetiminin türlü müdahalelerinin tesirlerini yakından gören bir devlettir. Nitekim Amerika’nın bölgeye yönelik müdahaleci politikaları Türkiye ve Ortadoğu bölgesi için istikrarsızlıktan başka hiç bir getirisi de olmamıştır. Bu durumu Irak, Libya ve Suriye gibi ülkelerde açıkça görmek mümkün.
Kuşkusuz Amerika gibi zorba bir devletin zorbalıklarına karşı direnmek Türkiye ve bölgedeki diğer bağımsız ülkelerin tek seçeneğidir ve sonuçta Ortadoğu bölgesinin yeniden istikrara kavuşmasına katkı sağlayacağı da kesindir./