Muhammed Bin Salmanın Amerika ziyaretinden güttüğü hedefler

Suudi Arabistan veliahtı Muhammed Bin Salman Kahire ve Londra temaslarının ardından şimdi de mart 2018'deki dış temaslarının 3. de Washington'a gitti.

Muhammed Bin Salman Amerika temasından birkaç amacı takip ediyor. Atlantik konseyi dergi sitesinde bu konuda şunlara değiniliyor: 'Bin Salmanın Amerikadaki bildirisi kendisinin tamahkar ve yayılmacı siyasetlerinin yansıması olması bekleniyor. O, büyük bir ihtimalle jeopolitika ve enerji güvenliği ve yatırım gibi konuları masaya yatıracak. Suudi krallığı döneminde başlayan sosyal ve ekonomi reformlar dikkatlice ele alınacak'. 

Bin Salmanın Amerika temasları aslında onun Suudi Arabistan veliahtı olmasının ardından yapılan ilk ziyarettir. Muhammed Bin Salman 2017 haziran ayında Arabistan veliahtı olması Amerika başkanı Donald Trumpın mayıs 2016'da Riyad kentine gittiği ve bu temasların yüklü masraflarının olduğu bir döneme denk geldi.

Şimdi de Bin Salmanın Arabistan veliahtı olarak Amerikaya ilk ziyaretini gerçekleştirdiği bir dönemde, Suudi Arabistan kralı olması gibi bir hayale kapılmıştır. Muhammed Bin Salman Amerikan televizyonu CBC kanalına verdiği mülakatta şunları kaydetti: 'sadece ölüm, kendisinin ülkesinde kurduğu baskıcı düzenini engelleyebiir'. Bin Salman Amerikaya yaptığı iki haftalık temaslarında babası Melik Salmanın ölümle karşı karşıya gelmeden önce tahta geçmesinin getireceği kuruntusuna kapılmakta ve Amerika başkanı Donald Trumpı Kendisinin Arabistanın şimdiki kralın yaşadığı dönemde  ülkesinin yeni kralı olarak tanıtması konusunda ikna ettiği anlaşlıyor.

Hiç kuşkusuz Bin Salmanın Amerika temaslarının güttüğü en önemli hedefi başta İran karşıtlığı cephenin oluşması olmak üzere jeopolitik hedefleridir. Bu konuda Bin Salmanın politikalarını destekleyenler arasında Amerika başkanı Donald Trump ve ülkenin yeni dışişleri bakanı olarak atanan Mike Pompeo ve kabinedeki aşırılık yanlısı üyelerinden bazısıdır. Suudi Arabistan veliahtı İranın bir rakip olmanın yanısıra Suudi Arabistan düşmanı olduğunu defalarca bildirmişken İran karştı hedeflerine ulaşabilmesi için İslam dünyası ve arap ülkelerinin geleneksel düşmanı olan Soykırımcı İsrail rejimi ile münasebetlerin normalleşmeye kalkışıyor. Bin Salman halihazırda Yemen bataklığına saplanırken Suriye krizinde mutlak şekilde hezimete uğramıştır ve Lübnanda Hizbullah karşıtı şom planlarını hayata geçiremezken bunların İran islam cumhuriyetinin bölgesel stratejileri sonucunda meydana geldiğine inanıyor. Bu yüzden Bin Salmanın son Amerika temaslarında Amerikayı füze konusunda bir takım sınırlandırmalar ve KOEP’den çıkmak başta olmak üzere İran islam cumhuriyetine karşı baskıların şiddetlenmesi konusunda ikna etmeye çalışıyor. Bin Salman aslında BAE’nin Rex Tilersonun Amerika dışişleri bakanlığı görevine son veilmesi için Beyaz Sarayda nüfuz etmesine dair haberlerin yayınlandığı bir dönemde kendi hedeflerini hayata geçirmek istiyor.      

Arabistanın Katar ile olan gerilimler ve Yemen savaşı ve Irak ve Lübnan seçimleri Bin Salmanın iki haftalık Amerika temaslarında Amerikalı yetkilileriyle masaya yatıracağı konulardan bazılarıdır.  

Bu konuda James Reinel Middle East’te yazdığı makalede şunları belirtti:  yazısında Arabistanın Katarla olan gerilimlerin diğer konulardan daha önemli olduğunu belirtirken üstelik Katarın küçük bir ülke olarak arap dünyasının liderliği iddiasında bulunan Arabistanın büyük sorunlarla karşılaşmasına neden oluyor.