Şeyh İsa Kasım'ın sağlığından duyulan endişenin artması

Bahreyn'in seçkin din alimi ve insan hakları aktivisti Şeyh Ali el-Kerbabadi'ye göre Al-ı Halife rejimi Şeyh İsa Kasım'ın tedavisini engellemekle aslında bu tanınan din alimine "dolaylı suikast" düzenlemek amacındadır.

Bir süreden beri Bahreyn'de kötü olan insan hakları daha tehlikeli boyutlara ulaşmıştır ve Al-ı Halife rejimi kendi vatandaşları ve inkılapçılara karşı baskıcı ve vahşi saldırılarına daha korkuç boyutlar kazandırmıştır. Bu bağlamda Bahreyn haber kaynakları Al-ı Halife rejimin Şeyh İsa Kasım'ın evine uyguladığı kuşatmayı daha da yoğunlaştırdığı ve Şeyh İsa Kasım'a uyguladığı ev hapsini yakında sonladırmak niyetinde olmadığını belirtiyorlar. 
Fakat Şeyh İsa Kasım'ın sağlık durumunun iyi olmadığı da gelen haberler arasındadır. Bundan önce Şeyh Kasım başkalarının yardımı olmadan tek başına yürüyebilirdi fakat son yaşanan olaylar, kendisinin tek başına yürüyemediği ve artık tekerlekli sandalye kullanmak zorunda olduğunu gösteriyor. Bu yüzden Bahreyn halkı Şeyh İsa Kasım'ın sağlığından endişe ediyor. 
Al-ı Halife rejimi çeşitli komplolarla Bahreynli din alimlerini fiziki olarak siyaset sahnesinden silmeye, böylece onların ülkenin siyasi ve dini sahnesinden silmeye çalışıyor. Bu yüzden Şeyh İsa Kasım'a karşı baskıcı siyasetlerine devam ediyor.
Bahreyn 14 şubat 2011 tarihinden itibaren halkın despot Al-ı Halife rejimine karşı ayaklanmasına sahne olmaktadır. Bu halkçı devrimde din alimlerinin liderlik rolü de büyük katkısı vardır. Bu yüzden ülkede bir çok din alimi Al-ı Halife rejimin baskıcı ve şiddet siyasetlerine maruz kalmıştır. Halk ayaklanmasını bastırmakta başarılı olamayan Al-ı Halife rejimi, halk liderlerini sahneden silmekle itiraz dalgalarının duracağına inanıyor. Bu yüzden Bahreyn halkının çoğunluğu için manevi baba sayılan Şeyh İsa Kasım'ı da sahneden silmeyi çalışma programına almıştır. Bu çerçevede Bahreyn hükümeti başta haziran 2016'da sözde ülke güvenliğini zayıflatma suçlaması ile Şeyh İsa Kasım'a iftiralar atarak, Şeyh İsa Kasım'ın vatandaşlık hakkını iptal etti.
Irak'ın siyasi yorumcusu Ali el-Tamimi, bu kararın BM bildirgesi ve BMGK kararları ile çelişmekte olduğuna işaretle, verilen kararın insan haklar evrensel bildirgesinin 15. Maddesinin ihlali olduğunu zira vatandaşlık haklarının iptal edilmesinin uluslararsı yasaklardan olduğnu belirtiyor. Tamimi, Bahreyn siyasi düzenin böyle kararlarla ve din mercilerinin vatandaşlık haklarını iptal etmekle yeni bir döneme girdiğini ve kendi siyaset tabutuna çivi çakmakta olduğunu söyledi.
Fakat Al-ı Halife rejimin ülkenin bu seçkin din alimine karşı kötü muamelesinin tümü değildir. Al-ı Halife rejimi Şeyh İsa Kasım'ı tamamen sahneden silmek için temelsiz iddialarla bu din alimi kara para aklamak, yabancıların çıkarlarına hizmet etmek, ülkede şiddet ve etnik ihtilafları körüklemekle suçldı.
Al-ı Halife rejimi Bahreyn halkının itiraz alevlerini söndürmek için muhalefet liderlerinin bir çoğunu tutuklayarak veya onlara sahte dosyalar düzenleyerek onları uzun süreli hapislere mahküm etti veya onları ev hapsinde tutuyor. Bahreyn halkının Şeyh İsa Kasım'ın kaderinden ciddi endişe duyuyor; özellikle de ev hapsi ardından evinin çevresindeki güvenlik önlemlerinin artması , halkın itirazlarının yoğunlaşmasına sebep olmuştur. 
Al-ı Halife rejimi her yola başvurarak halk ve liderleri arsında mesafe oluşturmaya çalışıyor. Fakat acemice uyguladığı siyasi ve güvenlik senaryoları, onların sahte ve şiddet yanlısı mahiyetlerinin daha da ifşa olmasına sebep olmaktadır. İşte bu yüzden Bahreyn halkı, kıyam liderlerinin kaderi konusunda daha duyarlı olmuşlaradır./