Tehdit ve Dehşet; İsrail’in Bölgeye Yönelik Değişmez Politikası

Korsan rejim İsrail, işgal altında ki Filistin ve bölgeye yönelik tehdit ve dehşet politikalarının devamında bu bölgelere yeni saldırılar için hazırlanıyor.

Korsan rejim İsrail, işgal altında ki Filistin ve bölgeye yönelik tehdit ve dehşet politikalarının devamında bu bölgelere yeni saldırılar için hazırlanıyor. Siyonist rejim Başbakanı Netanyahu, başta Gazze olmak üzere Filistinli bölgelerde Filistinli grupların faaliyetlerini bahane ederek, bu faaliyetler durdurulmadığı takdirde İsrail ordusu 2014’te Gazze’ye karşı düzenlediği operasyondan çok daha sert bir şekilde bu bölgeye saldıracağını açıkladı. Siyonist ordunun 2014’te Gazze saldırısı Filistinli direniş grupları yok etme bahanesi ile başladı. Bu saldırı sırasında binlerce Filistinli şehit düştü veya yaralandı, bölgenin altyapı tesisleri milyarlarca dolarlık hasara uğradı.
Son aylarda Kudüs intifadası sırasında 170 Filistin vatandaşın siyonist askerler ve radikal yerleşkecilerle katledildiklerine değinmeyen Netanyahu, İsrail askerleri Filistinlilere İsraillilerin huzurunu kaçırmalarına müsaade etmeyeceğini söyledi. Lübnan sınırında konuşlanan siyonist ordu birliklerini ziyaret ettikten sonra bu açıklamayı yapan Netanyahu ordudan Lübnan direniş güçleri ile savaşmak için hazırlık seviyelerini geliştirmelerini istedi.
Netanyahu’nun tehditvari sözleri ve siyonist ordu birliklerini aniden denetlemesiyle eşzamanlı olarak korsan İsrail dışişleri eski Bakanı Avigdor Liberman da Tel aviv Filistinli liderlere suikast düzenlemeyi gündemine alması gerektiğini açıkladı. Liberman, Tel aviv Kudüs intifadasını durdurmak için İsmail Haniye gibi Filistinli direniş gruplarının liderlerine güdümlü suikast düzenleyebileceğini belirtti.
Filistinli yetkililerin belirttiğine göre, temelleri baskı, şiddet, cinayet ve teröre dayanan siyonist İsrail rejimi mevcut şartlarda başta Suriye krizi ve Lübnan’da cumhurbaşkanlığı koltuğunun boşluğu gibi hassas konuların yarattığı durumdan yararlanarak bölgede yeni bir savaşın ateşini alevlendirmek ve böylece Filistinli grupların BM bünyesinde bağımsız Filistin devletini kurma girişimlerini etkilemek istiyor. Bu yüzden Filistinli gruplar özerk teşkilatın korsan İsrail ile uzlaşma müzakerelerini yeniden başlatmaya yönelik başlattığı yeni girişimlerini eleştirerek, Mahmut Abbas’ın uzlaşmacı tutumu geçmişte olduğu gibi Filistin milletine yıkım, katliam ve cinayetten başka bir getirisi olmayacağını belirtiyor. Filistinli gruplar her zaman olduğu gibi şimdi de eli kanlı rejime karşı en etkili yöntemin direniş olduğunu vurguluyor.