Eylül 21, 2019 07:21 Europe/Istanbul
  • Yemen’in Aramco tesislerine operasyon düzenlemesi-1

Son iki ayda Yemen ordusu ve halk güçleri S. Arabistan’a karşı üç büyük operasyon düzenledi.

Birinci operasyon, 1 Ağustos 2019’da S. Arabistan’ın doğusunda yer alan Damam kentinde yer alan petrol tesislerine füzeli saldırı şeklinde gerçekleştirildi. Damam operasyonu, Yemen ordusu ve halk güçleri ilk kez S. Arabistan’ın doğusunda yer alan ve başkent Sana’dan 1300 km uzaklıkta bulunan en uzak askeri hedefi vurması bakımından önem arz ediyordu.

Rusya’nın Russia El Yom haber kanalı bu saldırıyı görülmemiş bir gelişme niteleyerek şu ifadelere yer verdi: Bu operasyonu bundan önce S. Arabistan’ın çeşitli noktalarına düzenlenen operasyonlardan farklı kılan şey, operasyonda kullanılan füzenin ilk kez bu denli uzun bir mesafeden ateşlenmesiydi; zira bundan önce Riyad, Yemen füzelerinin hedefi olan en uzak noktaydı.

Yemen ordusu ve halk güçlerinin ikinci büyük operasyonu 17 Ağustos 2019’de gerçekleşti, ki bu da Yemenli güçlerin S. Arabistan’a karşı düzenledikleri en büyük İHA operasyonuydu. Bu operasyonda Yemen ordusunun İHA birliği 10 İHA kullanarak S. Arabistan’ın Şibe petrol tesislerini vurdu. Bu operasyonda Yemen İHA’ları ilk kez S. Arabistan topraklarının 1200 km derinliklerine nüfuz ediyordu.

 

Yemen ordusu ve halk güçlerine bağlı İHA birliği üçüncü büyük operasyonu geçen Cumartesi günü “caydırıcı güç 2” adı altında düzenledi. Yemen ordusu bu büyük operasyonda kendi ürünü olan 10 İHA ile Aramco firmasının Bakik ve Hurays adlı iki petrol rafinerisini hedef aldı.

Bu operasyon 17 Ağustos 2019’da düzenlenen bir önceki İHA operasyonundan çok daha büyük kapsamlı bir operasyondu ve S. Arabistan’ın petrol tesislerinde büyük hasara yol açtı.

Operasyonun ardından Yemen silahlı kuvvetleri sözcüsü General Yahya Seri bir açıklama yaparak, bu operasyon Yemen’in meşru ve doğal hakları çerçevesinde ve Suud ittifakının Yemen’de beş yıllık cinayetlerine tepki olarak yapıldığını belirtti.

 

Yemen ordusunun Şibe petrol tesislerine operasyonu S. Arabistan’ın petrol üretimini günde bir milyon varil kadar olumsuz etkilemişti. Ancak Bakik ve Hurays tesislerine düzenlenen operasyon S. Arabistan’ın petrol üretiminin yüzde 50 kadarı, yani günde 5 milyon 700 bin varil üretiminin durmasına yol açtı.

Olaydan sonra Bakik ve Hurays tesislerine düzenlenen saldırının önemi hakkında bir rapor yayımlayan Reuters haber ajansı şöyle yazdı:

Bakik tesisleri Aramco firmasının en büyük petrol sahasıdır ve Damam kentinin 75 km güneyinde yer almaktadır. Bu kent S. Arabistan’ın en önemli petrol kentlerinden biri sayılır.

Bundan başka Bakik petrol tesisleri de dünyanın en büyük yağ mahzeni ve ham petrol rafineriidir. S. Arabistan’ın ürettiği ham petrol bu rafineriye getiriliyor ve burada getirilen ham petrolün gazı ayrılarak halis ham petrol elde ediliyor. Ayrılan gazlar da ikincil ürün olarak sıvı gaz mahzenlerine sevk ediliyor. Bundan başka Bakik tesisleri uluslararası açıdan da büyük önem arz ediyor. Zira bu tesisler S. Arabistan’ı petrol boru hatlarının yardımı ile Bahreyn topraklarına bağlıyor ve bu boru hattı günde 35 bin varil petrolü Bahreyn’e sevk ediyor. Bu boru hattının uzunluğu 110 km kadardır ki 42 kilometresi S. Arabistan topraklarında, 42 kilometresi deniz tabanında ve 28 kilometresi de Bahreyn topraklarında yer alıyor.

 

Bakik petrol tesisleri aynı zamanda Aramco firmasının doğudan batıya uzanan boru hattının ana damarı sayılıyor. Bu boru hattı S. Arabistan’ın Şarkiye bölgesinde petrol üreten tesisleri birbirine bağlamakta hayati rol ifa ediyor.

Hurays petrol sahası da dünyanın en büyük petrol sahası sayılıyor ve günde 1.2 milyon varil hafif Arap yağı üretiyor. Tüm bu özellikler neden Bakik operasyonu Suud rejiminin yüzüne indirilen ağır bir tokat olduğuna ışık tutuyor.

 

Bakik petrol tesisleri, S. Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz bin Salman’ın tabiri ile bu ülkenin petrol sektörünün kalbi sayılıyor ve gerçekte Yemen ordusu ve Ensarullah hareketi düzenledikleri operasyonla S. Arabistan’ın petrol tesislerinin kalbini hedef aldıkları anlaşılıyor.

Bloomberg haber sitesi bu operasyonu ve Bakik rafineriinin S. Arabistan için önemini göz önünde bulundurarak yaptığı yorumda, bu operasyon S. Arabistan için enfarktüs geçirme anlamına geldiğini belirtti.

 

Gerçekte Yemen ordusu ve halk güçlerine bağlı füze birliği ve İHA birliğinin S. Arabistan topraklarına karşı düzenlediği operasyonları, Yemenlilerin aslında Suud rejiminin ekonomisini hedef aldıklarını gösteriyor. Yemenlilerin Suud rejimi ve müttefiklerinin Yemen milletine karşı işledikleri cinayetlerin misillemesi olarak düzenlenen bu operasyonlar, Yemen silahlı kuvvetlerinin bu savaşın iktisadi bedelini Suud rejimi için daha da ağırlaştırmak istediğini gösteriyor.

 

1 Ağustos 2019 tarihinde Yemen’in füze birliği tarafından hedef alınan Damam kenti, S. Arabistan’ın iktisadi firmalarının ana merkezi ve yine Aramco petrol firmasının ihracat faaliyetlerinin ana üssü sayılıyor. Yine 17 Ağustos 2019’da Yemen’in İHA’ları tarafından vurulan Şibe tesislerinden her gün bir milyon varil petrol ihraç ediliyor. 14 Eylül 2019’de Aramco tesislerine düzenlenen operasyon ise Yemen silahlı kuvvetlerinin en büyük operasyonu sayılır. Bu operasyonda Bakik rafineriinin 13 noktası vuruldu. Bu arada bu operasyon askeri saldırı telakki edildiğinden sigorta firmaları da tazminat ödemeye yanaşmadıkları anlaşılıyor.

Ray El Yom gazetesi internet sitesinde 50 yılı aşkın bir süre petrol işleri danışmanlığını yapan Abdulhay Zelo’nun kaleminden yayımladığı raporunda ham petrolden gazı ayırma işlemine işaret ederek şöyle yazdı:

Bakik ve Hurays saldırılarının S. Arabistan’a verdiği zarar sadece günde 5 milyon 700 bin varil üretimin durması veya günde 350 milyon dolar zarardan ibaret değildir ve bunun yanında S. Arabistan’ın ürettiği gazın yüzde 50 kadarını da hasara uğramıştır. Bu mesele petro kimya sektörünün üretimini olumsuz etkileyecektir ki bu da günde 500 milyon dolar veya ayda 15 milyar dolar zarar demektir.

 

Bundan başka bu operasyonlar S. Arabistan’ın 2030 belgesini de doğrudan etkilediği ve hatta Suud rejiminin veliaht prensi Muhammed bin Salman’ın tüm hayallerini suya düşürebileceği anlaşılıyor.

Suud veliaht prensi Muhammed bin Salman geçenlerde 2030 belgesi üzerinde anlaşmazlık yaşadığı Halid Falih’i, özellikle Aramco firmasının 500 milyar dolar değerindeki yüzde beşlik hisselerinin satışa çıkarılmasına karşı çıkması yüzünden enerji bakanlığı görevinden azletmişti.

 

Aslında Suud kralı Salman bin Abdulaziz’in oğlu Abdulaziz’in enerji Bakanı olarak Halid Falih’in yerine atanması da Aramco hisselerini satışa çıkarma yolundaki engeli ortadan kaldırmak için gerçekleştirilmişti. Ancak şimdi Yemen ordusu ve Ensarullah hareketinin İHA operasyonu, Aramco firmasının hisselerinin satışa çıkarılmasını zor duruma sokabilir veya en azından erteletebilir. Zira gerçekte her türlü yabancı yatırım için güvenlik ilk temel şarttır. Ancak Yemen ordusu ve Ensarullah hareketinin 14 Eylül 2019’de olduğu gibi Aramco tesislerine art arda saldırıları S. Arabistan’da güvenlik sorunu yaşandığını ve bu ülkenin şartları yabancı yatırımcılar için elverişli olmadığını gösteriyor.

Yemen’in başkenti Sana’dan neredeyse 1200 km uzaklıkta olan hedeflere düzenlenen bu operasyonlar, S. Arabistan’ın tüm iktisadi altyapı tesisleri Yemen ordusunun kendi ürünü olan silahlarının menzili altında yer aldığını gösteriyor. Öte yandan New York Times gazetesi, Ensarullah hareketinin S. Arabistan’a karşı kullandığı her İHA’nın değeri yaklaşık 15 bin dolar olduğunu yazdı. Bu da 150 bin dolarla S. Arabistan’ın Aramco firmasının yüzde 5’lik hissesinin 500 milyar dolara satış rüyasını suya düşürdüğü demektir.

 

Bundan başka, bu operasyonların ardından S. Arabistan ve bazı Fars körfezi iş birliği konseyine üye ülkelerin borsaları ciddi şok geçirdi, ki en önemli şoku da S. Arabistan’ın Sabec firması yaşadı. Son operasyondan hemen sonra S. Arabiston borsası yüzde 3 düşüş kaydetti ve enerji sektöründe bu düşüş yüzde 4’ün üzerine çıktı. Bundan başka bankaların ve iletişim sektörünün hisseleri de yüzde 3 değer kaybına uğradı.

 

 

Etiketler