BAE'nin İslami hukukunda kapsamlı değişiklikler; Uluslararası Siyonizmin Etkinliği
BAE hükümeti, şeriat sınırlarını göz ardı ederek yeni bir kararla ülkedeki kişisel özgürlükleri güçlendirdiğini iddia etti.
BAE'nin resmi haber ajansı, ülkedeki bazı İslami yasalarda evli olmayan çiftlerin birlikte yaşamasına izin veren, alkol içme kısıtlamalarını ve namus cinayetlerini azaltan kapsamlı değişiklikleri açıkladı. Resmi BAE haber ajansı, bu girişimin "BAE'de hoşgörü ilkelerini güçlendirmeyi" ve "kadın haklarını korumayı" amaçladığını iddia etti. BAE'nin yaptığı şey açık bir paradoks sayılır. BAE hükümeti bunu bireysel özgürlükleri artırma bahanesiyle yapıyor, ancak siyasi sistemi yarı otoriterdir. Bireysel özgürlükler ve hoşgörü ise, liberal politik sistemlerde daha anlamlıdır.
Liberal sistemlerde siyasal katılım ve halkın siyasal hakları çok önemlidir.
İktidar seçkinlerinin rotasyonu söz konusudur, hükümetler esas olarak her dört yılda bir değişir ve ekonomik olarak, hükümetler ülkenin ekonomik kaynaklarının çoğuna sahip değildir ve vergiler, hükümet gelirlerinin önemli bir parçasıdır.
BAE, ilk olarak siyasi katılım ve ülkedeki insanların hakları için bir anlam ifade etmeyen yarı otoriter bir hükümete sahipken, ikincisi ise güç Al Nahyan ailesi tekelinde bulunmasıdır. Sadece bu değil insanların yöneticilerini değiştirmede hiçbir rolü de yoktur.
Temelde hükümetler nadiren değişir. Ekonomik olarak, kaynaklar devlete aittir ve hükümet rant geliriyle yönetilir.
Bu bariz özellikler ve gerçekler göz önüne alındığında, kişisel özgürlükler meselesi ve BAE hükümeti tarafından İslam hukukunun yürürlükten kaldırılmasının sözde kadın hakları ve hoşgörü çerçevesinde meşrulaştırılmaya çalışılması sadece bir iddiadır. Görünüşe göre BAE'de İslami düzenlemelerin yürürlükten kaldırılması bağlamında yapılanlar Uluslararası Siyonizm'in BAE'nin güç yapısını etkileyerek bu İslam ülkesinde yürüttüğü bir projeye işaret ediyor.
Bu proje gösteriyor ki geçen Eylül ayında BAE'nin Siyonist rejimle ilişkilerinin normalleşmesi meselesi sadece siyasi ve güvenlik boyutlara değil kültürel ve kimlik boyutlarına da sahiptir Hatta bu boyutların siyasi ve güvenlik boyutlarından daha önemli olduğu bile söylenebilir.
Geçen Eylül ayında BAE ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirmek için bir anlaşmanın imzalanmasının ardından, İsrailli şehir mimarları tarafından BAE'de bir cami inşa edildiğine, BAE'de İsrail hastanelerinin kurulduğuna ve BAE'de bir İsrail kadın modelinin varlığına dair haberler geldi.
Pratikte, bu eylemler BAE'deki İslami normları ayaklar altına alıyor ve Abraham Anlaşmasının önemli gizli hedefleri olduğunu gösteriyor. Görünen o ki, uluslararası Siyonizmin en önemli amacı BAE'deki İslami kimliği dinsizleştirmek ve zayıflatmaktır . Uluslararası Siyonizm BAE'nin sosyal imajını temelden değiştirmeye çalışıyor.
Amerika temelli haber kaynağı Associated Press BAE'nin İslam hukukunu değiştirme hareketini memnuniyetle karşılayarak şu ifadelere yer verdi: "Kişisel özgürlüklerin güçlendirilmesi, ülkenin görünüşünün değiştiğini yansıtıyor; "Kendisini bir Batı ülkesi ve turistler için bir varış noktası haline getirmeye çalışan ülkeye dönüşmek istiyor."
