Ocak 24, 2021 05:21 Europe/Istanbul
  • 21 Ocak Bağdat'ın Kanlı Günü

21 Ocak Irak’ın başkenti Bağdat patlamasında 35'i aşkın kişi hayatını kaybetti ve 110 kişi de yaralandı. IŞİD terör örgütü 21 Ocak Bağdat terör saldırılarının sorumluluğunu resmen üstlendi. Bu yüzden, yaşanan kanlı intihar saldırısı, IŞİD kalıntılarının hala Irak için ciddi bir tehdit olduklarını ve yapılan operasyona göre benzer operasyonların tekrarlanması ihtimalinin olduğunu göstermiş oldu.

Iraklı analist Salim Meşkur ise  Bağdat terör saldırısına tepki olarak yaptığı analizde, " terör patlamaları duralı Dört yıl olmuştu; işte o sırada  Fars Körfezi ülkelerinden birini elçisi dengelerin değiştiğini söylemişti. Acaba Bağdat terör saldırısındaki patlama ile eski dengeler geri mi döndü?” dedi. 
 Bağdat patlaması aslında Irak resmi güvenlik kurum ve kuruluşları arasındaki uyumsuzluğu da gözler önüne serdi.  Irak silahlı kuvvetleri baş komutanı sözcüsü Tuğgeneral Yahya Resul iki patlamanın  iki intihar yeleği giyen kişilerin Irak güvenlik güçlerince takibi ve kovalamacası sırasında  gerçekleştirildiğini söyledi. 
Irak içişleri bakanlığı da   ilk intihar yeleği giyenin hasta numarası yaparak halkı etrafına topladığı ve ardından kendini patlattığını ikinci intiharcının  ilk olayın ardından  bölgede toplanan insanların etrafında kendini patlattığını duyurdu. 
 Bu hususta önemli olan başka bir konu da Iraktaki şahsiyetlerin bu patlamadan siyasi olarak nemalanmaya çalışmalarıdır.   Her daim Irak'ın  bölgesel rekabetlerden etkilendiğine inanan  Irak dışişleri bakanı Fuad Hüseyin,  Bağdat patlamasını  Irak içişlerini ve koşullarını da etkileyen bölgesel gerilimlerin devam etmesi sonucu yaşandığını bildirdi.  Irak dışişleri bakanı   IŞİD'in Irak'taki operasyon düzenleme gücüne sahip olduğu sürece  bu gerilimler ile tek başına baş edemeyeceğini ve dış yardıma ihtiyaç duyduğunu bildirdi.  Irak başbakanı Mustafa El Kazımi de benzer bir açıklamada  Bağdat patlamasının  Irak'ın tek başına terörizm ile baş edemeyeceğini gösterdiğini bildirdi. 
 Bu açıklamalar aslında, yasa tasarısının Irak parlamentosu tarafından onaylandığı 5 Ocak 2020'den bu yana ciddi bir adım atmayan Bağdat hükümetinin karşı çıktığı bir konu olan ABD askerlerinin Irak'tan çekilmesiyle doğrudan alakalıdır.
 Şimdi de Joe Biden'in Amerika’da başkan olarak göreve başlamasından sadece bir gün sonra, Mustafa al Kazımi ve Fuad Hüseyin dolaylı bir şekilde Irak'ta ABD askerini istedikleri mesajını yeni ABD yönetimine iletmiş oldu.
Bir diğer konu da Irak Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'nın tepkisinin, ülke içinde güvenlik stratejisi konusunda fikir birliği olmadığını göstermektedir. El Kazımi ve Fuad Hüseyin'in aksine, Irak'ın resmi güvenlik yapısının bir parçası olan halk  seferberlik örgütü Haşdi Şabi'nin  başında bulunan Falih el Feyyaz  ve diğer bazı direniş grupları, Irak'ta terörizme karşı bir iç savaş ve mücadelenin verilmesi gerekliliğini vurguladı.
Son nokta ise; Bağdat patlamalarının, Iraklı siyasi figürler ve grupların seçim kampanya yürüttüğü sırada yaşanmasıdır. 6 Haziran 2021'de yapılması öngörülen seçimler, Seçim Komisyonu ve El-Kazımi hükümetinin kararıyla Ekim 2021'e ertelendi. Irak'ta pek çok güvenlik boşluğu olmasına rağmen, seçim kampanyasıyla ilgili çalışmalar, IŞİD kalıntılarının, Bağdat'taki korkunç patlamayı hazırlamaları için uygun ortam sağladı.
 Bu bağlamda Irak parlamentosunun ilk başkan yardımcısı Hasan El Kabi  patlamayı güvenlik kurumlarının zayıflıklarına ve eksikliklerine ve önleyici tedbirlerinin düşük seviyede olduğuna bağladı./

Etiketler