İsrailli Sağcıların Galibiyeti ve Uzaklaşmaların Başlaması

İsrail parlamentosu seçimlerinin nihai sonuçlarının açıklanması ile sağcıların bir kez daha kazandığı belli oldu. Ancak sağcılar arasındaki uzaklaşmalar ve çatlaklar o kadar büyük ki sağcı hükümetin kurulması için gereken 61 sandalyenin oyunun alınması pek mümkün görünmüyor.

Siyonist Rejim İsrail'in son iki yıldaki  4'üncü parlamento seçimi 23 Mart günü düzenlendi.  Seçimlerin sonuçları resmi olarak açıklandı. Son üç seçimde olduğu gibi hiçbir koalisyon  kabineyi oluşturmak için gereken 61 sandalyeyi tek başına kazanamadı.  İsrail parlamentosu  120 sandalyeden oluşmaktadır. Başbakan ise  61 temsilcinin oyunu yani sandalyelerin yüzde 50 artı birinin desteğini alıp kabinesini kurmalıdır. 

2019'da iki seçim ve 2020'de bir seçimin düzenlenmesinden sonra, bu seçim, 2021'deki ilk seçim ve İşgal Altındaki Topraklar'da son iki yılda yapılan dördüncü parlamento seçimleri oldu. Likud partisi bu seçimde 30 sandalye kazandı ve en çok sandalye kazanan taraf oldu.Ancak Mart 2020 seçimine göre 6 sandalye kaybetti. Seçimde yarışan 13 partinin tümü İsrail Parlamentosu- Knesset'te yarışmak için gerekli sayıda oyu kazandı ve şimdi tüm dini, laik, ulusal, Arap ve liberal partilerin İsrail parlamentosunda sandalyeleri ve temsilcileri  bulunmaktadır.

Ancak kabine kurma görevi hala belirsizliğini korumaktadır. Netanyahu destekli sağ Likud partisi 30 sandalye, Şas 9 koltuk, Tevrat Yahudiyeti 7 koltuk ve Dini Siyonizm 6 sandalye dahil olmak üzere toplam 52 sandalye kazandı. Netanyahu'nun rakipleri toplam 59 sandalye kazandı; Yeş Atid partisi ise 17 sandalye ile muhalifler arasında en çok oyu alan taraf oldu.Benny Gantz liderliğindeki Mavi Beyaz sadece sekiz sandalye kazandı. Bu nedenle, Netanyahu ve müttefikleri kabine oluşturmak için 9 sandalyeye ve rakipleri ise 2 sandalyeye ihtiyacı var. İsrail Demokratik Enstitüsü başkanı Yohannan Plassner, "Seçim sonuçları, son on yılların en kötü krizi olan İsrail'deki siyasi krizin devam edeceğini gösteriyor" dedi.

Netanyahu'nun rakipleri arasında bile, sağcı koalisyonun başındaki Netanyahu'ya karşı olan ve bu nedenle onun hükümetine katılmak istemeyen sağ partilerin bulunduğunu belirtmek önemlidir. Bu yüzden İsrail seçimlerinde parlamentoda sandalye kazanan sağcıların  toplam sandalye  sayısı 70'in üzerine çıkmaktadır, ancak aralarında Netanyahu'ya karşı çıkan kesimler, İsrail kabinesinin kurulması meselesinin çıkmaza girmesine neden olmuştur.

İsrail başkanı Ruven Rivlin, kabine kurmak için 31 Mart'ta yeni bir başbakanı aday gösterecektir. Likud partisinin diğer partilere kıyasla en fazla sandalyeyi kazandığı göz önüne alındığında, Binyamin Netanyahu'nun kabineyi kurmaya aday gösterilmesi mümkün olabilir . Netanyahu'nun ,kabine oluşturmak için dört haftası olacak ve bu süre iki haftaya kadar uzatılabilecektir. Netanyahu, 61 sandalye kazanmak için iki partiyi birleştirmek zorunda kalacaktır. 

İlk adımda Netanyahu, Naftali Bennett'i ve başkanlığını yaptığı Yamina partisini yanına getirmeye çalışacak. Bazıları, Avigdor Lieberman'dan farklı bir şekilde, Naftali Bennett'in büyük bir olasılıkla önemli bir taviz  karşılığında kabine kurma sürecinde Netanyahu'ya katılacağına inanıyor, ancak Naftali Bennett katılırsa bile, Netanyahu 61 sandalye kazanamayacak çünkü Yaminna'nın parlamentoda sadece yedi sandalyesi var.

Netanyahu, muhtemelen altı sandalyeye sahip Gideon Saar liderliğindeki  Yeni Umut partisi  veya iki Arap listesinden birine baş vuracaktır. Son seçimlerde, İşgal Altındaki Topraklardaki Araplar da bölünerek iki ayrı liste ile seçimlere girmişti: 6 sandalye kazanan Eymen Avde'nin liderliğindeki ortak Arap listesi ve 4 sandalye kazanan Mansur Abbas'ın başkanlık yaptığı Birleşik Arap Listesi. Birleşik Arap Listesi liderliğindeki Mansur Abbas'ın Binyamin Netanyahu'ya katılma ihtimali olduğu söylenebilir. .

Netanyahu en fazla altı hafta içinde kabine kurmayı başaramazsa, iki olasılık var, bunlar arasında kabine kurmak veya parlamentoyu yeniden feshetmektir. Beşinci bir parlamento seçimine doğru ilerlemek gibi iki olasılık var. Siyasi anlaşmazlıkların ve art arda seçimlerin yapılmasının katılımı azalttığını belirtmek önemlidir. Katılım yüzde 67.4 ile 2009'dan bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Buna göre, Siyonist rejimin elebaşısı dördüncü seçim gününde sosyal sermaye kaybı konusunda uyarıda bulundu.