Suriye'ye yönelik kimyasal suçlamalar; Şam hakimiyetini zayıflatma taktiği
(last modified Fri, 16 Apr 2021 16:56:44 GMT )
Nisan 16, 2021 19:56 Europe/Istanbul
  • Suriye'ye yönelik kimyasal suçlamalar; Şam hakimiyetini zayıflatma taktiği

Suriye dışişleri bakanlığı kimyasal silahları yasaklayan örgüte bağlı “Araştırma ve tanımlama ekibin” Seragıb olayları ile ilgili raporunu reddederek raporun sahte ve saptırıcı olduğunu belirtti.

Kimyasal silahları yasaklayan örgütü geçen pazartesi günü (12 Nisan) yaptıkları araştırma sonuçlarını yayınlayarak Suriye hava kuvvetlerine bağlı bir helikopterin 4 Nisan 2018 tarihinde klor gazı içeren bir bombayı hükümet karşıtlarının kontrolünde olan Seragıb kentine atması sonucu 12 kişinin zehirlendiğini belirtti.
Suriye savaşının 11. Yılından 2 ay geçmektedir. Buna rağmen muhalefet, teröristler ve onların yabancı destekçilerinin siyasetleri Şam yönetiminin devrilmesine sebep olmazken üstelik ülke topraklarının yüzde 90’ı Şam yönetiminin kontrolünde bulunuyor.
Şam yönetimi muhalifleri ve muharebe meydanında başarılı olamayan destekçileri defalarca suçlama, tahrif etme ve uluslararası kurumları araç olarak kullanma taktiklerine başvurdular. Bu taktiklerden biri ise Suriye hükümetini muhalefet ve sivillere karşı kimyasal silah kullanmakla suçlamaktır.
Bundan önce de Suriye hükümeti Mart 2017’de el-Letamene ilçesinde, Nisan 2017’de Han Şeyhun ve 2018 yılında da Duma kenti olayları ile suçlanmıştı. Şimdi 4.kez Suriye kimyasal silahları kullanmakla suçlanıyor halbuki her seferinde Şam yönetimi, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek hepsinin sahte olduğunu vurgulamıştır.
Suriye hükümetinin kimyasal silah kullandığına dair yayınlanan raporlara yönelik eleştirilerden biri, bilgilerin teröristler ve muhalefet kanalı veya batılıların verilerine dayanarak toplanmasıdır.
Örneğin Suriye dışişleri bakanlığı Nisan 2020’de el-Letamene sitesi hakkında yayınlanan raporun, Nusra Cephesi teröristleri ve Beyaz Baretliler terörist grubunca uydurulan kaynaklara dayandığını belirtti.
Suriye dışişleri bakanlığı önceki gün de kimyasal silahları yasaklayan örgütün raporu  ardından yayınladığı bildiride, “söz konusu raporun sahte sonuçlar içerdiğini ve bir kez daha kimyasal silahları yasaklayan örgüt ve ayrıca denetçilerinin yalanlarını ortaya çıkardığını” belitti.
Önemli olan konu ise Suriye yönetiminin esasen böyle silahları olmadığı halde, kimyasal silah kullanmakla suçlanmasıdır, zira Amerika eski başkanlarından Barack Obama döneminde Suriye sahip olduğu tüm kimyasal silahlarını ülke dışına çıkarttı ve bu konu kimyasal silahları yasaklayan örgüt tarafından da onaylandı.
Suriye dışişleri bakanlığı tarafından yayınlanan bildiride şöyle yazılıyor:
“Suriye, kimyasal silahları asla kullanmadığını ve şimdi de kullanamayacağını ve esasen kimyasal silahı olmadığını bir kez daha vurguluyor; zira bu silahlara sahip olmak ve kullanmak ahlaki ve hukuki taahhütlerin ihlali sayılır.”
Kimyasal silahları yasaklayan örgütün raporu herşeyden çok, uluslararası kurumların adaletten yoksun olarak büyük güçlerin hizmetinde olan birer araca dönüştüğünü gösteriyor. Hiç şüphesiz konvansiyonel olmayan silahların, ister kimyasal olsun veya olmasın, hangi ülke tarafından hatta savaş şartları bahanesi ile kullanılması yasaktır. 
Suriye hükümetinin, sahte olarak kabul ettiği benzer raporlar, Suriye yönetimin çeşitli bölgelerde özellikle de doğu kesimdeki hakimiyetinin zayıflatılması bağlamında Amerika yönetimi ve bağlı terör örgütleri tarafından yayınlanıyor.
Nitekim Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Feysal el-Mikdad, silahlı terör gruplara destek veren ve tüm imkanları sağlayan ülkelerin, Suriye’ye yönelik saldırgan hedeflerine ulaşmak için Şam yönetiminin kimyasal dosyasını ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünü kullanacaklarının başından beri farkında olduğuna işaretle, Suriye topraklarında küresel terörizme karşı savaşan Suriye Ordusu’nun, silahlı terör örgütlerine karşı düzenlediği en zorlu savaşlarda bile konvansiyonel olmayan silahları kullanmadığını belirtti./