ABD’de 43 Günlük Hükûmet Kapanmasının Halk Üzerindeki Etkileri Ne Oldu?
Parstoday – ABD federal hükûmeti, 13 Kasım 2025’te 43 gün süren benzeri görülmemiş bir kapanmanın ardından yeniden faaliyete geçti. Bu kapanma, önceki rekoru kırarak Washington’daki siyasi ve ekonomik krizlerin derinleştiğinin bir göstergesi oldu.
ABD, 1 Ekim’den 13 Kasım’a kadar süren ve toplamda 43 gün devam eden en uzun federal hükûmet kapanmasını yaşadı. Bu kriz, 2019’daki 35 günlük kapanma rekorunu geride bırakarak Washington’daki siyasi kutuplaşmanın sembolü hâline geldi.
Federal hükûmet, Başkan Donald Trump’ın imzaladığı geçici bütçe yasası sayesinde 30 Ocak 2026’ya kadar açık kalacak. Bu yasa Senato’daki müzakereler sonucu ortaya çıktı; ancak uygun fiyatlı sağlık sigortası (ACA veya Obamacare) sübvansiyonlarının uzatılmasını içermiyordu. Asıl anlaşmazlık, 1 Ekim’de başlayan 2026 mali yılına ait federal bütçe üzerindeydi. Her iki Kongre kanadında çoğunluğu elinde bulunduran Trump ve Cumhuriyetçiler, harcamaların azaltılmasını savunuyordu. “Gereksiz harcamaların kesilmesi” başlıklı yasa tasarısı kapsamında 9 milyar dolarlık dış yardım ve kamu yayıncılığı bütçesinin iptali ile Kongre tarafından onaylanan bütçenin harcanmasını engelleyecek araçların kullanılması önerildi.
Trump bu adımları “devleti küçültme” sürecinin bir parçası olarak görürken, Demokratlar bu yaklaşımı “kamu hizmetlerine saldırı” olarak nitelendirdi ve sağlık sigortası ACA sübvansiyonlarının uzatılmasında ısrar etti. 2021 ve 2022 yıllarında artırılan bu sübvansiyonların Kasım 2025’te sona ermesi bekleniyordu ve uzatılmamaları durumunda milyonlarca Amerikalı için sigorta primlerinde %20 ila %30 arasında artış öngörülüyordu. Demokratlar, Cumhuriyetçilerin yasa tasarısını Senato’da 14 kez veto etti ve sağlık harcamaları için 1 trilyon dolarlık bir uzatma önerdi; ancak bu teklif Cumhuriyetçiler tarafından kabul edilmedi.
Bu kapanma, sivil bütçenin %40’ından fazlasını durdurdu ve birçok sektörü ciddi şekilde etkiledi: düşük gelirli ailelere yönelik gıda yardımları kesildi, uçuşlar aksadı, federal çalışanların maaş ödemeleri durduruldu ve Kongre Bütçe Ofisi’ne göre ABD ekonomisine yaklaşık 600 milyar dolarlık zarar verildi.
- Krizde Kazananlar ve Kaybedenler
Bu krizin başlıca kazananları, Başkan Donald Trump ve Kongre’deki Cumhuriyetçi çoğunluk oldu. Trump, bu krizi “küçük devlet” anlatısını güçlendirmek ve Demokratlara karşı siyasi baskı aracı olarak kullandı. Cumhuriyetçi Kongre üyeleri ise Trump’ın Senato’daki “İnceleme Uzantısı” (filibuster) engelini kaldırma talebine boyun eğmeden bu süreci atlattı.
Ancak bu kapanmanın asıl kaybedenleri Amerikan halkı ve Kongre’deki Demokrat azınlık oldu. 900 bin federal çalışan maaşsız kaldı ve birçoğu acil kredi almak zorunda kaldı. Düşük gelirli aileler gıda yardımlarında gecikmeler yaşadı, eğitim faaliyetleri aksadı, turizm ve ulaşım sektörü ağır darbe aldı. Kamuoyunun devlete olan güveni %15 oranında azaldı ve toplumsal eşitsizlikler daha da derinleşti.
Demokratlar bu süreçte Trump’a karşı üstünlük sağlayamadı. Özellikle muhafazakâr çevrelerde hükûmetin kapanmasından Demokratların sorumlu olduğu yönünde bir algı oluştu. Ancak anketler, halkın %45’inin bu krizin başlıca sorumlusu olarak Trump’ı gördüğünü gösteriyor.
Her ne kadar bütçe yalnızca iki aylığına onaylanmış olsa da, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların sürmesi hâlinde 20 Ocak 2026’da yeni bir hükûmet kapanması ihtimali gündemde./