Seyyid Hasan Nasrullah'ın 8 haziran konuşması üzerine
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah 8 haziranda el Menar televizyon kanalının 30. açılış yıldönümü dolaysıyla açıklamalarda bulundu.
Seyyid Hasan Nasrullah'ın konuşmasında Lübnan'daki iç meseleler dahil bazı önemli konular ele alındı.
Nasrullah'ın bu konuşmasıyla ilgili öncelikle 3 önemli konu üzerinde duracağız.
Birincisi; Seyyid Hasan Nasrullah'ın sağlık durumuna ilişkin sözleriydi. Son haftalarda, Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri'nin sağlığı ile ilgili bir takım haber yayınlandı. Karşıt ve muhalif medya yalan haberlerle Seyyid Hasan Nasrullah'ın sağlık durumunun kötü olduğunu pompalamaya başladı. Nasrullah 8 haziran akşamında yaptığı konuşmasında bu yalan iddialara son noktayı koydu. Kameralar karşısına çıkan Seyyid Hasan Nasrullah, kendi sağlığı hakkındaki söylenti ve iddialarını bitirerek, "birlikte mübarek Mescid-i Aksa'da namaz kılmayı ümit ediyorum" açıklamasında bulundu.
İkinci konu ise, Seyyid Hasan Nasrullah'ın uyarılarına ilişkindir. Hizbullah Genel Sekreteri'nin güvenlik ile ilgili uyarıları işgal topraklarındaki durum ve Netanyahu'nun İsrail rejiminin başbakanlığından gitme olasılığının artmasına ilişkindi. İşgal toprakları içinde bile çok sayıda kişi ve çevre, iktidarını kaybetmek üzere olan Netanyahu'nun daha fazla görevde kalabilmek için savaş ve güvensizlik çıkarma gibi girişimlerde bulunabileceği uyarısında bulunuyorlar.
Nasrullah bu bağlamda yaptığı değerlendirmede, Netanyahu'nun bugün kriz içinde olup,yenildiğine işaretle, onun krizlerden çıkış için farklı seçenekler ve aptallıklara yönelebileceğini, Netanyahu'nun Kudüs'te bile aptallık yapabileceğini ifade etti.
Aynı durum, Donald Trump geçen sene başkanlık seçimlerini kaybedebileceği sırasında da gündeme getirilmiş ve Trump'ın akılsızca eylemlerde bulunabileceği uzmanlar tarafından söylenmişti.
Bu analizler, Trump ve Netanyahu gibi şahsiyetlerin karakter olarak birbirine ne kadar benzediklerini gösteriyor. Bu zatlar geçen 4 senede, Batı Asya bölgesi ve bölgedeki bazı ülkeler için ağır bedellere yol açmıştır.
Seyyid Hasan Nasrullah'ın uyarısı da, düşmek üzere olan düşmanın olası akılsızlığına karşı hazırlıklı olmak için bir nevi tedbir sayılıyor. Hizbullah Genel Sekreteri'nin konuşmasındaki uyarı, sırf dost güçlerin hazırlıklı olmasına ilişkin değildi, aynı zamanda, düşman İsrail'i de içeriyordu. Nasrullah sert bir şekilde İsrail rejimini uyararak, Kudüs'e yönelik her türlü saldırının bölgesel savaş anlamına geldiğini ifade etti.
Nasrullah'ın son konuşması ile ilgili üzerinde durulması gereken 3. konu ise, Suudi koalisyonun Yemen'e yönelik savaşına ilişkindi. Hizbullah Genel Sekreteri açısından, Suudi Arabistan, üzerinden 74 ay geçen bu savaşta yenilmiş ve savaşı sonlandırmaya çalışıyor. Ancak savaşı sonlandırma konusunu Amerika üzerinden takip ediyor. ABD, Al-i Suud'u içine düştüğü bataklıktan kurtarmaya ve kendi yeni yönetiminden de pozitif bir tablo sunmaya çalışıyor.
Suudi Arabistan ve ABD'nin planı ile ilgili belirtilmesi gereken konu şudur ki, onlar Yemen'e yönelik abluka ve yaptırım değil, savaşa son vermek istiyorlar. Son aylarda Yemen ile ilgili yürütülen diplomatik görüşmeler ve çabaların uzaması da aynı konu ile ilgilidir.