Bakü'nün Erivan ile Barış Anlaşmasından Memnuniyeti
(last modified Mon, 30 Aug 2021 03:24:44 GMT )
Ağustos 30, 2021 06:24 Europe/Istanbul
  • Bakü'nün Erivan ile Barış Anlaşmasından Memnuniyeti

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Minsk Grubu eş başkanları Dağlık Karabağ münakaşasının devam ettiğini belirtirken İlham Aliyev hükümet makamları Karabağ münakaşasını bitmiş sayıyorlar. Bu hususta Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, son Karabağ savaşına katılan askerlerin ailelerini takdir etme töreninde şöyle bir açıklamada bulundu: " Karabağ savaşının sonlandırılması bizim için tamamen mantıklı idi. Çünkü savaşın devamı zayiatın da artması demekti. "

 

Azerbaycan Cumhuriyeti lideri ayrıca hava koşullarının da Azeri güçlere zorluklar çıkarabileceğini belirtti. 

Bu açıklamalar ile ilgili bir kaç kilit nokta göze çarpmaktadır.  İlk olarak  bu tür açıklamaların, Azeri ve Ermeni temas hatlarında sürekli ateşkes ihlallerinin devam ettiği bir sırada gelmesidir. Bu bağlamda her iki taraf da birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçluyor. 

Buna ilaveten  Amerika, Rusya ve Fransa dahil AGİT Minsk grubu eş başkanları da Karabağ savaşının hala noktalanmadığını savunuyorlar. Tüm AGİT Minsk grubu üyeleri  bu hususta ortak bir görüşe sahipler.  Örneğin Amerika'nın resmi tutumu da Karabağ sorununun hala çözümlenmediği yönündedir. Gerçekte Azerbaycan Cumhurbaşkanının devamlı olarak Karabağ sorununun son bulmasından söz etmesine rağmen Amerika Bakü'nün bu yaklaşımını hala kabul etmemiştir. Amerika  Karabağ bölgesinin hukuki statüsünün belirlenmesine dek  kendi tutumlarında ısrarcı olmuştur. 

Daha önce ise Fransa hükümeti de  bu hususta  farklı kanallardan  mevzilerini belirtmiştir.  Gerçekte  Fransa'nın  AGİT Minsk grubunun  üyelerinden biri olarak Karabağ sorununa yönelik tutumu Amerika'yı aratmamaktadır. Bu ülkenin makamları da defalarca resmi tutumlarının  bu sorunun bitmemesi doğrultusunda olduğunu göstermişlerdir. 

Amerika ve Fransa ayrıca  Rusya aracılığı ile iki ülke arasında imzalanan barış anlaşmasının geçersiz olduğunu da ileri sürüyorlar. 

Rus makamlar da en üst düzeyde sürekli olarak bu hususta tutumlarını belirtiyorlar. Bu bağlamda Rusya devlet başkanı Vladimir Putin defalarca  Karabağ sorununun çok çetrefilli olduğunu ve gelecekte çözülecek bir sorun olduğunu belirtmiştir. 

Gerçekte geçen Kasım ayında Azerbaycan Cumhuriyeti ve Ermenistan arasında arabuluculuk yapmış olan Rusya cumhurbaşkanı bile  bu sorunun hala gündemde olduğunu düşünüyor. 

 

Başka bir ifade ile AGİT Minsk grubu eş başkanları  Kasım ayı barış anlaşmasına rağmen mevcutta Karabağ sorunun devam ettiğine dair ortak görüşleri paylaşıyorlar. 

Bu hususta, Azerbaycan Cumhuriyeti halk cephesi reformcuları kanadı başkanı Ali Kerimli  Azerbaycan'ın Saat sitesine verdiği demeçte  İlham Aliyev'in mükerrer bir şekilde Karabağ sorunun bitmesine dair açıklamalarını abesle iştigal ve kendini aldatma olarak nitelendirip, şöyle bir değerlendirmede de bulundu: " Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti Dağlık Karabağ bölgesinde kontrolü ele geçirmediği gibi  Laçin'in kontrolünü de ele geçirememiştir.  Bu yüzden  Karabağ sorununun çözüldüğünü söylemek mümkün değildir. Ermenistan ile karşılıklı tehditler devam ettiği bir sırada sorunun çözülmesinden söz etmek mümkün değildir. 

Azerbaycan Cumhuriyeti'nin tanınmış ve ünlü siyasetçilerinden Ali Kerimli şöyle diyor: " İlham Aliyev Dağlık Karabağ sorununun bittiğini söyleyerek aslında Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Hankendi, Hocalı, Hocavend, Akdere ve Asgeran bölgelerinden vazgeçtiği ve bu topraklar üzerinde hiçbir iddiası olmadığı mesajını veriyor"

Ancak Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın Dağlık Karabağ savaşının sona ermesiyle ilgili iyimser açıklamalarına rağmen, İlham Aliyev hükümetinin muhalifleri ve eleştirmenleri farklı bir konuma sahip olduğu açıkça gözlemlenmektedir.

Görünüşe göre Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü Minsk Grubu liderleri de Dağlık Karabağ sorununun bitmemiş olduğunu düşünüyor. Daha önce imzalanan ve yeni anlaşmaların temelini oluşturması beklenen anlaşmalara göre, Azeri uyrukluların evlerine nakledilmesinin ardından Dağlık Karabağ'da kendi kaderini tayin hakkı konusunda referandum yapılacak.