Kafkas Müslüman Din Adamları Dairesi'nden yetkilerin Alınması
Ermenistan'ın Azerbaycan Cumhuriyeti'ne teslim olmasına yol açan İkinci Dağlık Karabağ Savaşı'nın sona ermesi, kuzey Aras'ın Müslüman halkı için olumsuz sonuçları olmuştur.
Bu sonuçların meydana gelmesinin Azerbaycan Cumhuriyeti'nin gelecek nesilleri üzerinde büyük bir etkisi olacağı açıktır. Nitekim İlham Aliyev hükümeti, Ermenistan ile savaştan sonra ilk adımda Azerbaycan Cumhuriyeti Müslüman halkının tüm başarılarını Siyonist rejimden ve Türkiye'den satın alınan silahlara bağlamaya çalışmıştır. Dağlık Karabağ savaşı sırasında ve Kasım 2020 anlaşmasının imzalanmasından sonra, Azerbaycan Cumhurbaşkanı defalarca yabancı birliklere duyulan ihtiyaç ve Azerbaycan ordusunun Ermenistan'ı yenme yetenekleri hakkında konuştu.
İkinci adımda, İlham Aliyev hükümetinin yetkilileri Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Müslüman halkını İslam dininden ve Şii mezhebinden On İki İmam'dan uzaklaştırmak için çabalarını iki katına çıkardılar. Siyonist ve Türkçü akımlara bağlı sözde uzmanlar tarafından Bakü hükümetine bağlı medyada, İkinci Dağlık Savaşı'ndan sonra insanları geçmişte yaygın olan Şii mezhebinden uzaklaştırmak için sözde yanlış bilgilendirmeler yapılıyor.
Görünen o ki İlham Aliyev hükümeti, Ermenistan ile olan savaştan sonrasında şimdi de Laik yönetimini güçlendirmeye çalışmakta ve gücünün yetmesi halinde de oniki imam mezhebini bölgeden kazımak istemektedir. Bu doğrultuda Azerbaycan Cumhuriyeti parlamentosu Kafkasya Müslümanları Din Adamları Dairesi'nin yetkilerini almıştır.
Bu bağlamda Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi üçüncü oturumunda, Azerbaycan Cumhuriyeti Dini İnanç Özgürlüğü Kanununda değişiklik yapılmasına, Kafkas Müslüman Din Adamlarının cami imamlarını atama yetkisinin kaldırılmasına ve İslami gruplar için lisans verilmesine ilişkin yasa tasarısını onayladı. Böylece, bundan böyle Azerbaycan Cumhuriyeti Diyanet İşleri Devlet Komitesinin, camilerin imamlarını atamasına ve sadece Kafkas Müslümanları Din Adamları Dairesine bilgi vermesine karar verildi.
Ayrıca, "dini gruplar" için lisans verilmesi, yürütme organı tarafından belirlenecek olan devlet kurumunun yetkisi dahilinde olacaktır.Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisinin yakın tarihli bu kararına göre, özellikle cami imamlarının atanmasına ilişkin yeni yasaların kabulü, yalnızca İslam'ı ve diğer din ve mezheplere ait ibadethane ve merkezlerin imamlarını atanmasını kapsamaktadır. Bu bağlamda diğer din ve mezheplerin merkezlerin dini sorumlularının seçimi Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti'nin yetkisi dahilinde değildir.
Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi üyelerinin son kararlarının hiç şüphesiz küçük düşürücü ve hakaret içerdiği söylenebilir. İlham Aliyev hükümetinin bu kararları yabancı hükümetlerden ödünç aldığını ve onları Cumhuriyetin Müslüman ve Şii halkına dayattığını gösteriyor.
Bu kararnamenin Azerbaycan Cumhuriyeti'ndeki tehlikeli sonuçları göz ardı edilmiş görünüyor. Bakü yetkilileri, Ulusal Meclis'teki yeni kararlarla, yabancı hükümetlerin vahşi saldırılarına karşı kuzey Aras'ın Müslüman halkını silahsızlandırdı.
Bu bağlamda, Ulusal Meclis Sosyal Birlikler ve Dini Gruplar Komitesi Başkanı "Fezail İbrahimli", Azerbaycan Cumhuriyeti "Din İnanç Özgürlüğü Yasası"ndaki yeni değişiklikleri gerekçelendirirken şunları söyledi: "Bu değişikliklerin amacı, Azerbaycan Cumhuriyeti'ndeki din durumu üzerinde yabancı ideolojik etkileri önlemektir."
İkinci Karabağ Savaşı'ndan sonra Azerbaycan Cumhuriyeti'nde faaliyetlerini yoğunlaştıran Türkçü akımın, Kafkas Müslüman Din Adamlarının başı olan "Allahşükür Paşazade"yi Azerbaycan Cumhuriyeti'nin dini işlerinden uzaklaştırma çabaları yoğunlaştı. Bu dini şahsiyet, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in babası Hayder Aliyev'in iktidara gelmesinden bu yana hükümetin en yaşlı üyesi olmuştur.
Kafkas bölgesinin sahibi olduklarını iddia eden yabancı ve yükselen hükümetlerin faaliyetlerinin çoğunun Şii mezhebini Azerbaycan Cumhuriyeti'nden çıkarmaya odaklandıklarında şüphe yoktur. Bu itibarla bu malum hükümetler, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Müslüman ve Şii halkını İslam'ın diğer mezheplerini kabul etmeye ikna etmeye çalışmaktadırlar. İlham Aliyev'in yönetimi sırasında Bakü yetkililerinden daha fazla ilgi gören bir politika halinde bu durum devam etmektedir.