Nisan 16, 2022 05:35 Europe/Istanbul
  • Demokrat temsilcilerin ABD-Arabistan ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi talebi

Amerika Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler ve İstihbarat Komitelerinin başkanlarıyla birlikte 20'den fazla Demokrat, Riyad'ın Moskova'ya karşı Washington ile işbirliği yapmayı reddetmesini ve bir dizi insan hakları sorunları gerekçe göstererek, Biden yönetimine Suudi Arabistan'a karşı daha sert bir tavır alması için baskı yapmayı planlıyorlar.

Demokrat milletvekilleri, bir mektupta, ABD'nin Suudi Arabistan ile ilişkisinin doğası hakkında Kongre'den Biden yönetimine yöneltilen en sert eleştirileri dile getirdiler. Milletvekilleri, Suudi Arabistan'ın Ukrayna savaşı ve Rus yaptırımları nedeniyle yükselen fiyatları düşürmek için ABD'nin daha fazla petrol üretim taleplerini reddettiğine ve petrolünün bir kısmını Çin'e  Yuan üzerinden satmak girişimlerine dikkat çekiyor.  Milletvekilleri, "Bir dönüm noktasındayız: Amerika despot bir ortağı desteklemeye devam edebilir veya ilişkilerimizi insan haklarını savunmak adına değiştirebiliriz ve çıkarlarımızı yansıtacak şekilde hareket edebiliriz." diye yazdılar. 
Demokrat temsilcilerden Biden yönetimine yönelik uyarıları, Demokrat Başkan Joe Biden'in önceki vaatleri ve iki ülke arasındaki ilişkilerde son dönemde yaşanan sorunlar göz önünde bulundurularak, gerçekleşmektedir. Washington ve Riyad arasındaki ilişkilerin yeniden düzenlenmesi ve aslında revize edilmesi hakkında yazılan mektup, özellikle Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ve Suudilerin Çin'e yaklaşma çabaları ile alakalı olmuş ve  Batı Asya bölgesinde Washington'u Riyad konusundaki tutumunu kademeli olarak değiştirmeye zorlamıştır. 
Aslında, Joe Biden Ocak 2021'de göreve başladıktan ve bazı tutumlarını ortaya koyması ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken gibi üst düzey hükümet yetkililerinin Washington-Riyad ilişkilerinin revizyonu konusundaki açıklamalarının ardından, temel değişikliklerin gerçekleşmesi bekleniyordu.

Suudi rejimine silah satışlarının geçici olarak askıya alınması da dahil olmak üzere bu vaatlere rağmen, ABD'nin Fars Körfezi ve Batı Asya'daki ana müttefiklerinden biri olan Suudi Arabistan'a yönelik genel politikası tam destek ve savunma yolunda olmaya devam etti. Bu nedenle, iki ülke arasındaki askeri yardımlaşma ve işbirliği süreci devam etti.
Arap siyaset uzmanı Taha al-Ani, "Biden yönetimi Suudi Arabistan'a karşı Trump yönetiminden farklı bir politika benimsemiş olsa da Washington ile Riyad arasındaki askeri tatbikatlar durmadı" dedi.
Biden, Suudi Arabistan'a silah sevkiyatını geçici olarak Yemen savaşı yüzünden askıya alsa da bu sözde kısıtlamalar yalnızca "saldırı" silahları için geçerli oldu.  Ekim 2021'de Biden hükümeti Suudi Arabistan'a 650 milyon dolar değerinde havadan havaya füze ve ilgili teçhizatı satmayı tekrar kabul etti. Halbuki Biden Suudilere silah satışı askılarını açıklarken şöyle demişti:  "ABD hiçbir zaman ilkelerinden sırf petrol almak ve silah satmak için vaz geçmez."
Ancak, Suudilerin özellikle petrol ve Rusya ile ilişkiler alanında, büyük çıkarlarına öncelik verirken Washington'un artan petrol üretim talebini kabul etmediği ve aynı zamanda Çin ile uzun vadeli ilişkilere yöneldiği açık ve nettir. Bu arada yapılan tahminlere göre Çin'in de 2030 yılına kadar dünyanın en büyük ekonomisi olacağı da unutulmamalıdır. Bu yüzden şimdi de Demokratlar, artan baskı veya insan hakları bahanesiyle ABD-Suudi ilişkilerinin sözde yeniden tanımlanması çağrısında bulunuyorlar. 
Bununla birlikte, bunun sadece bir bahane olduğu ve temelde Washington'un, Suudi Arabistan'da 81 Suudi protestocunun ve hatta Yemenli mahkumların bir günde kafasının kesilmesi de dahil olmak üzere sayısız insan hakları ihlali vakasıyla ilgili gerçek bir endişe duymadığı da ortadadır./

Etiketler