Batı'nın Suriye'ye karşı düşmanca tavrının depreme rağmen sürmesi
Türkiye ve Suriye'de meydana gelen ve iki komşu ülkede can kayıplarına ve geniş çaplı tahribatlara neden olan 7,8 büyüklüğündeki şiddetli depreme rağmen, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler, sadece Türkiye üzerine odaklanırken Suriye hükümetine karşı husumeti nedeni ile halka yapılacak yardımı fiilen engellemişlerdir.
Batılı ülkeler, Şam'ın uluslararası inzivadan kurtulmak için son korkunç depreminden siyasi çıkar sağlamaya çalıştığını iddia ediyor. Batılı ülkelerin kapsamlı müdahalesinin eşlik ettiği Suriye'deki iç savaşın başlamasından bu yana, Avrupa Birliği ve ABD, bu ülke hükümetine karşı geniş çaplı yaptırımlar uyguladı. Şimdi bile Suriye'nin kuzeyinde korkunç bir deprem olmasına rağmen batılı ülkelerin bu ülkeye karşı düşmanca tavrı değişmedi.
Bu konuda Amerika'dan sonra şimdi de Fransa açıkça Suriye hükümetine karşı tavır alarak savaştan zarar görmüş bu ülkeye hükümet kanalıyla yardım yapılmasının önünü kapatmıştır. Fransa Dışişleri Bakanlığı Perşembe günü şunları bildirdi: Paris'in Suriye hükümetine yönelik siyasi yaklaşımı bu ülkede yaşanan depreme rağmen değişmedi. İnsani yardımlarımızı Beşar Esad hükümetine değil, sivil toplum kuruluşları ve BM mekanizmaları yardımıyla depremden etkilenen bölgelere ulaştırıyoruz.
Fransa Dışişleri Bakan Yardımcısı "François Delmas" gazetecilere şunları söyledi: yaklaşımımız değişmedi ve Beşar Esad'ın aksine Suriye halkına yardım arıyoruz".
Fransız yetkilinin iddiası, ABD liderliğindeki Batılıların, Fransa ve Arap ortaklarının da katılımıyla 2011'den bu yana Suriye'deki terör gruplarının en büyük mali ve silah destekçileri olarak kabul edildiği bir dönemde geliyor ve Paris'in Suriye'de üslenen teröristlere geniş yardımları, bu ülkenin yasal hükümetini devirmek için yapılmıştır.
Fransa, 2011'den bu yana Suriye ile siyasi ilişkilerini keserek teröristler de dahil olmak üzere Esad hükümetine karşı çıkan grupları destekliyor. Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda göreve başladığı 2017'den bu yana Suriye ile işbirliğini genişletmekten söz etse de hükümeti bu konuda herhangi bir adım atmadı.
Amerika, Batı bloğunun lideri olarak, bu ülkede şiddetli bir deprem olmasına rağmen Suriye'ye karşı tamamen düşmanca bir tavır benimsemiştir. Yıkıcı deprem Türkiye'nin güneyini ve Suriye'nin kuzeyini sarsarken, ABD Başkanı Joe Biden apaçık bir siyasi hareketle, Suriyeli depremzedelerin durumuna aldırmadan sırf Türkiye'deki depremzedeler için her türlü yardım emrini verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Washington'un Suriye'deki yıkıcı depremle ilgili siyasi tavırlarını örtbas etmeye çalışarak, "Suriye'de kendi halkına saldıran bir hükümetle iletişim kuramayız. Bir yandan da Suriye merkezli sivil toplum kuruluşları aracılığıyla bu ülkeye yardım ediyoruz." iddiasında bulundu.
Buna karşı Washington, Suriye'deki felaketin ardından bu ülkeye yönelik yaptırımları kaldırmaya yanaşmazken, Beşar Esad hükümetinden yardımın tüm geçiş ve sınırlardan Suriye'ye girmesine izin vermesini istedi ve bu ülke halkına yönelik tek taraflı yaptırımları savundu.
Price şunları iddia etti: Amerikan yaptırımları, Suriye'deki ortaklarımıza insani yardım sağlanmasını hiçbir şekilde engellemez. Yaptırımlarımız insani yardımları hedef almıyor.
Dünyanın birçok ülkesi Türkiye'ye yardım ve arama kurtarma ekipleri göndermeye çalışırken ABD'nin Şam'a yönelik yaptırımları nedeniyle Suriye'ye yapılan yardımlar sorunla karşılaştı. Böylelikle Washington'un en ağır yaptırımları altında bulunan İran'a, yaptırımların, temel ihtiyaç maddeleri, ilaç ve tıbbi malzeme gönderilmesine engel olmadığı iddiası gibi, aynı iddia Suriye hakkında ortaya atılarak Suriye'ye yardım sağlama yolunda engel bulunmadığı ileri sürülüyor.
Ancak uygulamada "Sezar Yasası" olarak bilinen Suriye'ye yönelik Amerikan yaptırım yasası ve Suriye'ye uygulanan acımasız yaptırımlar, bu ülkenin depremzede halkına yardım sağlanmasını etkilemiştir./