Arap Birliği'nin Filistin planı ABD ve Siyonist taleplerine aykırı
Arap ülkelerinin liderleri, Kahire'deki toplantılarında, Filistin halkını zorla yerinden etmeye yönelik Amerikalı-Siyonistlerin şeytani plan ve komplolarına karşı çıktılar.
Mısır'ın başkenti Kahire, Salı günü (4 Mart), Filistin meselesindeki yeni gelişmeleri ele almak ve Gazze konusunda birleşik bir Arap kararı ve tutumuna ulaşmak amacıyla olağanüstü bir Arap liderler zirvesine ev sahipliği yaptı. Zirveye katılan Arap ülkelerinin liderleri, özellikle Mısır ve Ürdün, konuşmalarında Gazze Şeridi'nin yeniden inşa planına desteklerini vurguladılar; ve savaşın yeniden başlamasına ve Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine karşı çıktılar.
Arap liderleri Kahire'deki toplantılarında, Gazze'nin yeniden inşası için 53 milyar dolarlık bir planı onayladılar. Bu, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Gazze'nin yönetimini ele geçirme" ve iki milyondan fazla Filistinliyi zorla yerinden etme planına karşı olarak ortaya kondu.
Arap Birliği zirvesi, Filistinli direniş gruplarının liderlerinin bölge ülkelerinden Filistin'e destek talep ettiği bir ortamda Kahire'de düzenlendi. Filistin İslami Direniş Hareketi "Hamas", bir bildiri yayınlayarak, Arap ülkelerinin Filistin halkını zorla yerinden etme veya herhangi bir bahane veya kılıf altında ulusal Filistin meselesini ortadan kaldırma çabalarını reddetme konusundaki tutumlarını takdir ederek, bu tutumları onurlu ve tarihi bir mesaj olarak nitelendirdi.
Hamas, bildiride ayrıca, Filistin halkının, Arap ülkelerinin birleşik tutumunun desteğiyle, bu komplo ve planları boşa çıkarabileceğini vurguladı. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi de Kahire zirvesinin sonuç bildirisini memnuniyetle karşılarken, saldırıların tamamen durdurulması ve dış müdahaleler olmaksızın Gazze'nin yeniden inşasına başlanması da dahil olmak üzere kararlarının acil ve pratik bir şekilde uygulanması gerekliliğini vurguladı.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Arap liderleri zirvesinin amacının ve Arapların tutumunun, gönüllü veya zorunlu her türlü yer değiştirmeyi reddetmek olduğunu belirterek, Arap ülkelerinin planının 6 aylık bir süre için Gazze'yi yönetecek bir komite kurulmasını istediğini de sözlerine ekledi. Ahmed Ebu Gayt, bu zirvede sunulan Arap ülkelerinin planının esnek olduğunu ve yeni gelişmelere göre geliştirilebileceğini söyledi. Arap Birliği Genel Sekreteri ayrıca, zirvenin sonuç bildirisinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden Batı Şeria ve Gazze'ye uluslararası barış gücü konuşlandırmasını istediğini söyledi.
Arap Birliği liderler zirvesi, Siyonist rejimin gerilim yaratan eylemlerine devam ettiği ve ateşkes sürecine ve Birleşmiş Milletler genel sekreteri ve bağlı kurumlarının taleplerine aykırı olarak Gazze'yi kuşatmaya ve bölgeye yardım ulaştırılmasını engellemeye devam ettiği bir ortamda Kahire'de düzenlendi.
ABD Başkanı Donald Trump, hayal ürünü ve şom planında, Gazze sakinlerinin başka ülkelere nakledildiği ve Gazze'nin mülkiyetinin ABD'ye devredildiği Gazze'de bir Amerikan modeli oluşturmaya çalışıyordu. Bu plan, Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere dünya çapında yaygın muhalefetle karşılaştı. Kahire zirvesi, Arap ülkeleri liderlerinin Trump'ın eylemlerine karşı birleştiğini ve Filistinlilerin meşru hakları olan kendi topraklarına dönmeyi vurguladığını gösterdi.
Arap Birliği liderlerinin vurguladığı bir diğer önemli konu, Siyonist rejimin Gazze'deki işgalinin en kısa sürede sona erdirilmesi gerekliliğiydi. Arap Birliği liderleri, planlarında Gazze'nin ABD müdahalesi olmadan yeniden inşa sürecine de vurgu yaptılar. Kahire zirvesi, bir bakıma Filistin'in geleceği için İslam dünyasının birleşik görüş ve vizyonunu gösterdi. Filistinlilerin Gazze ve Batı Şeria'nın yönetimi ve geleceği için karar vermesi ve Gazze'nin yeniden inşa sürecine mali destek sağlanması da bu zirvenin önemli konuları arasındaydı.
Kahire zirvesinin düzenlenmesi, Arap ülkeleri liderlerinin, Beyaz Saray'ın desteğinden her zaman yararlanan Siyonist rejimin işgal geçmişi göz önüne alındığında, bu sürecin durdurulmasını ve Filistin halkının meşru taleplerine ciddi şekilde dikkat edilmesini istedikleri gerçeğini de ortaya koydu.
Gazze’de ateşkesin ardından bölgedeki gelişmeler, İslam dünyasının ve Arap ülkeleri liderlerinin Filistin halkının meşru taleplerine ciddi şekilde dikkat ettiğini gösteriyor. Filistin'deki tarihi gelişmelerin deneyimi, bölgede istikrar ve güvenliğin ancak Siyonist rejimin ve Beyaz Saray'daki destekçilerinin kriz yaratma ve savaş kışkırtıcılığına ciddi şekilde karşı çıkılmasıyla şekillenebileceği ve sürdürülebileceği gerçeğini ortaya koyuyor.
Bölgede istikrar ve huzurun sağlanması için, Filistinlilerin Gazze'den zorla yerinden edilmesi de dahil olmak üzere tehlikeli ve istikrarsızlaştırıcı Amerikan-Siyonist planlarının durdurulması ve bunun yanı sıra Siyonistlerin işgalinin sona erdirilmesi zorunlu ve inkar edilemez bir konudur./