İsrail rejiminin Gazze halkına yönelik cinayetinin devam etmesi üzerine
İsrail rejimi tarafından Gazze şeridine yönelik ablukanın üzerinden 9 yıldan fazla süre geçerken bu bölgede insani durum daha da kötüleşmiştir öyle ki 80 STK'nin eleştirilerine neden olmuştur.
Kahire'de 80 sivil toplum kuruluşu Gazze'nin yeniden imar projesini finanse edenler konferansının düzenlenmesinin ikinci yıldönümü dolaysıyla yaptığı ortak açıklamada, uluslararası camiaya seslenerek, Gazze şeridindeki insani durumun vahameti konusunda uyarıda bulundular.
Siyonist rejim İsrail, 2007 yılından beri Gazze şeridine yönelik havadan, karadan ve denizden abluka uygulamaktadır.
Gazze'ye yönelik zalimce uygulanan abluka sonucu, bölgede insanlık felaketi yaşanmakta ve yaşam endekslerinde sert düşüş izlenmekte.
Söz konusu 80 STK'nın mektubunda, Gazze'de işsizlik oranının yüzde 42 arttığı ve bu bölge sakinlerinin yüzde 65'inin yoksulluk sınırı altında yaşadığı bildirildi.
Bir zamanlar, Filistin'e destek, Arap yöneticilerinin meşruiyet sebebiydi, ancak Arap yöneticilerinin değişmesi ve bekasını Batı'nın desteğinde gören yeni yöneticilerin iş başına gelmesi ardından, artık Filistin meselesine destek vermeleri renk kaybetmiştir.
Siyonist rejim ise bu durumu ve Arap ülkelerindeki şimdiki yöneticilerinin, Filistin ülkülerine yönelik desteği ve ilgisinin azalmasını görerek, Gazze dahil Filistin'e yönelik cinayetlerine devam ediyor.
Gazze'de insanlık durumun vahim olmasına rağmen işgal rejimi İsrail, insani yardımların bu bölgeye gönderilmesine engel oluyor.
BM başta olmak üzere uluslararası örgütler ve kurumlar da Gazze ablukasını kaldırmak ve İsrail rejimini bu duruma son vermesi için zorlamak noktasında önemli bir girişimde bulunmadığı gibi hatta İsrail rejimi ile işbirliği yapıyor.
Nitekim BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon son sıralarda, UNESCO'yu Filistin halkının kendi toprakları üzerindeki hakkını onayladığı için eleştirdi. BM Bilim, Kültür ve Eğitim Örgütü UNESCO 13 Ekim tarihinde Paris'te, işgal altındaki Kudüs kentindeki Mescid-i Aksa ile Yahudiler arasında hiçbir dini alakanın olmadığına, Kudüs'ün Müslümanlar'a ait kutsal bir mekan olduğuna vurgu yapan iki kararname taslağını onayladı.
Arap yöneticileri ve BM'nin sergilediği tavrının yanısıra, ABD başta olmak üzere büyük güçlerin de verdiği destek, İsrail rejiminin Batı Yaka'da Filistin halkına yönelik cinayetlerinin sürmesinde büyük etkisi var.
Bu bağlamda Siyonist rejim geçen Pazar günü itibariyle 2 gün süreyle Batı Yaka ve Gazze'ye giden bütün caddeleri, Yahudiler'in bayramı gerekçesiyle kapattı.
İşgal rejiminin Filistinliler ve Gazze sakinlerine yönelik cinayetleri sadece abluka ile sınırlı değil, farklı şekillerde Filistin topraklarına ve Filistinliler'e yönelik cinayetlerini sürdürüyor.
Bazen Filistinliler'in evleri ve topraklarını gasbederken, bazen boş gerekçelerle Filistinliler'e özellikle gençlere saldırıyor. Siyonist rejim güçlerince her gün bazı Filistinliler gözaltına alınıyor.
İşgal rejimi hiçbir uluslararası anlaşma ve kurala kendini bağlı görmeden cinayetlerini sürdürüyor ve uluslararası örgütler ve kurumlardan da hiçbir ses çıkmıyor ve bu sessizlik ve bazen de destek niteliğinde olan tavır ve hareketler de cani rejimi, cinayetlerinde daha da cesaretlendiriyor.
Bu durumda bölge ülkelerinin el ele vererek, Filistin halkına ve direnişe destek vermesi gerekirken maalesef Arap yöneticileri, Filistin ve Filistin meseleni unutmuştur, oysa bu ülkelerin halklarının talebi, İsrail rejiminin cinayetlerine karşı mazlum Filistin halkının kendi hükümetlerince desteklenmesidir./