Fars Körfezi İşbirliği Konseyi açısından bölgesel güvenlik etkenleri

Fars Körfezi İşbirliği Konseyi genel sekreteri Abdullatif Ziyani yaptığı açıklamada, Amerika stratejik ortaklığının bölgesel güvenliği sağlayıp geliştireceğini iddia etti.

Abdullatif Ziyani, Fars Körfezi İşbirliği Konseyi üyesi Arap ülkelerle Amerika'nın hava savunma, deniz güvenliği, askeri eğitim ve silahlanma konusunda işbirliğini geliştireceklerini belirterek, böylece İran deniz kuvvetlerinin faaliyetleriyle mücadele gücünü arttıracağını iddia etti. Bölgedeki gerici Arap şeyhliklerinin rejimleri, Amerika'nın Fars Körfezi güvenliğini sağladığını kamuoyuna aşılayıp, İran'ın yayılmacı ve müdahaleci bir güç olduğunu ileri sürüp, bölge milletlerine İran korkusunu salmaya ve Amerika'nın müdahaleci ve saldırgan politikalarını meşrulaştırmaya ve Amerika'yı kurtarıcı olarak yansıtmaya çalışıyorlar.
Burada sorulması gereken soru, Amerika ile İngiltere askeri güçlerinin Fars Körfezi sularında ne aradıklarıdır. Niçin Suudi krallık rejimi, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn dikta ve hanedan rejimleri bu İslam topraklarını emperyalist ve sömürgeci güçlerin askeri üslerine dönüştürmüş bulunuyorlar? Bu dikta kabileci şeyhlikler, Fars Körfezi güvenliğini sağlamak bahanesiyle Amerika'ya kucak açtıklarını belirtiyorlar. Ancak bu iddialar akıl ve mantıktan uzaktır. Acaba Amerika bölge ülkeleri ve milletlerinin güvenliğinin sarsılmasından mı endişe duyuyor?
Halbuki Amerika ve İngiltere el-Kaide ve ardından DAEŞ canavarlarını yaratarak, İslam ve Arap ülkelerini ateşe verip kan gölüne çevirdiler. Ardından terörizmle mücadele adıyla bölge ülkelerine müdahale edip, işgal ve yağmaya başladılar ve Fars Körfezi İşbirliği Konseyi ülkelere askeri teçhizat ve yüz milyar doları aşkın silah satıp vurgun yaptılar. Amerika ve İngiltere Afganistan ve Irak'ı işgal edip yıkım ve katliama uğratıp, bu ülkelerin çevre hayatını adeta yerle bir ederek tahrip ettiler. Kullandıkları misket bombaları ve uranyumlu mühimmat hala bu Müslüman halkların canına almaktadır. 
Bu arada Suudi krallık rejimi de Amerika ve İngiltere silahlarıyla Yemen halkını katliamdan geçirmekte ve bu ülkeyi yıkıma uğratıp insanlık ve savaş suçu işlemektedir. Amerika'nın Fars Körfezindeki askeri varlığı, petrol ve doğal gaz yataklarından çıkarılan enerjilerin batılı ülkelere akışını sağlamak, savaş ve terörizmi kullanarak yüz milyarlarca dolar silah satarak İslam ve Arap ülkeleri arasında birlik ve dayanışmayı önlemek ve baltalamak hedefini amaçlamakta. Gerici dikta Arap rejimlerini ayakta tutmak için Fars Körfezi'nde asker bulunduran Amerika, mazlum Arap ve Müslüman halkların özgürlük ve bağımsızlık ve milli hakimiyet haklarıyla demokratik taleplerini ayaklar altına alırken, katil ve terörist İsrail rejiminin işgaline ve Filistin halkını linç etmesine destek veriyor ve, Siyonist rejimin gayri meşru varlığını koruyup kollamaktır.
Amerika'nın kışkırtmasıyla Fars Körfezi İşbirliği Konseyi gerici dikta Arap rejimleri, İran düşmanlığını sürdürmektedirler. Nitekim yeni yetme Suudi kralının oğlu Muhammed Bin Selman Amerika ve İngiltere'nin dolduruşuna gelerek küstahça İran'ı tehdit etmektedir. Geçenlerde Suudi hanedan rejiminin savunma bakanı Muhammed Bin Selman haddini aşarak, İran'ı iç savaşa sürükleyeceği hezeyanına kapıldı. Suudi krallık rejimi, Amerika ve Siyonist rejimin piyonu olarak Irak, Suriye ve Yemen'de tekfirci terörizme yatırım yaptı. Ancak bütün sinsi planları suya düştüğü için içinden çıkılmaz bir bataklığa saplanmıştır.
Amerika'nın ırkçı başkanı Donald Trump'un Arabistan ve işgal edilen Filistin topraklarına gidecek. Suudi krallık rejimi ve kral Selman'ın oğlu, Trump'un bu ziyaretinden büyük bir onur duyduğunu belirtti. Londra'da yayınlanan Rai al-Youm gazetesinin haberine göre Trump bu ziyaretinde, görevi İran'a karşı mücadele etmek ve terörist İsrail rejimini koruyup kollamak olan Arap NATO'sunun temelini, Fars Körfezi Arap ülkeleri arasında atacak. 
Aynı habere göre, Trump, Riyad ziyaretinde Kral Selman, Mısır cumhurbaşkanı Sisi, Ürdün kralı ve Türkiye cumhurbaşkanıyla görüşecek. 
Trump, Arap ülkelerinin parasıyla kuracağı askeri ittifak sayesinde, Irkçı İsrail rejiminin güvenliğini onlara havale edecek.    Fars körfezi işbirliği Amerika ile İngiltere'yi bölgeye çağırarak, aslında bölge ülkelerinin işbirliğiyle güvenliği sağlamak yerine güvenliği ithal yolunu seçip, büyük bir stratejik hata yaparak, Amerika'nın işgal ve müdahalelerine zemin hazırlıyor./