Ortadoğu'da parçalanma tsunmasisi uyarısı
Irak Ulusal İttifak Başkanı Ammar Hekim, Irak'ın bütünlüğünün korunmasına vurgu yaparak, Kürt Bölgesel Yönetimi'nin bağımsızlık referandumu ısrarının bölgeyi parçalanma tsunamisi tehlikesiyle karşı karşıya bırakacağı uyarısında bulundu.
Ammar Hekim ayrıca, ABD ve uluslararası camiayı, sırf söylemlerle yetinmeyerek şeffaf mekanizmalarla Irak'ın bütünlüğünün korunmasına vurgu yapmaya çağırdı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Mesut Barzani'nin tehdit içerikli ve ıraksamacı sözlerinin ardından Ammar Hekim bu açıklamada bulundu.
Hekim açıklamasında, Kürtler'in bağımsızlığının yasal dayanağı olmadığını, Kürtler'in 2005 yılında birleşik federal Irak'a oy vermek suretiyle Irak çerçevesinde kalmalarını tercih ettiklerini hatırlattı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Mesut Barzani dün yaptığı açıklamada, Bağdat yönetimine sert biçimde yüklenerek, bir kez daha, Kürdistan'ın bağımsızlığını kazanmaması halinde kanlı savaşların vuku bulacağını ileri sürdü.
Barzani, Irak'ta ıraksamcı girişimlerini ısrarla dile getirirken, siyasi analistler, terör örgütü IŞİD sonrası dönem başta olmak üzere Irak'ta ölçüsüz ve mantıksız hareketler konusunda uyarıda bulunmuştur. Bu yüzden, bölgedeki siyasi yetkililer, kendi açıklama, yaklaşım ve girişimleri konusunda daha dikkatli ve uyanık olmaları gerekiyor.
Stratejik önem ve zengin doğal kaynaklara sahip olduğu için Ortadoğu her daim, sultacı güçlerin garezkar ve art niyetli politikalarının hedefinde olmuş ve türlü komplolara maruz kalmıştır.
Bu yüzden birçok uzman, bölge gelişmelerinin Saykes-Pikot anlaşması uyarınca bölgenin bölünmesi şartlarını çağrıştırıyor.
Hatırlanacağı üzere, Mayıs 1916 yılında İngiltere ile Fransa arasında imzalanan bir anlaşma uyarınca Ortadoğu bu ülkeler arasında bölündü.
İngiltere ve Fransa'nın o dönemki dışişleri bakanları Sykes ile Pikot, Londra'da gizli bir oturum düzenleyerek, Ortadoğu'da yeni sınırlar çizip, Arap ülkelerini ve ardından devletlerini, kendi stratejik çıkarları uyarınca belirlemiş oldular.
İngiltere ile Fransa Sykes-Pikot anlaşması ile Ortadoğu bölgesinde kin ve fitne tohumunu ekmiş oldular ve gasıp Siyonist rejimin bölgeye dayatılması bu anlaşmanın zemin sağladığı en önemli sonuçlarından oldu.
Yüz yıl önce Batılılar, Sykes-Pikot anlaşmasıyla, bölgedeki Müslüman milletleri, sömürge altına aldılar.Günümüzde ise, tekfirci ve terörist gruplara ve Siyonist rejimin saldırganlığına artan destekleri ve de etnik kökene dayalı anlaşmazlıklar çıkartıp, körüklemek suretiyle, Ortadoğu'nun haritasını değiştirmeye çalışıyorlar.
Bu bağlamda, Ortadoğu uzmanı gazeteci-yazar Abdulbari Atvan, yeni Sykes-Pikot planının Kürt devletinin kurulması ve ülkelerin ırk ve etnisiteye göre bölünmesi suretiyle uygulanması konusunda defalarca uyarıda bulunmuştur.
Bu şartlar altında ABD'nin başını çektiği Batılı güçlerin girişimleri, bu ülkelerin Ortadoğu'da kendi sultacı planları ve "Büyük Ortadoğu" veya "Yeni Ortadoğu" gibi projelerinin takipçisi olduklarını gösteriyor.
Bu projelerin esas bileşenlerinden biri, Ortadoğu devletlerinin devletçikler hale getirilmesi ve kendi hedefleri için korku ve dehşet ortamı oluşturmak suretiyle askeri araçların kullanılmasıdır.
"Büyük Ortadoğu Projesi" ile ilgili yayınlanan haritalar uyarınca, Irak ile Suriye, projenin hedef ülkeleri arasında yer alıyor.
Irak yetkilileri, Irak'taki müdahaleci hedeflerine varmak için ihtilaf çıkarma ve bu ülkedeki etnik köken gruplarını birbirinden uzaklaştırmak için gizli özendirme çalışmaları gibi her türlü araç ve fırsatı kullanıyorlar.
ABD'nin bu kandırıcı yaklaşımı yüzünden, Ammar Hekim gibi Iraklı zatlar, ABD'nin art niyetli ve göstermelik tutumu konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Ortadoğu uzmanlarından Usame Hemad da bu bağlamda, Washington'un son yıllarda Irak merkezi yönetiminden bağımsız bir şekilde muhtelif Iraklı aşiret ve kavmiyetleri silahlandırma girişiminin, bu tür garezkar ve şüphe uyandırıcı girişimlerin perde arkasındaki hedefler hakkında soru işaretleri oluşturduğunu belirtmiştir.