Neçirvan Barzani, Mesut Barzani’nin yanlış yolunda
Kuzey Irak yerel yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani Bağdat yönetimi ile ciddi müzakerelere kesin ihtiyaç duyduklarını vurgu yaparak, Kuzey Irak’taki sorunları sırf iktisadi sorunlar gibi göstermekle beraber bu sorunlardan da Bağdat yönetimini sorumlu göstermeye çalışıyor.
Kuzey Irak bölgesi oldukça gergin günleri geride bırakıyor. Kuzey Irak yerel yönetiminin bu bölgenin devlet memurlarının maaşını ödeyememesi ve yöre halkının geçim sıkıntıları her geçen gün daha artması, bölge genelinde yerel hükümet karşıtı protesto eylemlerini ve itiraz hareketlerini tetiklediği gözleniyor.
Bundan başka, bölgenin iki önemli partisi sayılan Goran partisi ve İslamî cemaat partisi de bölge halkının protesto eylemlerine destek vermek amacıyla yerel hükümetten çekildiklerini ilan etti. Bu hareketin ardından bazı gözlemciler Kuzey Irak yerel yönetiminin düşme ihtimalinden söz etmeye başladı.
Kuşkusuz Kuzey Irak bölgesini saran şimdiki kargaşa ve olumsuz şartlar, bu bölgeyi yönetenlerin tedbirsizliği ve siyaset arenasında kimseye yer vermek istememesinin sonuçlarıdır. Bilindiği üzere Irak’ta tekfirci IŞİD terör örgütü yenildikten sonra Irak yeni bir merhaleye geçtiği ve nisbi istikrara kavuştuğu ve IŞİD’in üç yıllık cinayetleri sonucu mülteci durumuna düşen insanların durumunu düzeltmeye başlaması gerektiği bir sırada Kuzey Irak yerel yönetiminin eski Başkanı Mesut Barzani bağımsızlık sevdasına kapılarak 25 Eylül 2017 tarihinde Kuzey Irak’ın ayrılma referandumunu düzenledi. Ancak bu referandum Irak toprak bütünlüğüne yönelik doğrudan ve ciddi bir tehditti. Bu yüzden Irak’ın merkezi yönetimi Kuzey Irak yerel yönetimine karşı kesin tavır koydu ve bölgeyi abluka altına alarak Kerkük ve münakaşa ve ihtilaf konusu olan diğer bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi.
Bu gelişmeler bu kez Bağdat – Erbil hattında gerginliğin tırmanmasına yol açtı. Gerçi Kuzey Irak bölgesi Bağdat tarafından abluka altına alınmadan önce de ciddi iktisadi sıkıntılarla karşı karşıya gelmiş ve yavaş yavaş halkın itiraz sesleri yükselmeye başlamıştı, fakat Erbil ile Bağdat arasında gerginliklerin tırmanması bölgenin iktisadi sorunlarını ve sonuçta da halkın itirazlarını arttırdı.
Bağdat yönetimi Kuzey Irak’ta illegal referandum yapıldığı ilk günden sonra bu referandumun ve sonuçlarının iptal edilmesini istedi. Şimdi de Erbil yönetimi merkezi yönetimle müzakere etmek istediğini dile getirdiği bir sırada Bağdat yönetimi de Kuzey Irak yetkilileri ile her türlü müzakerenin başlamasını, referandumu ve sonuçlarını iptal ettiklerini resmen ilan etmelerine bağlıyor.
Ancak ne var ki Kuzey Irak yerel yönetimi Bağdat yönetimi ile müzakere etme zaruretine vurgu yapmasına rağmen, hala Irak’ın milli çıkarları çerçevesinde hareket etmek istemiyor. Kuzey Irak’ta düzenlenen referandum Irak anayasasının açık ihlali olduğu ve Bağdat yönetiminin Erbil’e uyguladığı yaptırımlar da Irak’ın toprak bütünlüğünü korumaya yönelik olduğu halde Kuzey Irak yerel yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani Bağdat yönetimini bölgedeki havaalanlarından Erbil yönetimine baskı aracı olarak yararlandığını savunuyor. Gerçekte Neçirvan Barzani böylece bölgeye hakim olan iktisadi olumsuz şartları Bağdat yönetiminin politikalarına endekslemeye çalışıyor.
Aslında bu tür açıklamalar, Erbil yetkililerinin hala ayrılma referandumu stratejisi ve Bağdat karşısında durmanın yanlış olduğunu kabul etmediklerini gösteriyor. Öte yandan bu açıklamalar, Neçirvan Barzani’nin Kuzey Irak’ın bir numaralı adamı olarak bölge sorunlarını iktisadi sorunların düzeyine indirmeye çalıştığını ortaya koyuyor. Oysa Goran partisi ve İslamî cemaat partisinin hükümetten çekilmesi iktisadi sorunlarla hiç bir ilgisi olmadığı ve sadece IKDP’nin tekelci tutumuna ve iktidarın demokratik ilkelerine bağlı kalmadığına yönelik bir itiraz olduğu açıkça ortadadır.
Bu şartlarda Neçirvan Barzani’nin hala amcası Mesut Barzani’nin izlediği yanlış yolu izlemekten el çekmek istemediği söylenebilir.