Arabistan'ın Yemen'de cinayetlerini sürdürmesi ve batının BM'de gündem saptırması
Suudi Arabistan savaş uçaklarının Yemen'e en son saldırısında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 18 sivil hayatını kaybetti.
Suudi Arabistan savaş uçaklarının Ketaf ilçesinin el-Akik bölgesine yaptığı saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 18 kişi öldü. Olayda hayatını kaybedenler arasında yardım ekiplerinden de vardı. Suudi Arabistan'ın cinayetlerine devam etmesi, kamuoyun tepkisi ve itirazlarını da beraberinde getiriyor. Bu bağlamda BM uzman komitesi BMGK'ye sunduğu raporda Suudi koalisyonun işlediği savaş cinayetleri nedeni ile Yemen'deki tüm altyapıların tamamen tahrip odluğunu belirterek, bu ülkede eşsiz insani kriz ve sonuçları hakkında uyarıda bulundu.
BM uzman komitesinin raporu, Suudi elebaşlığındaki koalisyonun organize cinayetleri, BMGK kararları ve BM'nin sessizliği ve pasifliği sayesinde devam ettiği bir ortamda hazırlanmıştır. Aslında BMGK belirsiz ve çelişkili tutum ve kararları ile Suudi koalisyona Yemen'de amansız savaşını sürdürmek ve bu ülkeyi felakete sürüklemeye izin vermiştir. Daha önemli konu ise Suudi Arabistan ve müttefiklerinin rüşvetleri ile BM'nin Yemen'deki facia ve felaketler hakkındaki raporları engellemesi ve bazen de bu ülkedeki insani facia boyurlarını küçük ve önemsiz göstererek Suudi koalisyonun işlediği cinayetleri örtbas etmesi ve Yemen savaşının yoğunlaşarak sürmesine sebep olmasıdır.
Aslında BMGK'nin Yemen'de işlenen cinayetler ve yaşanan kriz konusundaki pasifliği ve hiçbir girişimde bulunmama nedeni açıktır. BMGK daimi üyelerinden Amerika, İngiltere ve Fransa; Suudi Arabistan, BAE ve Suudi koalisyona üye diğer ülkelere silah satan başlıca ülkelerdir. Bu yüzden Yemen'deki savaşın süremesi ve hatta yoğunlaşmasından kârlı çıkıyorlar.
Batı hükümetleri, silahlarının satşından yüklü kâr sağlarken, bir çokyeni silahını da gerçek savaşta deniyorlar. Fakat batı hükümetlerinin bu destekelri ve şom hedeflerinin ifşa olunması, dünya çapında tepkiler ve kınamalara sebep olmuştur. Bu arada Suudi koalisyon batıdan aldığı geniş çaplı silah yardıma rağmen Yemen halkının direnişi karşısında çaresiz kalmıştır. Bu konular Suudi Arabistan ve destekçilerini, çeşitli bahaneler ve senaryolarla kamuoyun dikkatini, batının Suudi Arabistan'a verdiği destek ve koalisyonun Yemen direnişine karşı başarıszlığından saptırmaya yöneltmiştir. Bu şartlar altında Suudi Arabistan ve batı hükümetlerinin iran2a karşı BMGK'de temelsiz suçlamalarda bulunmalarına şahit oluyoruz. Siyasi çevreler ise bu çalışmaları, propaganda şovu olarak değerlendiriyor.
Söz konusu uydurulan senaryolar çerçevesinde Amerika'nın BM elçisi İran'dan Yemen'e balistik füze gönderildiğine dair iddialarını, New York Times gazetesindeki yazısında tekrar gündeme taşıdı. İngiltere de Amerika ve faransa ile birlikte İran'ı BMGK'de kınamak üzere bir karar taslağı hazırladı. Aslında savaş suçlusu olanlar (Suudi koalisyonu) ve destekçileri (batı) kesinlikle Yemen'in cesur halkının iradesi ve direnişini resmiyete tanımak istemiyor ve Yemen ordusu ve halkının Suudi koalisyona karşı askeri opearasyonların İran tarafından yapıldıını iddia ediyorlar.
Yemenhalkı tarafından böylesi bir direnişi beklemeyen Suudi koalisyon ve destekçileri, ne yapacaklarını şaşırmış durumdadırlar. Aslıdna Suudi koalisyon ve destekçilerinin şirretlikleri ve cinayetleri, saldırganlara karşı teslim olmaya hazır olmayan Yemen halkının direniş ve tepkisine sebep olmuştur. Bu yüzden Yemen'i bu duruma sokan katillerden intikam almaya karar vermişlerdir./