Trump’ın Suriye İle İlgili Kararına Tepkilerin Devam Etmesi
(last modified Sun, 23 Dec 2018 11:32:47 GMT )
Aralık 23, 2018 13:32 Europe/Istanbul
  • Trump’ın Suriye İle İlgili Kararına Tepkilerin Devam Etmesi

Amerika Başkanı Donald Trump’ın Amerikan güçlerinin Suriye’den çekilmesi talimatı hem hükümet içinde hem de Amerika’nın iç arenasında olumsuz tepkiler ile karşılaştı. .

 Amerika Savunma Bakanı James Mattis de Donald Trump’ın bu talimatından duyduğu memnuniyetsizlikten dolayı istifa etmesinden sonra sözde DEAŞ ile mücadele koalisyonundaki Amerika özel temsilcisi de Şubat 2019’de makamından istifa edeceğini bildirdi. McGurk’ın istifası, Amerika Savunma Bakanı James Mattis’in istifasından bir gün sonra gerçekleşti. Buna paralel olarak Pentagon yetkililerinin istifalarının daha da artacağı bekleniyor. Savunma Bakanı Mattis’in söylediğine göre Trump ile anlaşmazlıkları ve görüş farklılıkları yüzünden Şubat ayında Pentagon’u terk etmek zorunda kalacaktır.

Amerika Başkanı Donald Trump Çarşamba günü Twitter aracılığı ile paylaştığı mesaj ile Amerika askeri güçlerinin Suriye’den çekileceğini bildirdi. Trump’ın bu talimatının bir kaç nedeni vardır. Bunlar arasında Trump hükümetinin dış siyasetinin en önemli ilkelerinden olan “Güvenliğin Ticarileştirilmesi” ilkesidir. Bunun anlamı da Amerika için maddi çıkarı olmayan dünyanın her noktasından Amerika askeri güçlerinin Amerika’ya geri getirilmesidir. Zaten bu askeri varlık büyük masraflar doğurup büyük bir maliyete patlayabilir. Trump’ın bakış açısından bu gibi askeri varlıklar, sonuçsuz ve karsız bağımlılıklar ve Amerika’nın bölgesel müttefiklerine “ Bedava Biniş” siyasetinin devamı sayılmaktadır. Bu yüzden Amerika Başkanı da bölgesel sorunların sorumluluklarını bölgesel müttefikleri üzerine yükleyerek bu sorumlulukların masraflarının da bölgesel ortakları tarafından karşılanmasını istiyor. Bir başka taraftan ise Donald Trump, başkanlık seçimleri kampanyasından beri sloganı olan “ Önce Amerika” sloganı doğrultusunda Amerika’nın uluslararası sorumluluklarının azalmasını ve bunun yerine sağlanan kaynakların Amerika’nın iç meselelerine ve yeniden yapılanmasına harcanmasını istiyor.

Trump bu konu ile ilgili şöyle bir açıklama yapmıştır:” Acaba Amerika bir şey elde etmemek suretiyle Ortadoğu Polisi mi olmak istiyor? Değerli hayatları ve trilyonlarca doları başkalarını korumak için mi harcayıp bunun karşılığında neredeyse hiçbir zaman takdir edilmemek mi istiyor? Acaba ebediyen orada kalmak mı istiyoruz? Artık başkalarının da DEAŞ ile mücadeleye başlamalarının vakti gelmiştir...”

Suriye konusunda Trump, Amerika’nın DEAŞ ile mücadelesinin düşmanlarının, bölgesel ve uluslararası rakipleri olan İran ve Rusya çıkarları doğrultusunda olduğunu iddia etmiştir. Buna rağmen  Trump, Amerika başkanlık seçim kampanyalarında DEAŞ’ın Obama hükümeti tarafından oluşturulduğunu ve Suriye’deki Amerika’nın DEAŞ ile mücadele bahanesi ile yasa dışı askeri varlığının  Washington’un bölgesel hedefleri doğrultusunda olduğunun söylediğini unutmuştur.

Aslında Amerika askeri güçlerinin Suriye’deki varlığı ne Suriye yasal hükümeti isteği üzerine ne de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi izni ile gerçekleşmiştir. Buna ilaveten Suriye hükümeti de Amerika’dan defalarca bu ülkedeki yasa dışı varlığını sonlandırmasını istemiştir.

Değinilmesi gereken başka bir nokta da Amerika’nın Suriye’deki konumunun zayıflaması ve bu ülkedeki dengeyi teröristler lehine değiştirmeye gücünün   yetmemesidir.

Gerçekte Suriye ordusu ve bölgesel ortaklarının peş peşe zaferleri ve sahadaki üstünlüğü ele geçirmesinden dolayı artık Amerikalı güçlerin manevra yapacağı bir alan kalmamıştır. Buna rağmen Mattis’in de aralarında olduğu Amerika’nın yönetim yapılanması da Trump’ın Suriye’den askeri güçleri çekme girişimini Amerika’nın bölgesel çıkarları ve bağlılıklarına aykırı olduğunu söyleyerek bu tutuma karşı çıkmaktadırlar. Mattis’e göre Amerika’nın gücü, Amerika’nın ortakları ve müttefikleri ağından beslenmektedir.

Mattis bu konuda şöyle düşünmektedir:” Amerika’nın konumuna karşın biz  güçlü ittifaklar kurmadan ve ortaklarımıza saygı duymadan rolümüzü etkin bir şekilde ifa edemeyiz. “