Dolar’ın Küresel Ekonomide Sürekli Zayıflaması
(last modified Mon, 31 Dec 2018 05:36:15 GMT )
Aralık 31, 2018 07:36 Europe/Istanbul
  • Amerika
    Amerika

Amerika’nın Başkan Donald Trump hükümeti döneminde tek taraflı ve zorba siyasetleri ve girişimleri neticesinde özellikle de Amerika’nın düşmanları ve rakipleri aleyhine yaptırım uygulaması ve hatta bazı müttefiklerini de ambargolar vesilesi ile tehdit etmesi, birçok ülkenin ve Amerika’nın Avrupalı ortaklarının bile Washington’un ambargolardan suiistimalini ve doları bir baskı aracı olarak eleştirmesine yol açmıştır.

 

Aynı zamanda  Amerika rakipleri ve ortaklarından oluşan birçok ülke de Dolar’ı bir kenara bırakıp dış ticaretlerinde kullanabilecekleri başka para birimlerinin arayışına girmişlerdir.

Bu mesele ise Doların uluslararası finansal ve parasal rezervlerdeki payının azalmasına ve Euro gibi başka para birimlerinin payının artmasına yol açtı.

Siyasi uzman Victoria Crowmberg’in belirttiğine göre “ Birleşmiş Milletler tek döviz rezervi birimi olan Amerika dolarına dayanmaktan doğan ekonomik risklerden dolayı ülkelerden yeni bir döviz rezerv para birimi bulmaları için arayışa girmelerini istemiştir. “

Bu doğrultuda ise Uluslararası Para Fonu-İMF dünya ülkelerinin döviz rezervlerindeki Amerikan dolarının payının azladığını duyurarak 2018 yılının üçüncü üç ayında dünyadaki döviz rezervlerindeki Amerikan dolarının payı son beş yılın en alt seviyesine geldiğini bildirdi.

Uluslararası Para Fonu’nun döviz kurları, Amerikan Doları, Euro, Britanya Poundu, Çin Yuanı ve Japon Yen’inden oluşmaktadır. Anılan zaman süresi içerisinde ise küresel döviz rezervlerinde, Euro’nun payı yüzde 20’lik bir artış göstererek 2014 yılından bu yana en üst seviyesine ulaşmıştır.

Amerika, uluslararası mali sistemlerin, şirketlerin ve bankaların Dolar’a bağlılığını başka ülkeleri kendi istekleri doğrultusunda hareket ettirmeye yönelik ve Washington’un istediği siyasetleri ve girişimleri  gerçekleştirmek için bir baskı aracı olarak kullanarak suiistimal ediyor.

Bu meselenin bariz bir örneği ise Trump’ın İran ile ticari ve mali ilişkisi olan finansal kurumlar ve bankaları ve ayrıca şirketleri cezalandıracağı tehditleridir. Diğerlerini korkutma ve baskı altında tutuma siyaseti adı ile tanımlanabilen Trump’ın bu tutumu, sadece Amerika rakiplerinin eleştirilerine değil Washington’un Avrupalı ortaklarının eleştirilerine de yol açmıştır.

Amerika’nın yaklaşımına bakıldığında Washington’un siyasetleri ve girişimleri aleyhinde küresel bir direnişin oluştuğu görülüyor. Bunun yanı sıra uluslararası ticari ve mali ilişkilere musallat olan Dolar’ın yerine başka bir döviz biriminin geçmesi yönünde sürekli bir çaba gözlemlenmektedir.

Bu ülkeler Washington’un hasmane girişimlerinin etkisini azaltmak için Dolar’dan ayrı olan bir ödeme sistemi oluşturarak Doları ticari ilişkilerden çıkartmak ve diğer para birimlerini özellikle de milli para birimlerini onun yerine yürürlüğe sokmak istiyorlar. Rusya ve Çin ise hali hazırda bu sürecin öncüleridirler. Bunların yanı sıra ise Hindistan, İran ve Türkiye de Dolar’ı kendi dış ticaretlerinde bir kenara bırakmak istiyor.

İranlı ekonomist Mehrdad Emadi’nin dediğine göre “ Merkez bankalarının döviz rezerv para birimi olarak Euro’ya baş vurması, Dolar’a talebi azaltmış ve böylece bu para biriminin değerini de düşürmüştür.”

Mevcut gidişatın devam etmesi Dolar’ın kullanımını azaltmış ve neticede bu para biriminin uluslararası ticaret alanındaki konumunu zayıflatmıştır. Uluslararası Para Fonu’nun son raporu ise bu meseleyi onaylayıcı bir nitelik taşımaktadır.