AB’nin dağılma ihtimali hakkında yapılan uyarı
Avrupa’da aşırı sağ partilerin güçlenmesi ve Avrupa parlamento seçimlerinde geniş çaplı kazanma ihtimalleri nedeni yüzünden Fransa dışişleri bakanı Jean-Yves Le Drian, Avrupa Birliği’nin dağılması ve tarih sahnesinden silinmesi konusunda uyarıda bulundu.
Jean-Yves Le Drian’ın, Avrupa parlamentosu seçimlerinin bir çok ülkede yapılmakta olduğu ve seçim sonuçları ile AB için yeni bir siyasi hayat döneminin başlayacağı bir sırada gerçekleşiyor. Avrupa Parlamentosunun seçimleri, aşırı sağ partilerin de seçime aktif katılımı ile kendi hedefleri doğrultusunda AB geleceğini etkilemeye çalıştıkları için önem arz ediyor.
AB üyesi 28 ülkede yaklaşık 400 milyon kişi Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 751 üyesini seçmek için 23-26 Mayıs tarihlerinde seçime gitti. Anketler AB karşıtı popülist ve aşırı sağcı partilerin yükselişte olduğunu gösterirken, Merkez sağ ve merkez soldaki partiler ise oy kaybı yaşıyor. Bu durumda Avrupa’yı daha da bölünmüş bir AP bekliyor.
Avrupa’da 2008 yılındaki ekonomi ve mali krizin ardından tekrar siyaset sahnesine geri dönen aşırı sağcı partiler son yıllarda terör saldırıları nedeni ile oluşan güvensiz ortam ve sığınmacı ile göçmenlerin yoğun dalgası nedeni ile sergiledikleri tutumla güçlendiler. Avrupa’nın aşırı sağ partileri İslam ve göçmenlere düşmanlık üzerine yoğunlaşmış ve Avrupa’da yakınsamanın devamı ve AB’nin varlığına karşı muhalefet ediyorlar. onlar milliyetçi sloganlarla göçmenlerin ihraç edilmesini isterken, Avrupa’da para birimi Euro’ya ve de Schengen ülkeleri arasında serbest dolaşım hakkına karşı muhalefet ediyorlar.
Siyasi meseleler uzmanı Simon Tisdale konu hakkında şöyle konuştu: Sağcı güçler, göçmen karşıtı, İslamofobi ve kamuoyunu kemerleri sıkma politikasına ve AB siyasi kesimin gururlu politikalarına karşı kışkırtmakla, ulusal kimliği belirginleştirmeye çalışıyorlar; gerçi daha AB’ye sulta kurma seviyesine gelmemişler fakat onların daha koyu olan varlıkları, Avrupa’da gerginliği yoğunlaştırabilir.
Hali hazırda aşırı sağcı partiler İtalya, Polonya, Macaristan ve Avusturya’da hükümet kurmuş ve bu ülkelerde iktidar olmuşlardır; bu arada Fransa, Almanya, Hollanda, İspanya, Norveç, Finlandiya, Estonya, Danimarka, çek cumhuriyeti, Slovenya ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde ise oylarını arttırarak güçleniyorlar ve bir cephe oluşturmaya çalışıyorlar.
Söz konusu partilerin son aylarda Avrupa parlamentosu seçimlerine katılmaları ise AB’yi önemli oranda endişelendiriyor.
Avrupa Komisyon başkanı Jean-Claude Juncker, sağcı partilerin Avrupa Komisyon seçimlerinde iyi sonuçlar alabilecekleri ve etkinliklerini arttırabilecekleri ihtimaline değinerek, “bu durumda neredeyse tüm konuların onların kontrolüne geçeceği ve bu konu ise Avrupa kurumlarının ilerlemesi için iyi olmadığını” söyledi.
Gerçi Fransa cumhurbaşkanı Emanuel Macron AB’nin onarılması ve tekrar yapılandırılması, ekonomi ve güvenliğinin güçlendirilmesi için programlardan söz ederek gelecek yıllarda durumun daha da iyi olacağından söz etti fakat aşırı sağcı partiler Avrupa Parlamentosunda fazla sandalye kazanırlarsa, AB’nin karar alma günlerinde onları çok zor süreçlerin beklediği görünüyor.
Avrupa Parlamentosu seçimleri hali hazırda aşırı sağcı ve müttefik Avrupa Birliği taraftarlarının savaş alanına dönüşmüştür ve Avrupa yetkilileri de Avrupa Birliği’nin dağılma tehlikesi konusunda uyarılarda bulunarak mevcut süreci endişe ile takip ediyorlar./