Libya krizi ve çalışmaların devamı
Libya çok zor ve kriz dolu günler yaşıyor ve tüm uluslararası çalışmalara rağmen bu ülkede hala ateşkes sağlanamamıştır.
Ülkenin doğusunu kontrol atlına alan Libya ulusal ordusu olarak bilinen güçlerin komutanı Halife Hafter ülkede kalıcı ateşkesi kabul etmeyeceğini ilan ederek saldırılarına tekrar başladı.
Diğer yandan Ulusal Mutabakat Hükümeti başkanı Faiz el-Saraj da ateşkes ve siyasi müzakerelerin devam etmesi için Berlin oturumu davetine saygılı olacağını açıklarken fakat bir kez daha Halife Hafter ile müzakere masasına oturmayacağını duyurdu. Bu şartlarda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tüm taraflardan Libya’da bir an önce ateşkesi kabul etmelerini istedi.
Şimdi Libya yurt içi ve dışı tam bir savaş meydanına dönüşmüştür. Ülke içinde Halife Hafter güçleri Trablus’un güneyinden saldırılarına tekrar başladı. Onlar ayrıca Libya petrol tesislerini kapatarak petrol ihracat sürecini bozdular. Bu bağlamda Libya petrol ulusal şirketi yaptığı açıklamada Hafter güçleriin bazı limanlardan petrol ihracatını engellediklerini duyurdu. Aynı açıklamaya göre böylece petrol ihracatının günlük 800 bin varil azalmıştır, bu da günlük 55 milyon dolar zarar demektir.
Birleşik Arap Emirlikleri, Arabistan ve Mısır’ın mali ve askeri desteğini alan Hafter 13 ocak ateşkes anlaşmasını Moskova’da imzalamadı ve Libya’nın mevcut durumdan kurtulması hedefi ile 19 ocak tarihinde düzenlenen Berlin konferansına katılmadı.
El-Cezire kanalı muhabiri Ahmet Halife şunları kaydetti:
Trablus’a karşı savaş 9. Ayını geride bıraktı ve Halife Hafter’in muhalifleri kendisini siyasetten silmeye ve dünya toplumu nezdinde bir savaş suçlusu olarak tanıtmaya çalıştıkları bir ortamda o inadına devam ediyor, barışçıl yolları kabul etmiyor ve askeri seçenekte diretiyor.
Diğer yandan Ulusal Mutabakat Hükümeti-UMH de Hafter güçlerine karşı Trablus’u korumak amacı ile Türkiye’den askeri yardım talebi Erdoğan tarafından olumlu karşılandı, böylece Türk askerine Libya yolu göründü, fakat bu konu Hafter’in ve destekçi ülkelerinin ağır eleştirisine sebep oldu.
Libya içinde çatışmalara paralel olarak uluslararası alanda da Libya krizinin çözümü için tek bir görüş yok ve her ülke kendi çıkarlarına göre çatışan taraflardan birini destekliyor. Nitekim Berlin oturumu ve Hafter güçlerinin ardından yaptıkları girişim, çatışan taraflar ve destekçilerinin yaşanan kriz için gerçek bir çözüm değil bu ülkenin petrol ve doğalgaz havzalarından pay peşinde olduklarını gözler önüne serdi.
Aslıdan Libya’da Almanya, Rusya ve Türkiye gibi yeni oyuncuların rol almaya başlaması ve onların da İtalya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Arabistan ve Fransa gibi eski aktörlere paralel olarak pay kavgası ile Libya’da iki taraf arasında yeni çatışmalara şahit oluyoruz.
Berlin konferansına katılan ülke yetkilileri, BM tarafından Libya’ya uygulanan fakat 10 yıldan beri göz ardı edilen silah yaptırımın uygulanması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasını izlemek için uluslararası bir komitenin kurulmasına karar verdiler. Söz konusu komitenin ilk başta şubat aynının ortalarında ve Almanya’nın başkentinde düzenlenmesi kararlaştırıldı.
Arap dünyası uzmanı Şadan Hammam’ın belirttiği gibi Berlin konferansı Libya krizinin duvarında bir çatlak bile oluşturamadı ve Libya’daki iç ihtilaflar ve uluslararası anlaşmazlıklar, olduğu gibi Libya’da gerçek krize engel olmaya devam ediyor.
Libya krizinin sona ermesi için çalışmalar devam ediyor fakat başarılı olması ise tüm iç, bölgesel ve uluslararası siyasi tarafların işbirliği, gerginliklere ve krizde dış güçlerin pay alma hırslarına son verilmesine bağlıdır./